Milliyetçi Cephe'ye karşı milli platform
Anayasa değişikliği paketi büyük olasılıkla bugün Meclis’ten çıkacak.
Bundan sonra referanduma yönelik propaganda süreci başlayacak.
Görünen o ki, referandumun tarihi de Cumhurbaşkanı’nın TBMM’den geçmesi muhtemel Anayasa paketini onayladığı tarihe göre kesinleşecek.
Çünkü referandumun Cumhurbaşkanı’nın onaylamasından sonra geçecek60 gün içinde yapılması gerekiyor.
AK Parti’deki beklenti, nisan ayının ilk 3 haftasına denk gelecek şekilde Cumhurbaşkanı’nın onayından çıkması yönünde.
İLK KEZ
Propaganda sürecinde de bu referandumda bir ilke tanıklık edilecek.
Çünkü Cumhuriyet tarihinde, 1961 ve 1982 Anayasa değişiklikleri, 1987 siyasi yasaklar, 1988 yerel seçimin öne alınması, 2007 Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi ve 2010 Anayasa’da yargı düzenlemelerini içeren referandumların hepsinde kamplar belliydi.
Yani iktidar bir tarafta, muhalefet ise karşısındaydı.
İlk kez bu referandum, iktidar ve muhalefetin birlikte çalışacağı bir zeminde gerçekleşecek.
Bu da AK Parti ile MHP’nin referandum propagandasını birlikte yapıp yapmayacağı sorusunu akla getirdi.
Çünkü AK Parti’nin bu süreci, “Bir yanda AK Parti ve MHP, karşısında CHP ile HDP” zemininde yürütmek istediği demeçlerden de görülüyor.
Meclis’teki odasında önceki akşam bir grup gazeteci arkadaşımla sohbetimizde Başbakan Yıldırım’a da bu soruyu yönelttiğimde yanıtı şöyle oldu:
“Bunları konuşmadık, konuşmadığımız bir şey hakkında fikir yürütmemiz olmaz...”
MHP yöneticileri de referandumda propaganda yapacaklarını ancak henüz nasıl bir yöntem izleyeceklerine karar vermediklerini belirtti.
“Muhtemelen biz tek başımıza yaparız” görüşünü dile getirdi.
MİLLİ PLATFORM
CHP de buna karşılık HDP bağlamından uzaklaşarak yeni bir zemin yaratıp referandum propagandasını yürütmekte kararlı.
Referandum görüşmelerini eksiksiz aynı yere oturarak izleyen eski Genel Başkan, CHP Milletvekili Deniz Baykal dünkü sohbetimizde buna değindi ve ekledi:
“Biz Milliyetçi Cephe’ye (MC) karşı Milli Platformu (MP) inşa ederiz. Her siyasi görüşten katılımın olduğu, milliyetçi değil, milli bir kampanya yapacağız. Bunun içinde herkese yer olacak; CHP, MHP, DP; eski DYP, ANAP içinde olacak. Bu referandumdan ‘Hayır’ çıkacak...”
HDP ise propaganda sürecinin sağlıklı yürüyeceğinden endişeli.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar da bu duruma değindi, “Mardin teşkilatımızı, ‘Hayır’ bildirileri hazırladığı için polis bastı; bazı şehirlerde gözaltılar yaşandı” dedi.
Belediyelerde ve teşkilatında yaşanan tutuklamalara karşın propaganda yapacaklarını da kayda geçirdi.
Bu kamplaşma içinde nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek zor.
Ancak Kadir Has Üniversitesi’nin son yaptığı anket, 2 yıl önce % 12 seviyesinde kalan başkanlık sistemine desteğin % 43’e yükseldiğini gösteriyor.
Parlamenter sistem taraftarlarının da bu sürede % 79’dan % 53’e indiğini gösteriyor.
Referandumda kesinlikle tavrını belirlemiş olanların oranı ise birbirine yakın duruyor.
Henüz kararını vermemiş % 19.6’lık kararsız kesim sonucu belirleyecek.
Onu da propagandanın gücü tayin edecek...
HOŞ GELDİN ORAY
Kendini İtalyanların “Dolce fa niente” (Tembellik ne güzel şey) deyişiyle miskin gibi tanımlasa da oturduğu yerde ürettiği entelektüel düşünce hareketinde yaşam bulur.
İlhan Ağabey’i (Selçuk) Hakk’a uğurlamak için çıktığımız Hacıbektaş yolundaki hüzünlü muhabbetimizde...
Veya İstanbul’da bir pub’da, müziğin peşinde kafa akrabalığımızın özlemini giderirken ya da Ankara’ya uğradığındaki sohbetlerimizde bu hareketliğine tanıklık ettim.
Okuru idim; buna aynı gazetenin sayfalarında köşedaşı olmanın sevinci de eklendi.
Hoş geldin sevgili arkadaşım Oray Eğin...
