Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Anlamı “at tımarı” olan siyaset için yapılmış tanımlamalar arasında en beğendiğim şudur:

        “Toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir... Bu uzlaştırma faaliyeti ise yönetim erkinin elde bulunmasıyla gerçekleştirilir.”

        Bu tanımdan bakarak, AK Parti desteğindeki İsmet Yılmaz’ın kazanmasıyla sonlanan Meclis Başkanlığı seçim sürecini ve devamında getireceklerini okursak...

        Baştan söyleyeyim ortaya çıkan sonuç, uzlaşının kapısını kapattı, muhalefete de yönetim erkini kaybettirdi; seçimin de kapısını biraz daha araladı.

        Hırsların yarattığı yanlış siyasal gelecek okumasının nasıl kayıpla sonuçlanacağını da bir daha gösterdi.

        AK Parti’ye de siyasal umut ve moral kazandırdı.

        Bunu anlamak için AK Parti kulisinde önceki gün ve dün yaşanan havayı görmek yeterli.

        İlk iki turda muhalefetin blok duruşu, AK Parti kulisinde ciddi anlamda moral bozmuştu.

        Çünkü AK Parti, Meclis Başkanlığı’nı kaybetmesinin “İktidarı kaybettiler” diye algılanmasından ve domino etkisi yaratmasından kaygı duyuyordu.

        Ancak dün yeniden güveni gelmiş parti havası gruba tekrar hâkim olmuştu.

        CHP’NİN YIĞINAĞI

        Bu noktaya gelinmesine de MHP’den çok CHP yönetimi ve Deniz Baykal neden oldu.

        Sandıktan çıkan sonuç uzlaşıyı işaret etmesine karşın, Baykal arayışa fırsat bile vermeden öne atıldı, Cumhurbaşkanı ile görüştü.

        CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise bu atağı aşacak tavır gösteremedi.

        CHP’nin içinden birini aday çıkarması halinde bunun kayıpla sonuçlanacağını Baykal’a izah edemedi; “Bana AKP’den de oy gelecek” inancını kıramadı.

        Hatta, olmayacağını bile bile ona inandı, geleceği okumayıp peşinden gitti.

        Oysa “Bahçeli’ye Başbakanlık önermek” yerine, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bizzat aday gösterdiği, kampanyasını yürüttüğü Ekmeleddin İhsanoğlu adı üzerinde uzlaşıyı önerseydi bugün seçtirmiş olurdu.

        Hatta HDP’nin aday çıkarmasının dahi önüne geçerdi.

        Seçimin ardından iyi hamleler yapan, rakiplerinin elini açığa çıkaran Kılıçdaroğlu, Baykal ısrarına yenildi.

        Daha önemlisi, AK Parti’ye moral kazandırdı, kamuoyuna da “AK Parti iktidarda kalmaya devam eder” algısının mesajını yolladı.

        MHP İZAH EDEMEZ

        Gelinen nokta MHP açısından da sorunlu.

        Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinde AK Parti’nin elini rahatlatan MHP, aynı tavrı bu kez de Yılmaz için gösterdi.

        Daha ilerisi, HDP’nin bir başka adaya desteğini “zehirli” buldu, “Desteğini açıkladığı adaya oy vermeyiz” dedi.

        Ancak HDP’nin 4. turda İhsanoğlu’na destek vermesinde bir sorun görmedi.

        “Ne yapalım verirse o bize gelmiş olur, biz geçersiz de olsa son turda adayımıza oy vereceğiz” ısrarı gösterdi.

        AK Parti desteğindeki Yılmaz’ın seçilmesini kolaylaştırdı.

        TBMM’de alınan sonucun MHP ile koalisyonu rahatlattığı beklentisini yükseltirken, MHP yöneticileri dün tavırlarının gerekçesini şöyle açıklıyordu:

        “Biz AKP’nin adayında ısrarını kamuoyuna göstererek koalisyonlar konusunda ne kadar uzlaşmaz olduğunu sergiledik. Sadece bizimle yapabilirliğinin değil, başkalarıyla da koalisyon yapmasının önüne geçtik.”

        Dediklerinde haklılar, bu sonuçla seçimin önünü açıldı, AK Parti’ye de moral kazandırıldı...

        Diğer Yazılar