Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceliklebelirteyim 2 gündür üzerinde tartıştığımız Anayasa değişiklik teklifi, AK Parti ile MHP arasında uzlaşılan metin değilmiş.

        Bunu da dün Anayasa konusundaki müzakereci MHP’li Mehmet Parsak ile konuşurken öğrendim.

        O da gazeteci arkadaşlar bir soru yönelttiklerinde fark etmiş.

        Örneğin, seçimlerle ilgili 67. madde Anayasa’dan kaldırılıyordu; yeni metinde yerinde duruyor.

        Ancak 67. maddenin, “Seçim kanunlarında yapılan değişiklik bir yıl içinde yapılacak seçimde uygulanmaz” hükmü geçici maddeyle bir defalığına kaldırılıyor.

        Teklifi hazırlayanlar, “Sistem değişir, düzenlemeler gecikir, bu arada erken seçim olursa diye getirdik” dese de muhalefet bunu Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2019 öncesi yapılacağının işaret fişeği olarak algılıyor.

        Diğer maddeler üzerindeki eleştiriler ile teklifi hazırlayanların gerekçeleri şöyle:

        YEDEK VEKİL: Bütün partilerde “yedek milletvekilliğine” eleştiri yüksek.

        Milletvekilliğinin boşalmasına dönük gerekçeler sıralanırken, “ölüm, düşme, düşürülmenin” yanına, hukuki belirliliği olmayan “diğer nedenler” ifadesinin konulması eleş-tiriliyor.

        Siyasal koşul ve tercihlerin aylar itibarıyla değiştiği bu çağda, seçilememiş birinin yıllar sonra hem de aynı partiden doğrudan milletvekili atanmasının doğru olmayacağına vurgu yapılıyor.

        Asilin yerine geçebilmek için yedek milletvekilinin baskı unsuru yaratacağına dikkat çekiliyor.

        ARAŞTIRMA: Meclis araştırmasında “Yürütme adına herhangi bir temsilci katılamaz” hükmüyle komisyonlara hiçbir bürokratın çağrılıp dinlenemeyeceğine dikkat çekiliyor.

        Metni hazırlayanlar, “yürütmenin Meclis araştırması üzerinde etkisinin olmaması için” getirdiklerini savunuyor.

        DOĞUŞTAN TÜRK: Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği için “doğuştan Türk olması” şartı, muhalefet kadar AK Parti içinden de eleştiriliyor.

        KARARNAMELER: Cumhurbaşkanı’na “yürütme yetkisinde olan konularda kararname çıkarma hakkı” veriyor.

        Seçme ve atamayla ilgili yetkilerine ilave olarak, “Diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır” gibi hukuki belirliliği olmayan görev yükleniyor.

        Muhalefet, “Cumhurbaşkanı bununla dilediğini yapar” eleştirisini getiriyor.

        Teklifi hazırlayanlar, hükümetlerin kanunların uygulamasını sağlamak için bugün de kararname çıkardığını anımsatıyor.

        CEZAİ SORUMLULUK: Meclis’in üçte iki oyuyla Cumhurbaşkanı ve bakanların Yüce Divan’a sevkini düzenleyen maddede, “Görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır” ibaresi getiriliyor.

        AK Partili hukukçular da dahil, “bakanın görevinden kaynaklı suçları için TBMM’den izin alınabileceğine” ancak “görevde bulunduğu dönemde işlediği suçlar için böyle bir zorunluluğun hukukilik ilkesiyle bağdaşmayacağına” vurgu yapılıyor.

        “Görevi döneminde komşusunun malını çaldıysa Meclis’e niye danışılsın?” sorusu yönetiliyor.

        FESİH: Cumhurbaşkanı’nın ikinci dönemi bitmeden Meclis’in kendini feshi halinde görevdeki Cumhurbaşkanı’nın üçüncü kez seçime girme hakkını elde etmesine de tepki gösteriliyor.

        ATAMA VE FESİH: Cumhurbaşkanı’na üst düzey kamu görevlerine atama ve görevden alabilme ile kamu kurum ve kuruluşlarını kararnameyle kapatıp açma yetkisini elde etmesiyle, “Süper başkanlık getirildiği” eleştirisi yapılıyor.

        Teklifi hazırlayanlar, “Başkanlık sisteminin koşulu olduğuna vurgu yapıp silahsızlanmayla ilgili kararı Başkan Obama kararname ile aldı” diyor.

        VİLAYET KURMA HAKKI: 126. madde düzenlemesiyle Cumhurbaşkanı’na, “merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarını kararnameyle düzenleme” hakkı veriliyor.

        Muhalefet Cumhurbaşkanı’nın “merkezi idare” kapsamındaki bütünleşik şehir, büyükşehir veya vilayet kurup kaldırabileceğine işaret ediyor.

        Teklifi hazırlayanlar, “Bu GAP, KOP gibi idarelere dönük bir hüküm” savunmasını yapıyor.

        İDARİ SORUŞTURMA: Cumhurbaşkanı’na bağlı Devlet Denetleme Kurumu’na, Silahlı Kuvvetler de dahil “idari soruşturma” hakkı veriliyor.

        Bir başka hükümle de Danıştay’ın yetkileri tırpanlanıyor.

        Teklifi hazırlayanlar, “DDK’nın işlevsiz raporlarını daha aktif hale getirmek için hükmü koyduk” savunması getiriyor.

        “Anayasa metni ilk aşamada hazırlığı yapan partilerde de içselleştirildi mi?” diye sorarsanız, bir çırpıda, “Evet” yanıtı vermek zor.

        Çünkü, dinlediğim eleştirilerin ağırlıklı bölümü, metni hazırlayan iki partiden geliyor.

        Diğer Yazılar