Amy Adams mı, Rosamund Pike mı?

22 Şubat 2015’te sahiplerini bulacak 87. Akademi Ödülleri öncesi ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında kısa sürede yarışın şekli ortaya çıktı gibi. Şimdiden “Big Eyes”ın Amy Adams’ı ile “Kayıp Kız”la hayatının performansını veren Rosamund Pike arasında bir yarış olacağını öngörebiliyoruz. Bana kalırsa ivme planlaması, oyunculuk metodu ve şirket faktörüyle Amy Adams bu dalda Oscar heykelciğinin yüzde 50’sini almış durumda. Pike’a yüzde 35 verirsek, diğer adaylar da hakkaniyetli bir dağılıma kavuşur.

Galiplerinin genelde 25-45 yaş aralığından çıktığı, adeta Hollywood’un kadın star ışıltısının temsil edildiği bir alan… Her zaman yıldız adaylarını ve zamanı gelen oyuncuları onurlandıran bir kategoridir ‘En İyi Kadın Oyuncu’… Bu sene bu konudaki gelenek sürecek mi bilinmez. Ama esas olan ana kurallara uymak…

BU SENE YÜZ AŞİNALIĞI OLAN İSİMLERİ İZLEYECEĞİZ

Öncelikle tarihi bir filmde oynayıp makyajla fiziksel dönüşüm geçirmeniz, abartılı bir performans sergilemeniz, düşmüş, hastalıklı bir karakteri canlandırıp onun psikolojik sarsıntılarını seyirciye hissettirmeniz ve alışkanlık yaratmanız gerekiyor. Ama istisnai durumlar da oluşabiliyor. Sözgelimi Barbra Streisand 26 yaşında, Julie Andrews 29 yaşında, Marlee Matlin 21 yaşında ve Shirley Booth 54 yaşında ilk kurmaca filmleriyle bu heykelciği kucaklayabiliyor. Daha ziyade yardımcı kategoride tutan ‘sürpriz oyuncu’ tanımı burada da zaman zaman geçerli olabiliyor.

Ama bu sene büyük oranda alışkanlık yaratan isimler arasında bir yarış izleyeceğiz. Sırasıyla Amy Adams, Reese Witherspoon (iki filmi var), Julianne Moore (iki filmi var), Jessica Chastain (üç filmi var), Hilary Swank, Anne Hathaway ve Marion Cotillard ödül için şansını deneyecek isimler... Bunlar arasındaki yarış şimdiden filizlenmeye, hatta netleşmeye başladı…

ROSAMUND PİKE HAYATININ ROLÜYLE AKADEMİ’Yİ YOKLUYOR

Aslında bu kategorinin yakın tarihine baktığımızda çok net bir tablo göze çarpıyor. Genelde Ağustos sonunda düzenlenen Telluride ile Eylül başında organize edilen Toronto’daki prömiyerler ve fısıltı gazetesi odaklı gitmeye başlayan yarışta, 10 senedir oluşan tabloya göre beşinci aday genelde Kasım-Aralık’taki ‘son viraj vizyonu’ndan çıkıyor. Bunlardan “Okuyucu”yla (“The Reader”, 2008) Kate Winslet ve “Demir Leydi”yle (“The Iron Lady”, 2011) Meryl Streep zafere ulaşırken, geçen yıl “Düzenbaz” (“American Hustle”, 2013) ile Amy Adams’ın beklenmedik son dakika tehdidini unutmak mümkün değil.

Bu sene de benzer bir süreç bizleri bekliyor. Yaz vizyonundan fazla iddialı isim çıkmazken (özellikle de geçen sezonki Cate Blanchett’i düşününce), gözler Toronto ve New York’a çevrildi. Şu aşamada “Kayıp Kız”ın (“Gone Girl”, 2014) Rosamund Pike’ı çok yoğun, her sahnede mizaç değiştiren öldürücü femme fatale performansıyla Akademi’yi yokluyor. 35 yaşındaki oyuncunun aniden, ilk adaylıkla bir ödüle uzanması da şaşırtmaz. Zira tek tük bozulan (bkz. Claudette Colbert, Ingrid Bergman, Anna Magnani, Simone Signoret, Marion Cotillard) İngiliz ve Amerikalı olma şartını koruyunca, Katharine Hepburn, Hilary Swank, Reese Witherspoon Sandra Bullock gibi ilk adaylığında alanlar var. Yaş grubu da uyuyor.

