Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ASLINDA bu yazıya ‘Bir Tarkan taktiği’ diye de başlık atabilirdim... Her yıl olduğu gibi bu yıl da Tarkan’ın Harbiye Açıkhava’da vereceği konserlerin biletleri, satışa çıktıktan 24 saat sonra tükendi. Üç gün diye çıktılar, hemen ardından “Yoğun istek üzerine” diyerek ikinci üç günün duyurusunu yaptılar. Şahane bir marka güçlendirme taktiği bu. Yoksa, Tarkan ve ekibi yılların tecrübesiyle bilmiyor mu, üç günün hemen satılacağını... İkinci üç günün de tükeneceğini...

        ÇOK ÖZENİYOR

        Tarkan çok özeniyor bu konserlere. Neticede evlendikten ve hakkında ‘O da ev erkeği oldu’ minvalinde onlarca haber çıktıktan sonra ilk kez İstanbul’da binlerce seveninin karşısına çıkacak. Çok kilo almamıştı aslında ama yine de şimdi diyette. Duyduğuma göre, sahne kıyafetlerinde de değişikliğe gitmiş. Bu sene daha sade ama daha çarpıcı bir Tarkan göreceğiz. 3 Eylül’de başlayacak konserler iki bölümden oluşacak. İlk yarısında ‘Ahde Vefa’ albümünden Türk Sanat Müziği söyleyecek Tarkan. İkinci yarısında ise, çoğumuzun “Böyle şarkı mı olur Tarkan!” dediği Cuppa ile sahneye çıkacak ve pop şarkıları ile devam edecek.

        KLİP ÇEKEN ÇEKENE

        Bir kısmımız (ben dahil) burun kıvırdık bu Cuppa’ya ama sosyal medyada millet ‘Cuppa’ eşliğinde klip çekmek için birbiriyle yarışıyor. Ünlüler de bu mini klip furyasının içinde. Ben şimdiye kadar Özge Ulusoy’dan Pınar Tezcan’a, Ayşe Tolga’dan Tamer Yılmaz pek çok ‘Cuppa’ klibi izledim ama içlerinde en iyisi Tuba Ünsal’ın minik oğlu Civan Mert’in dansı olmuş. Sanırım biz, “Cuppa da neymiş” derken, çocukları ve onların sevgisini hesaba katmamışız..

        Kadınlara aptal muamelesi yapan havayolu şirketi

        UÇAKTAYIM ve Pegasus Havayolları’nın ‘Pegasus Magazine’ Dergisi’ni karıştırıyorum. ‘Havaalanında Zaman Kazandıracak 12 Tüyo’ başlıklı yazıyı görünce, “Bir bakayım neymiş”, dedim. Demeseydim!

        Sadece iki tanesini örnekleyeyim size, “Güvenlikten geçerken cool imajından ödün vermemek için bot giymemen daha iyi. Yolculuk spor ayakkabıyla daha güzel...”

        Yani ben, uçağa biniyorum diye cool bir insanım ama botumu çıkarıp x-ray’den geçtiğimde imajım mı bozuluyor? Siz de oradan bakıp gülüyor musunuz, anlamadım? Yolcuyla ne bu laubalilik?

        BU NE CİNSİYETÇİLİK!

        Durun devamı var, üçüncü maddeyi bire bir alıntılamak istiyorum:

        “Kadınların makyaja ne kadar vakit harcadığının farkındayız. Ama ne kadar süslenirsen, o kadar süslenmeye ihtiyacın olur. Makyajı uçaktan indikten sonra yapmak, havaalanına zamanında gelmeni sağlar...”

        Vay be ne tüyo ama!

        Pardon da siz kadınların makyaja ayırdığı vaktin farkında olana kadar, ne yaptığınızın farkına varın...

        Cinsiyetçiliğe gel! Kadınlar makyaj yaptığı için uçağı kaçırıyor öyle mi?

        Kadınları ‘aptal’ yerine koymak bu kadar kolay olmamalı.

        Ayrıca ‘Ne kadar süslenirsen o kadar süslenmeye ihtiyacın olur’ ne demek?

        İmaj danışmanı mısınız, havayolu şirketi mi?

        Her şeyi ünlülerden beklemeyelim

        ÜÇ yıl önce kurulmuş ‘Herkese Kitap Vakfı’ ama maaselef benim yeni haberim oldu. Bülent Şenver öncülüğünde, Asuman Güreli, Hüsnü Güreli, Burcu Hanif ve Şerif Kaynar gibi isimlerin desteğiyle kurulan vakıf, kitap okuma alışkanlığını oluşturmanın yanı sıra, ihtiyacı olanlara da kitap ulaştırabilmeyi hedefliyor. Neticede bir Japon yılda ortalama 25 kitap okuyor. Bir İsviçreli 10 kitap, bir Fransız 7 kitap. Bir Türk ise bir yılda ortalama 0.16 kitap.... 77 milyon nüfus üzerinden yapılan araştırma gösteriyor ki, ülkemizde okuma alışkanlığına sahip olan kişi sayısı 40 bin.

        Acıklı...

        “Kitap Bağışla Bize, Okusun Tüm Türkiye” sloganıyla yola çıkan vakfa, Ebru Akel, Mustafa Alabora, Melek Baykal, Nilgün Belgün, Beyazıt Öztürk, Rojda Demirer, Demet Akbağ ve Ayhan Bozkurt gibi isimler destek vermiş. Ama her şey ünlülerle olmuyor. Sizler de elinizdeki kitapları bağışlar ya da yeni kitaplar satın alarak vakfa iletirseniz, 0.16’lık okuma oranımızı belki elbirliğiyle bir parça da olsa artırabiliriz.

        Diğer Yazılar