2008 takvimi türban, aynen yola devam!

Ortada açıkça görülen bir şey var ki; hükümet 2008'i siyasi "yatırımlara" ayırdı. Türbanın birinci öncelik olmasının nedeni yalnızca bu. Yoksa bu kadar iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, analistler, "önce ekonomi, yoksa kar topu büyüyor" derken, türban çığlıklarını attırıp, çığı tetiklemezdi. Apaçık ortada 2008 yerel seçimlerin yılı. %47'nin alt yapısını oluşturan "istikrar" nasıl olsa sağlandı.

"Artık 2001'deki gibi bir krizde olmaz, en fazla kur şok yükselir, o da düşük kurdan yıllardır şikayet eden ihracatçıları mutlu eder" denilerek, siyasete fokuslanıldı. Zaten belediyelerde "böl-parçala-yönet" metodu devreye girecek ve fethedilmeyen belediyelerde "kazanılacak". Yani, 2008 takvimi tamam, aynen yola devam!

***

TÜSİAD son zamanda uyarmaya başladı ama 2 yıldır uyaran, "öncelik ekonomi olsun" diyen sanayiciler şimdi de, "rekabette elimizi güçlendirecek acil önlemler alınmazsa 2008 kayıp yıl" diyor.

Onların sesini daha da yükseltense 2 yıl aradan sonra ilk kez düşen sanayi üretimi rakamları oldu. Sanayide işler iyi değil. Ekonominin çarkları yavaşlıyor.

"Patronların işleri güçleri para" diyenlere de hemen duyurulur. Sanayicinin, özellikle sanayicinin işinin kötü olması demek, işin-aşın riske girmesi demek. Yani toplumun her katmanını ilgilendiriyor. Ve özellikle sanayicinin döviz borcu, 100 milyar dolarlar ile anılan, üzerinde oturduğu pimi çekilmeye hazır bir bomba.

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük yarın açıklayacakları 2007 yılı ikinci 6 aylık durum tespit anketlerinden çarpıcı bir sonucu Ekonomi Gündemi programımda açıkladı.

Küçük, orta ve büyük ölçekli sanayicinin sağladığı kaynakların %70'i yabancı kaynaklı. Yani sanayici her 100 lirasının 70'ini dövizle borçlanarak sağlamış. Yani her türlü kur şoku, dış açık bombasının pimini %70 daha da çekiyor. Ki; dolar 2008 yılı başından beri %5 değerlenmiş durumda. Bugün 1.2325 YTL'yi de gördü.)

***