Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bafra Ağır Ceza Reisi de davanın bu noktaya taşınabileceğini tahmin etmemiştir...

        Ya da Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını veren 8 üyesi de bu noktaya taşınacağını öngörmemiştir.

        Sözünü ettiğim, 2 gün önce, imzaların atılışından da aceleyle hazırlandığı belli olan, genel kurula sunulan, TCK’nın cinsel saldırı ve istismara ilişkin 103. maddesindeki düzenleme.

        Ve sonrasında yaşananlar.

        Aslında TCK 103’ün bu hale gelene kadarki yolculuğuna bakılsa ve Bafra Ağır Ceza Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi’nin neyi hedefledikleri anlaşılsa meselenin bu noktaya taşınmasının olanağı dahi olmayacaktı.

        Şöyle ki...

        Arka arkaya yaşanan cinsel saldırıyla genç kızlar katledilmeye başlayınca TCK’nın 103. maddesi 2014 yılında değiştirildi.

        Suç ve suça karışanların durumuna bakılmaksızın tepkiye odaklı tek tip düzenleme yapıldı.

        BAFRA’NIN İTİRAZI

        Öngörülmeyen gelişmeler de ardından geldi.

        Bafra’da liseli 18 öğrenci, aynı okuldan 14.5 yaşındaki kız arkadaşıyla alkol alıp eğlendi.

        Bu sırada erkek öğrenciler, alkolün etkisiyle cinsel birleşme olmadan organlarını kıza dokundurup cep telefonlarına kaydetti.

        Alkolü aşırı kaçırıp evinde komaya giren kız çocuğunun bazı öğrencilerin isimlerini sayıklamaya başlamasıyla, aile durumdan şüphelendi ve olanları öğrendi.

        Erkek çocukların cep telefonlarındaki görüntüleri aktardıkları arkadaşlarının, bunu sosyal medyada yayınladıklarının ortaya çıkması da olayı büyüttü.

        Aile şikâyette bulundu, yaşları 12-17 arasında olan 18 erkek öğrenci gözaltına alındı.

        Cep telefonunda kızın kaydı bulunan 3 öğrenciyle yaşı 17 olan tutuklandı, diğerleri adli kontrol şartıyla salıverildi.

        Mahkeme, mağdur 15 yaşından küçük olduğu için TCK 103 gereği toplu olarak eylemin yapılmış olması nedeniyle suçu da yarısı oranında artırıp kızla öpüşenler için 12, sarkıntılık düzeyinde kalanlar için 6 yıl hapis cezası vermesi gerektiğini gördü.

        Suça karışanların da çocuk olduğu gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı.

        AYM’NİN KARARI

        AYM, geçen yıl konuyu ele aldı ve 7’ye karşı 8 oyla mahkemenin başvurusu doğrultusunda TCK 103’ü iptal etti.

        ptalin boşluk doğurmaması için de Meclis’e 1 yıl tanıdı.

        AYM, kararında “mağdurun, fiilin anlam ve önemini anlama yaşında olduğunu” oysa kanunun, “4 yaşındaki bir mağdura cinsel istismar suçu ile 14 yaşındakini aynı tuttuğunu”, sarkıntılık suçunun da çocuğun ailesinin şikâyetine bağlı suç olarak düzenlendiğini anımsattı.

        Kararında suça karışanların da çocuk olduğu, bazılarının sadece öpüşme düzeyinde kaldığı, dolayısıyla kanunun “hepsine birden ölçüsüz yaptırım öngördüğünü”, bunun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.

        Bafra Ağır Ceza ve AYM’nin kararlarına da yansıyan beklentileri, yaş ve fiilin ağırlığına göre ceza düzenlemesiydi.

        Oysa 2 gün önce Meclis’e sunulan bu beklentinin ötesinde...

        Çünkü yaşı büyük olan ve suçu alışkanlık haline getirmiş olanları da kapsam içine aldı, onlara şarta bağlı da olsa örtülü af getirdi; cinsel saldırı ve istismarı, istismarsızlaştırdı.

        İnfial de bunaydı.

        Önerge düzeltilmezse toplumsal tepkisinin bugüne kadar yaşananların en ağırı olacağı da ayan beyan ortada duruyor.

        Diğer Yazılar