Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Eğer yeni bir şemsiyeli saldırgan olmazsa 3-5 yıla kadar hiçbir otobüs isteseniz de çarpışmayacak.

        Daha önemlisi, çarpışma ihtimali olan araçları da “Başına kaza gelebilir” diye uyaracak, tedbir almasını sağlayacak.

        Sadece otobüsler değil, aynı zamanda kamyon ve TIR diye isimlendirilen taşıma araçları için de söz konusu olacak.

        İddialarımın temeli, arkadaşım MAN Türkiye CEO’su Tuncay Bekiroğlu ile gittiğim Hannover Otobüs ve Kamyon Fuarı’nda görüp duyduklarıma dayanıyor.

        DÜNYA PİYASASI

        Yeni nesilde toplu taşımanın güvenlik ve tasarrufunu anlatmadan önce dünya ekonomisinin nasıl gittiği konusunda öğrendiklerimi paylaşmak isterim.

        Fuarda sohbet ettiğimiz MAN Yönetim Kurulu üyesi, Satış ve Pazarlama Direktörü Heinz-Jurgen Löw ilginç bilgiler verdi.

        Söylemlerinden çıkardığım şu ki, dünyada bu yıl Avrupa dışında ekonomisi iyi giden yok.

        Bu kanımdaki neden, yapılan ölçümlerde kamyon ve otobüs satışları ile kalkınma arasındaki doğru orantı.

        Löw’ün aktardığına göre, Türkiye ile Rusya pazarındaki daralma % 50...

        Brezilya’da ise dibe vurmuş % 70’e varmış; Cezayir ve Fas biraz kıpırdanıyor gibi görünse bile Afrika da aşağıda.

        Löw, İran’ı “aportta bekleyen ülke” diye tanımladı, “Ancak orada da nakit problemi var” dedi.

        Çin ve Güney Kore’yi ise “durağan” olarak sınıflandırdı.

        “Yaşanan olaylar nedeniyle bizim Türkiye’den vazgeçmemiz söz konusu değil, negatif bir bakışımız da yok” dedi.

        “Türk modeli otomobil” sorumuza ise, “Bursa’da üretilenler Türk otomobili değil mi?” diye soruyla karşılık verdi.

        “Hırslı bir hedef ama ulaşması, yeni bir markanın yaratılması çok zor” dedi.

        Löw, gelecek için “otonomi, elektrik ve dijitalizasyon” olmak üzere 3 noktaya odaklanmış.

        AKILLANIYOR...

        Bir de Türkiye’de ürettikleri Neoplan Tourliner gibi rüzgâr direnci ve yakıt harcaması ile saldığı zararlı gazları oldukça düşük, akıllı konforlu otobüsler.

        Çünkü uçak ucuzlasa da 400 km’ye kadar otobüsün taşıma aracı olmaya devam edeceğine herkes inanıyor.

        Otobüslerin hepsi gittiği araziyi ve yolu okuyup anlayan, diğer araçla da bağlantı kuran seyir ve sürüş bilgisayarı taşıyor.

        Şehiriçi otobüslerin tamamı ise elektrikli ve daha uzun.

        Hepsinin hedefi, durakta hızla pillerini dolduracak veya fuelCELL dedikleri kendini şarj edebilen otobüsler üretmek.

        Yeni nesil bilgisayar ve elektronik gözlerle donatılmış otobüsler ise önündeki aracı takip ettiği gibi kör noktadan gelmekte olanı da biliyor, kendini de haber veriyor.

        Böylece kazalar azaltılırken, motor da yolun eğimi, virajı ve durumunu önceden bildiği için yakıt tasarrufu yapıyor.

        Şoföre fazla ihtiyaç duymuyor.

        Bununla birlikte “ı-bus” dedikleri yeni bir sisteme geçilmiş.

        Bu otobüslerin iç ve dışındaki reklam panolarını durağa ve taşıdığı yolcunun demografisine göre değiştiriyor.

        Otobüsteki kadın ve erkek sayısına göre yaklaşmakta olduğu AVM içindeki mağazaların reklamını yapıyor.

        Trafik ışıklarının süresini önceden bildiği için kırmızıya takılmadan yol alabiliyor.

        Daha önemlisi, şoförlerin uyumasından kaynaklı yol kazalarını da tamamen ortadan kaldırıyor.

        Tabii bir şemsiyeliyle daha karşılaşmazlarsa...

        Diğer Yazılar