100 günün karnesi

Yerel seçimlerin üzerinden daha dört ay bile geçmedi.

Bu süre, beş yıl için göreve gelen bir başkan hakkında not verebilmek için son derece yetersiz.

Pek çoğu, seçmene söz verdikleri mega projeleri bırakın hizmete açmayı, daha meclislerine bile sunamadı.

Şu ana kadar yaptıkları, devam eden projeleri hızlandırmak veya sosyal çalışmalarını yoğunlaştırmaktan öte gidemedi.

Hatta içlerinde hala kadro kurmaya uğraşanlar bile var.

Böylesi kısa bir zaman dilimi içinde böyle olması da son derece normal...

Bana tuhaf gelen bazı yeni başkanların, halkın ve kameraların karşısına geçip 100 günlük icraat raporları açıklamaları oldu.

Beş yıllık, yani bin 825 günlük bir hedef için oy toplayan birinden böylesine kısa bir zaman dilimine dişe dokunur bir şeyler sığdırmasını beklemek hayal.

Gelin görün ki, bazı çiçeği burnunda başkanlar kendilerine 100 günlük karneler yazarak gündemde kendilerine yer bulmaya çalışıyorlar.

Yazılan karnelerin hepsinin de parlak notlarla dolu olduğuna bakarsanız, niyet zaten kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Henüz gösterecek bir hizmet, bir icraat olmadığı için bunlar kendilerini göstermeye çalışanlar.

Belediye başkanlığı, sadece ve sadece hizmet makamıdır.

Başkanlar, halka hizmet etmek için göreve gelir.Toplantılar düzenlemek, halk arasında boy göstermek, iftar sofraları kurmak, etkinlikler elbette görevlerinin bir parçası. Ama bütünün içinde çok küçük bir parça. Halkın başkanlardan asıl beklentileri, yürünebilir yollar, nefes alınabilir parklar, yaşadıkları beldede hayatı kolaylaştıracak yatırımlar.

Pazar yerleri, parklar, spor salonları gibi kalıcı yatırımlar yani. Sen daha bunlar için kılını kıpırdatmadan kendi kendine başarı öyküleri üretirsen bu hiç de inandırıcı olmaz. Bu neye benzer biliyor musunuz?

Karnesinde Türkçe, matematik, fizik gibi dersleri zayıf olan ve öğrencinin hal ve gidişten aldığı “pekiyi” ile caka satmasına.