AMY ADAMS’IN ZAMANI GELDİ

Ama bana kalırsa Weinstein Kardeşler’in “Aşık Shakespeare”in (“Shakespeare in Love”, 1998) Gywneth Paltrow’u, “Okuyucu”nun Winslet’ı ile “Demir Leydi”nin Streep’inin ardından bu yıl da 40 yaşındaki Amy Adams’ı Aralık vizyonuna programladığı ortada. Bu dönemde film dalında “The Imitation Game”e yüklenen şirket, fiziksel dönüşüm geçiren bu tiplemeyle, 50’lerde yükselişe geçen ressam Margaret Keane’in abartılı performansa elverişli kimliğine yükleniyor. Bu önemli figürün yanı sıra “Big Eyes”ın En İyi Kostüm Tasarımı dalında da başa güreşeceğini iddia edenler var.

Bu biyografik film, Tim Burton’ın elinde bir Oscar objesine dönüşmüş gibi gözüküyor. Adams, geçen sene kusursuz bir kompozisyonla kavradığı hafifmeşrep dolandırıcı karakterinin ardından bu kez kısa saçlı ve sarışın bir tiplemeye hayat veriyor. Tam Akademi’nin sevdiği bir durum! Saygınlığıyla takdir gören oyuncu, altıncı adaylığında Oscar’ı kucaklayacak gibi gözüküyor. Zaten en önemli kural bu püf noktasında yatıyor: ‘Artık onun da zamanı geldi’.

WITHERSPOON VE MOORE DA HEMEN ARKADA

Peki bu ikilinin rekabetinin altına kimler sıralanıyor? Julianne Moore, Reese Witherspoon ve Jessica Chastain… Moore’un alzheimer’a yakalanan dil bilgisi öğretmeni bir anneyi canlandırdığı “Still Alice”deki kompozisyonu, şaşırtıyor, etkiliyor, seyirciyi kendine bağlıyor ve ağlatıyor. Çok ‘overacted’ (abartılı rol kesmek) durmasa da daha önce dört kez aday olmuş bir oyuncunun katkısıyla içeriye başını sokacak. Tabi eğer Sony Pictures Classics filmi bu seneye planlarsa… Oyuncunun “Yıldız Haritası”ndaki (“Maps to The Stars”) inadına kötü Hollywood ünlüsü performansı ise gelecek yıla atıldı. Focus Features’ın filmin ABD haklarını almasıyla Cannes ödülü adeta kullanışsız hale geldi. Zaten Akademi böyle rolleri sevmez… Moore, 52 yaşında olduğu ve genelde 45 yaş üstündeki oyuncular ya ilk adaylıklarında ya da ikinci ödüllerinde bu kategoride zafere ulaştığı için ödül şansı zayıf. Bu istatistik nadiren bozuldu.

Cheryl Strayed’in (Reese Witherspoon) 90’larda yaşadığı 1100 millik solo yürüyüşün arkasında yatanları ele alan “Yaban” (“Wild”, 2014), tam bir oyuncu ve kurgu filmi. Flashbacklerle ilerleyen eserde karakterin yaşadığı ahlaki çözülme, yeri geldiğinde muhafazakar damarını açığa çıkaran Akademi’ye göre... Sorunsuz, özgürlükçü, seks ve uyuşturucuyla dolu günlerinden kendini harap etmeye uzanan bir kadının, hiç de yakışmadığı çevreci hayatı, kişisel varoluş öyküsüyle hüzünlendiriyor. Dersini alan, evcilleşen tipleme kabuk değiştirerek doyurucu hale geliyor.

CHASTAIN VE SWANK’İN ŞANSI NE?

Chastain, “Aşkın Halleri”nde (“The Disappearance of Eleanor Rigby: Them”) aşık bir kadını oynarken filmin bir yerinde saçlarını kısaltıyor. Bu durum onun şansını yükseltecektir. Burada olmazsa J.C. Chandor imzalı “A Most Violent Year” veya Liv Ullmann imzalı “Miss Julie” ile konuşuluyor. Sevilen, sürekli aday yapılan, adı geçen, tercihleri beğenilen bir oyuncunun, kategori için yaşı da uygun. Bunlardan herhangi biri adaylık getirecektir.

Aslında Hilary Swank’in “The Homesman” ile ilk rekabetçiler arasında anılması şaşırtıcı değil. Zira bu dalda ikide iki yapan ve 25 yaşında zafer yaşayan oyuncu, ne zaman ayakları üzerinde duran bir kadın canlandırsa burada adı geçiyor. Ama ilginçtir heykelciği almayacaksa aday da olmuyor. Bu sene acemi şirket Roadside Attractions’ın negatif etkisi ve Toronto’nun es geçilmesi, Marry Bee Cuddy karakterinin şansını azalttı. Zira Cannes-Telluride ikilemesi, geçen sene Robert Redford’a hayal kırıklığı yaşatmıştı.

