'Genel başkan olmadan asla'
Anayasadeğişikliğine ilişkin 12 madde üzerinde siyasi partilerin “olmazsa olmazı” gördükleri madde nedir?
Her iki tarafa da dün aynı soruyu yönelttim.
MHP tarafı, sözlü olarak ilettikleri görüşlerine karşılık AK Parti’nin cevabını yazılı olarak yeni aldıkları için şu aşamada bir yaklaşım sergileyemeyeceklerini bildirdi.
Aktarılanlara göre Anayasa’nın hangi yöntemle değiştirileceği konusunda bir mutabakat söz konusu olmuş.
Yani, Anayasa’nın hangi maddelerinin tek bir madde içine konularak ilga, yani ortadan kaldırılacağı; hangi maddelerinde düzenlemeye ihtiyaç duyulacağı veya hangi maddelerinin yeniden yazılması gerektiği konusunda uzlaşıya varılmış.
Örneğin, “Başbakan” ibaresinin maddeden tamamen temizlenmesi; o maddede başka bir görevin devamını zorunlu kılan durum içeriyorsa yeni görevin kime ait olacağının düzenlenmesi veya maddenin tamamen yeniden yazılması gerekiyor.
Ancak bu uzlaşı, bütününde tam mutabakat sağlandığı anlamına gelmiyor; maddeler üzerindeki müzakerenin devam edeceğine vurgu yapılıyor.
İKİLİ YAPI OLMAZ
Bu kapsamda en sorunlu olanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da talebini açıkça dile getirdiği, “Cumhurbaşkanı’nın partisinin genel başkanlık görevini de yürütmesini” düzenleyen madde.
MHP, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra “partisiyle ilişkisinin kesilmesini” istiyor; AK Parti ise “Genel başkanlık bizim için olmazsa olmaz şartımızdır, kesinlikle vazgeçmeyiz” şartını koşuyor.
AK Parti’nin bu konudaki ısrarının gerekçesini de partinin etkin bir ismi şöyle ifade etti:
“Diyelim ki genel başkan, arasında sorun ortaya çıkan Cumhurbaşkanı’nı disipline sevk edip partiden atarsa, azlettirirse ne olacak? Ayrıca ikili yapı da çatışma yaratır. Başbakan’ımız, Bahçeli’yi bu konuda ikna eder...”
Cumhurbaşkanı’nın sadece vatana ihanetten Yüce Divan’a sevk edilmesine ilişkin maddede de sorun aşılmış görülmüyor.
Ancak Cumhurbaşkanı’nın Yüce Divan’a hangi oy oranıyla sevkinin sağlanacağına ilişkin ortaya çıkan sorunun aşılacağı inancı da var.
“Eğer pürüz sürerse değişikliği her şartta Anayasa Komisyonu’na sevk eder misiniz?” soruma ise AK Parti’de verilen yanıt şöyle:
“Bahçeli’yle görüşme gerçekleşmeden buna cevap vermek zor. Ama tam uzlaşı sağlayamazsak getirmeyiz; parlamento, Cumhurbaşkanı, Başbakan var, yapı bu haliyle sürer.”
BAHÇELİ’YE GÜVEN
Bu aşamada AK Parti’de Bahçeli’ye olan güvene ve samimiyetine vurgu yapılıyor.
“Anayasa konusunu gündeme kendisi taşıdı, bu kadar açıklamasından sonra neden vazgeçsin, kazık atsın ki?” yaklaşımı gösteriliyor.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş gibi düşünmediklerini belirtmelerine karşın, “Bahçeli’nin idam konusunu dün bir ön şart gibi neden gündeme getirdiği” de sorgulanıyor.
Bununla birlikte Türkeş’in idama karşı çıkan düşüncesini MGK ve Bakanlar Kurulu’nda dile getirdiğine de vurgu yapılıyor, “Biz onun gibi bakmıyoruz” yaklaşımı sergileniyor.
Ancak idam konusunun şu aşamada TBMM’ye gelmesinin önündeki zorluklara da işaret etmekten geri durulmuyor.
Metninin henüz ortaya çıkmadığı 12 maddelik Anayasa konusunda iki partinin geldiği nokta dün itibarıyla kulislere böyle yansıyor.
