Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAŞTAN belirteyim, hükümet ile HDP heyetinin, diyalogdan müzakere sürecine geçildiğini ilan ettikleri dünkü açıklama tarihi bir öneme sahip.

        Bugüne kadar gelinen aşamaların en önemli evresi aşıldı, süreç resmileşmekle kalmadı, diyalogdan müzakere evresine geçildi.

        3 Ocak 2013’te başlayan, bugüne kadar 28 kez gerçekleşen hükümet ile HDP arasındaki çözüm süreci görüşmelerinde en önemli aşamaya ulaşıldı.

        İRADE BEYANI

        Bütün bunların yanında şunun bilinmesi lazım ki, dün yapılan tarihi açıklama sadece bir irade beyanıdır; söz kesmedir.

        Devletin, PKK’yı ilk kez muhatap alıp müzakere ederek sorunu ortaklaşa çözeceklerinin resmi ilanıdır.

        Sürecin bundan sonra kendi dinamiği içinde yolunu bulacağına dönük önemli bir irade gösterisidir.

        Asıl önemli olan da bundan sonrasının sağlıklı yürümesidir.

        Ne kadar süreceğini görmek için İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA ile yürütülen müzakere süreçlerine bakmak yeterlidir.

        Unutulmasın ki “Good Friday” (Hayırlı Cuma) anlaşmasından 7, ateşkes niyetini ifade etmesinden de 25 yıl sonra IRA silaha veda etti.

        BEKLENENLER

        O nedenle önemli olan ise bundan sonraki aşamaların nasıl yürütüleceği.

        İki yıl önce Nevruz’da silahlı güçlerin ülke dışına çıkmasına dönük çağrının nasıl heba edildiği unutulmalı.

        O nedenle dün yapılan açıklama için “Karamsar beklentileri bertaraf etti, iyimser beklentilerin ise bir tık altında gerçekleşti” demek yeterli.

        Çünkü bu irade beyanına dayalı uygulamaların nasıl başlayıp yol alacağını da görmek lazım.

        Nitekim dünkü gelinen noktaya aslında 4 Şubat’ta varılacaktı. Hükümetin 10 maddelik müzakere metninde değişiklik talebine Kandil karşı çıktı ve geçen hafta sonu HDP heyetinin ziyaretinde reddini dile getirdi.

        Tıkanıklığı da aktarıldığına göre yeniden devreye giren Öcalan çözdü; yeni bir metin önerisinde bulundu.

        HDP heyetinin önceki gün Kandil’e yaptığı son ziyarette Öcalan’ın “riskleri üstlendiğini” belirterek sunduğu yeni metni kabul gördü ve sorun aşıldı.

        Tıkanma da metnin 6. maddesindeki “Çözüm sürecinin yol açacağı güvenlik yapısı” başlığından çıktı.

        Başlık dünkü açıklamada, “Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin, kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması” şeklinde değişti. Bundan sonrasına gelirsek...

        HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dün ifade ettiği gibi bundan sonraki adım için beklenti, hükümetin İç Güvenlik Paketi’nde tepki gören maddeleri geri çekmesi, KCK’lı hasta tutukluların bırakılması, İmralı’ya Öcalan’a sekretarya görevi de verecek yeni tutukluların gönderilmesi...

        Ardından da PKK’nın, “asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde” kongresini bahar ayında toplaması.

        Ardından da “İzleme Heyeti”nin oluşturulup sürecin kontrol altına alınması.

        Peki taraflardan biri bu adımları atmazsa süreç biter mi?

        Hayır; yine tıkanır, ama bir sonraki adım, dün varılmış olan noktadan atılır.

        Adımların hızlanması, tıkanıklıkların aşılmasının yolu da sürece üçüncü tarafın dahil edilmesinden geçer.

        Hak yoluna yürümek için sanki dünkü açıklamayı bekleyen Yaşar Kemal’in, süreçte sarf ettiği emekleri de dilerim heba edilmez.

        Mekânın ışık dolsun İnce Memed.

        Diğer Yazılar