GENÇ OYUNCULAR NABIZ YOKLUYOR

Shailene Woodley, Mia Wasikowska, Felicity Jones ve Rooney Mara ise sanki yaşlarıyla kendilerini kanıtlama hevesindeler. Bunlardan Woodley’nin bütün filmi yüzündeki solunum cihazıyla ve soluk benizle geçirdiği “Aynı Yıldızın Altında”da (“The Fault in Our Stars”, 2014) çok beğenilmesi ve ikinci kez arka arkaya güzelliğinden taviz vermesi takdir toplayacaktır. Daha önce ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ya aday olan oyuncu, bu kategoriye uygun görülüyor. Başını içeri sokması şaşırtmaz. Mia Wasikowska başarılı bir oyuncu ama kendini kabul ettiremedi. 25 yaşında olmasına karşın “Çöldeki İzler”in (“Tracks”, 2013) üzerine gidilmemesiyle yedekte şans bekliyor. Biyografik yol filmi omurgasında tabiri caizse perişan olmak fiziksel açıdan çok uç dönüşümler getirmedi, bu sebeple de bu performans biraz geri planda kaldı.

Sürekli adı geçen 83’lü Jones’un, İngiliz lobisini lehine çevirmesi zor gibi. Bu sene Pike’ın ağırlığı çok fazla. Jones, saygı duyulan eserlerde oynasa da hep geri planda kalıyor. Hiçbir kalıcılığı yok, oyunculuğunu henüz göremedik. Mara’nın henüz vizyona girmeyen Stephen Daldry yapıtı “Trash”le neler yapacağı ise merak konusu. Ama filmde geri planda kaldığı düşünülüyor.

SÜRPRİZ YAPARSA WOODLEY YAPAR

Açıkçası ‘sürpriz’ meselesine geçince o konuda en büyük şansı Woodley’e tanıyorum. Onun arkasından 38 yaşında kendini kanıtlama olanağı yakalayan Michelle Monaghan’ın “Fort Bliss”teki rolü de eğer film seyredilirse öne çıkabilir. Amerikalılar, kadın asker gibi kendini paralarken psikolojik sıkıntılar çeken erkeksi rolleri severler. Bunun yanında Aralık vizyonu için planlanan “Into the Woods”da Meryl Streep’in bu kategoride mi yoksa yan kategoride mi aday olacağının netleşmemesi bu dal için bir son dakika sürprizine yol açabilir, ama adaylık açısından…

Genel anlamda zayıf bir sene diyebiliriz. Marion Cotillard’ın eğer “Macbeth” yarışa girerse nerelere geleceği de merak konusu. Bana kalırsa Amy Adams ile Rosamund Pike arasındaki yarışa şimdiden odaklanmaz lazım. Zaten çıkacak sürprizler olsa da bu noktadan sonra başa güreşme konusunda net dönüşler görmeyiz. Ben, şu aşamada Adams’a yüzde 50, Pike’a yüzde 35, diğerlerine yüzde 15 veriyorum zafer için…

Kerem Akça’ya göre 87. Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ yarışının tablosu:

1-Amy Adams (Big Eyes)

2-Rosamund Pike (Kayıp Kız)

3-Reese Witherspoon (Yaban)

4-Julianne Moore (Still Alice)

5-Jessica Chastain (Aşkın Halleri)

6-Hilary Swank (The Homesman) (esas rekabetçi)

7-Shailene Woodley (Fault in Our Stars) (esas rekabetçi)

8-Felicity Jones (The Theory of Everything) (esas rekabetçi)

9-Jessica Chastain (A Most Violent Year) (karanlık at)

10-Mia Wasikowska (Çöldeki İzler) (karanlık at)

11-Anne Hathaway (Yıldızlararası) (karanlık at)

12-Marion Cotillard (İki Gün, Bir Gece / Macbeth) (uzak ihtimal)

13-Jessica Chastain (Miss Julie) (uzak ihtimal)

14-Rooney Mara (Trash) (uzak ihtimal)

15-Michelle Monaghan (Fort Bliss) (uzak ihtimal)

Kerem Akça’nın 87. Oscar Ödülleri sürecinde yazdığı yazılar için tıklayın:

Oscar bahisleri Toronto’da açıldı Toronto’dan Oscar yarışında 15 film