Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) iş aramak için kendisine başvuruda bulunanlara ilişkin istatistikleri aylık olarak yayınlıyor. Bu istatistikler arasında kayıtlı işsizlere ilişkin veriler de bulunuyor. İŞKUR’un yayınladığı aylık verilerde mesleklere, yaşa ve eğitim durumuna göre kayıtlı işsizlerin dağılımını görmek mümkün.

        İşsizlik ekonomik ve sosyal alandaki en büyük yaralardan biri. İŞKUR’un eğitim durumuna göre kayıtlı işsiz verilerine baktığımızda bu yaranın ne kadar trajik hale geldiğini de görüyoruz. Bu trajedinin bir yanında yüksek işsizlik diğer yanında ise eğitim sistemi ile istihdam arasındaki kopukluk yer alıyor.

        İŞKUR’un verilerine göre ocak ayı itibarıyla 1 milyon 903 bin 773 kayıtlı işsiz bulunuyor. Kayıtlı işsiz sayısı aralık ayına göre 58 bin 808 kişi ve yüzde 3.2 artmış. Kayıtlı işsizlerin 286 bin 994’ü yükseköğrenim görmüş kişilerden oluşuyor. Buna göre kayıtlı işsizlerin yüzde 15.08’inin bir yükseköğrenim diploması var. Bu grubun 152 bin 69’u önlisans, 129 bin 417’si lisans, 5 bin 266’sı yüksek lisans, 242’si de doktora diplomasına sahip. Buraya kadar olan veriler yüksek işsizlik düzeyiyle uyumlu bir manzara çiziyor. Ancak diplomalı işsizlerin iş bulsalar hangi alanlarda çalışmaya razı olduklarına bakınca trajedinin boyutu da ortaya çıkıyor. Örneğin hamallık, inşaat işçiliği gibi beden işlerinde çalışmaya hazır 7 bin 500 önlisans, 2 bin 491 lisans mezunu var. Dahası 47 yüksek lisans mezunu ve 5 doktora mezunu işsiz, iş bulsalar hamal veya inşaat işçisi olarak çalışmaya hazırlar. Beden işçisi olarak çalışmaya razı olanların yanı sıra forklift operatörü, kaynakçı, tesviyeci, çocuk bakıcısı, minibüs veya otobüs şoförü olarak çalışmaya hazır doktoralı işsizler de bulunuyor.

        İŞKUR’un istatistiklerine göre lokantanızda garson, işyerinizde temizlikçi, ofisboy, sekreter veya bekçi olarak, taşıma şirketinizde minibüs, otobüs veya kamyon şoförü olarak çalıştırmak için yüksek lisans diplomalı adaylar bulmanız mümkün. Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmaya hazır lisans ve önlisans diplomalı işsizlerin sayısı ise daha kabarık. Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmaya razı 3 bin 700’den fazla üniversite mezunu hazır bekliyor. Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmaya hazır önlisans diplomalı işsizlerin sayısı ise 11 bini buluyor.

        Bu rakamların sadece İŞKUR’a iş aramak için başvuran kayıtlı işsizlerden oluştuğunu da göz önüne almak gerek. Bu rakama bakarak niteliksiz işlerde çalışmaya hazır yükseköğrenim mezunlarının sayısının çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Üniversite düzeyinde bir meslek eğitimi almış olan insanların, beden işçiliği, temizlikçilik, bekçilik, büro işçiliği gibi hiçbir nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmaya razı hale gelmesi, işsizliğin boyutunun ve toplum üzerinde yarattığı baskının açık bir ölçüsü. Bu baskı, kendini sadece işsizler üzerinde değil, aynı zamanda bir işe sahip olanlar üzerinde de hissettiriyor. Hamal olarak çalışmaya razı üniversite mezunları kapıda beklerken, çalışanların iş güvenceleri de, ücret düzeyleri de baskı altında kalıyor.

        Diğer Yazılar