Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemine ilişkin sözleri, sandık yolunu kolaylaştırdı.

        Zaten gidileceği görülen seçim için yaratılacak bahaneye katkı sundu.

        Seçim meydanlarındaki tartışmanın da çerçevesini belirledi.

        Aslında MHP Lideri, başkanlık için Anayasa referandumuna katkı vereceklerini söylemedi.

        Cumhurbaşkanı’nın Anayasa ile tanınan yetkilerini aşıp “hukuksuz fiili başkanlık sistemi yaratmakta olduğunu” vurguladı.

        MHP’nin “başkanlık sistemine ilişkin kuşku, eleştiri, çekincelerinin belli olduğunu” belirtti, hukuksuzluğun giderilmesinin de iki yolu olduğunu söyledi.

        Meclis’te 367 sınırının aşılması halinde fiili durumun yasal hale geleceğini, 330 üzerinde kalınması halinde de halka gidileceğini ve çıkacak sonuca saygı göstereceklerini bildirdi.

        Ardından şu cümleyi kurdu:

        “Bizim tercihimiz her zaman olduğu gibi parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, referanduma tabi tutulmasıdır...”

        YILDIRIM ATAK

        Dolayısıyla, referandumda karşı çıkacağı maddeye, hiçbir siyasi parti Meclis’te destek vermez, bunun meydanlarda ve kamuoyunda yaratacağı algıyı bilir.

        Nitekim Başbakan Binali Yıldırım da MHP Lideri’ni, sözlerinin tam manasından değil, kamuoyunda yarattığı algıdan yakaladı.

        Bahçeli’nin sözlerini kullanarak, “Türkiye fiili durumu hukuki durum haline dönüştürmek mecburiyetindedir” dedi.

        Buna ilişkin Anayasa değişikliğini, daha önce üzerinde uzlaşılan 60 maddeyi de ekleyerek en kısa süre içinde hazırlayıp Meclis’e sunacaklarını açıkladı.

        SANDIK YOLU

        Sonrasında gelen şu cümlesi ise sürecin nasıl sonlanacağını göstermesi için yeterliydi:

        “Meclis’te sonuç ne olursa olsun milletin onayına götüreceğiz...”

        AK Parti’nin Meclis’te 317 milletvekili var; TBMM Başkanı oy kullanamayacağı için 316 oyu bulunuyor; bu da referandum için gerekli 330’u sağlamıyor.

        Firesiz 14, olası fireler dikkate alındığında AK Parti’nin yaklaşık 20 milletvekiline ihtiyacı var.

        Seçim zemininin ortaya çıktığı süreçte bunu diğer partilerden bir çırpıda bulması kolay değil.

        Bunu Yıldırım da biliyor; dolayısıyla “Meclis’te sonuç ne olursa olsun” sandığa gideceklerini açıklıyor.

        Anlamı da açık, 330’u bulursa referandum, bulamazsa genel seçime gidip “Sizden almaya geldik” diyecek.

        Konjonktürün getirdiği olumlu süreci sandığa aktaracak.

        Bahçeli de açıklamasıyla bunun yolunu açtı.

        Ayrıca iktidardayken gittiği yerel seçim oyları her dönem genel seçimin 5 ile 10 puan altında kalan AK Parti, iki seçimin birlikte olmasını istemiyor.

        İki seçimin tarihi aynı yıla denk düştüğünden, Anayasa gereği 2019’da birlikte yapılması zorunluluğu da önünde duruyor.

        AK Parti kurmayları, bundan kurtulmak için genel seçimi 2019 Mart’ından 1 yıl öne almanın yolunu arıyordu.

        Yani, 2018 Mart’ından önceki bir tarihte genel seçim istiyordu.

        Mart 2018 öncesi de kış nedeniyle zor gözüktü- ğünden, 2017 Mayıs-Kasım arasındaki bir tarihte sandık gelme ihtimali ortaya çıktı.

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da kurmaylarına seçimi nisan diye tarihlemiş...

        Üzerinden 1 yıl geçmeden sandık yolu tekrar açılmış bulunuyor...

        Diğer Yazılar