Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dünkü açıklamasının iki önemli noktası var.

        OHAL’in ilanında olduğu gibi 3 ay daha devamı için de “devletin kendisini arındırması ve siyasi ayaklarının ortaya çıkarılması için” desteğini açıkladı.

        MHP’nin bu yaklaşımda bulunması normal.

        Çünkü geçmiş bölgesel uygulamalarından oldukça farklı, hem de demokratik hak ve özgürlüklerin tamamen yasaklandığı, yol geçiş ve denetimlerin çileden çıkaran bir hal aldığı uygulama olmaması nedeniyle de desteğin verilmesi MHP açısından olumsuz siyasi bir sonuç yaratmıyor.

        Ayrıca OHAL’in başlangıçtaki bazı uygulamalarında esnemeler mevcut; örneğin yurtdışına çıkışlarda talep edilen SGK dökümüne eskisi gibi dikkat edilmiyor.

        Bahçeli de bu açıdan bakıyor olmalı ki “Türkiye’nin bir hukuk devleti” olduğunun altını çizerek, OHAL’in devamına destek verdi.

        “Devlette dip bucak temizliği devam etmektedir ki bunun kısa sürede temizlenmesini beklemek aşırı iyimserliktir” sözleriyle de gerekçesini açıkladı.

        SİYASAL AĞIRLIK

        Meclis’teki üç muhalefet partisinden birinin OHAL’in devamı konusunda verdiği bu destek, sayısal açıdan olmasa bile, aynı tabana hitap eden MHP’den geliyor olması nedeniyle siyasal ağırlığı bakımından çok önemli...

        Çünkü CHP veya HDP’nin bu konudaki söylemleri öteki toplumsal tabanlarda bir yer bulsa da anlam üretmesi açısından etki yaratmıyor.

        MHP’nin söylemi ise bu tabanda önem arz ediyor, siyasal açıdan kıymetli destek anlamına geliyor.

        Ancak, Bahçeli’nin OHAL’le ilgili diğer iki uyarısı da hükümetin gelecekteki uygulamaları açısından aynı ağırlıkta önemli.

        Bunun başında da KHK ile görevden alınanlar geliyor.

        Bir diğeri de siyasi ayağının da ortaya çıkarılması ve FETÖ soruşturmalarının siyasilere de uzaması...

        KHK’LARIN DURUMU

        Şunu baştan belirtmeliyim ki Bahçeli’nin dün dile getirdiği yaklaşım bir süredir hükümet içinde de mevcut.

        Yani, çok sayıda tutuklamalar ve görevden almalarla yaratılan geniş mağduriyetlerin işin aslının ortaya çıkarılmasının önüne geçmeye başladığı konusunda iktidar partisinden de uyarılar geliyordu.

        Milletvekilleri de açıktan söylemekten kaçınmıyordu.

        Bahçeli’nin de “Masumların hak ve taleplerine duyarsız kalınmamalıdır” diyerek dikkat çektiği bu nokta önemli.

        Bir de KHK’ların açıldığında Meclis’e geleceği ve orada görüşüleceğine ilişkin vurgulamasıyla yarattığı beklentisi.

        Çünkü iktidar partisinde KHK’lardan bazılarının TBMM’den geçirilmesinin zorunlu olmadığı yönünde görüş belirtenler var.

        Bu düşüncelerini de bir süredir, “Daha önce 13 KHK Meclis’e gelmemiş, bir şey de olmamış” sözleriyle açıktan dile getiriyorlar.

        Dolayısıyla OHAL’e destek veren Bahçeli’nin KHK’ların Meclis onayına sunulmasına dönük beklentisine iktidar duyarsız kalmayacaktır.

        Bu da KHK’ların yargı denetimine açılmasını sağlayacağından önemlidir.

        Bahçeli’nin basın toplantısının ana unsuru Kırsal Kalkınma Merkezleri’ni de kapsayan Güneydoğu ve Doğu Kalkınma Programı ise geçmişte de dile getirdiği öneri.

        “Köykent”, “Cazibe Merkezi” adı altında da denendi...

        Başbakan Yıldırım’ın bir süre önce Diyarbakır’da açıkladığı da benzer temele dayanıyordu.

        Diğer Yazılar