Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önce psikolojisini aktarmak isterim... Brüksel’deki terör haberi, bir haftalık tatilini tamamlayan Meclis’e grup toplantılarının gerçekleştiği saatte ulaştı.

        Biz gazeteci milletinin, Meclis’in şeref girişi kulisindeki gündemi de belli olmuştu.

        Bakan, milletvekili, gazeteci katılımlı kulis sohbetinin iki tarafı vardı; birincisi benim de arasında bulunduğum Brüksel’de yaşanan teröre insanlar odağından bakanlar ve üzülenler...

        Diğer yanda ise “Belçika’ya oh oldu, PKK çadırını Brüksel’in merkezinde açtırırsan, terör de gelir seni bulur, şimdi Türkiye için empati yapmışlardır” diyenler...

        Müttefiklerim ise AB Bakanı Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ankara Milletvekili Mücahit İhsan Arslan...

        Tartışma bir sonuca varmadan zaten Başbakan Davutoğlu geldi ve sohbet yarım kaldı...

        EMPATİ ARAYIŞI

        Ancak öncesinde Bakan Bozkır önemli bir tespitte bulundu:

        “Avrupa’dan gelip DAEŞ’e katılan sayısı 34 bin. Sadece Türkiye’ye girerken DAEŞ ile irtibatlı oldukları veya bu 34 binden biri olduğu için kapıdan geri çevrilen 7 bin 500 kadar kişi var. Ayrıca 1100 kadar kişiyi de içeride yakalayıp AB ülkelerine iade ettik...”

        Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Brüksel’deki mevkidaşıyla hafta sonu yaptığı görüşmeyi aktardı.

        Brüksel’in merkezinde PKK’nın çadır kurmasına izin vermelerini eleştirip ekledi:

        “Sayın Başbakan’ımızın da söylediği gibi ‘Ankara’da DAEŞ’in çadır kurmasına izin verseydik ne derdiniz?’ diye sordum, empati istedim. Ayrıca PKK, AB’nin terör listesinde.”

        Ancak Brüksel’de yaşanan terör olayından dolayı duyduğu üzüntüyü de birkaç kez kayda geçirme gereği duydu.

        HEDEFSİZ SALDIRI

        Aslında haksız da değiller.

        PKK’nın 1984’ten bu yana eylemleri süregeliyor; ama IŞİD terörüyle yeni muhatap oluyoruz; yaptıklarını da hemen unutuyoruz.

        Yabancı savaşçılar üzerine çalışan Doç. Dr. Haldun Yalçınkaya anımsattı: IŞİD, sonuncusu İstiklal Caddesi olmak üzere iki yılda 12 saldırı gerçekleştirip 163 kişinin hayatını almış, 766 kişinin de yaralanmasına neden olmuş.

        “IŞİD, hepsini de hedefli saldırı olarak gerçekleştirdi, Brüksel’deki gibi henüz hedefsiz saldırıya geçmedi” notunu da düştü.

        Asıl ürkütücü olan da aslında bu...

        Çünkü, canlı bomba haline gelmiş insandan daha tehlikeli bir silah yoktur.

        ÜÇTE BİRİN SONUCU

        Unutulmamalı ki Brüksel’de önemli bir militanının yakalanmasının ardından IŞİD’in hedefsiz saldırı düzenleyebilme yeteneğine ulaşmasına da maalesef Batı neden oldu.

        Çünkü Batı, IŞİD’e katılanların üçte birinin sahada öldüğünü, üçte birinin dönmemek üzere kaldığını, dönenlerin de ancak 9’da birinin yeniden eylem yaptığını gördü.

        Dolayısıyla IŞİD’e katılanların ancak 27’de biri tehlike oluşturuyordu.

        Ayrıca IŞİD için birinci önceliği Batı değil, savaştığı bölgeydi.

        Oysa El Kaide’ye katılanların hepsi doğrudan Batı’yı hedef alıyordu.

        El Kaide’ye gitmeleri yerine IŞİD’e katılmalarını ehveni şer gördü; medya algısı içinde paratoner haline getirdi.

        Ama IŞİD’e katılım artınca 27’de bir olanların sayısı da yükseldi.

        AB’nin başkenti Brüksel’de dün eşzamanlı üç bomba ile 34 kişinin hayatına kıyanlar da işte onlardı.

        Diğer Yazılar