Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başlığa bakıp da filmden söz edeceğim sanılmasın.

        Kastım tamamen sandık sürecini tanımlamak...

        Çünkü kamuoyu yoklaması yapanların renk skalasında gri, tarafsız veya kararsızları tanımlıyor.

        Bu alan günlük değişimlere göre genişliyor veya daralıyor.

        Propaganda üreticileri, “spin doktor” adı verilen algı imalatçıları da bu kitleyi yakalayıp kendi safında toplamanın yöntemini arıyor.

        Görünen o ki geçmiş sandıklara göre bu referandumda grinin tonajı, yani ağırlığı daha kıymetli.

        EFOR VE DİRENÇ

        Özellikle de AK Parti ve MHP toplumsal tabanı açısından.

        Çünkü CHP kendi toplumsal tabanında gri sorunu yaşamıyor; ilk kez kendiliğinden konsolide olmuş kitlesini bir arada tutmak için de uğraş vermesine gerek kalmıyor.

        Sessiz kalması dahi kendiliğinden gelmiş ötekine ait tabanın ittifakı için yetiyor.

        Peki CHP için bu yeterli mi?

        Çünkü “Hayır” cephesini oluşturan sol ve liberal kesimin toplamı % 35...

        AK Parti ve MHP’de en az % 15’lik bir gri alan oluşmalı ki onu yanına çekerek referandumda % 51’e ulaşabilsin.

        Bunun için de bugüne kadar uzak kaldığı, alışkın olmadığı öteki seçmeni de cezbeden veya aklını çelen bir politika ve söylem üretmesi gerekiyor.

        “Evet” cephesi ise elindeki % 63’ü tutmak için yeni bir politik söyleme ihtiyaç duymuyor; zaten bildiği tabanına dönük propagandası yetiyor.

        O nedenle CHP’nin bugüne kadar uyguladığı politikayı sürdürmesi, yani İzmir Marşı söyleyerek öteki tabana ulaşması olası görülmüyor.

        SÖYLEMİN ÖNEMİ

        Belki de bundandır CHP bir süredir farklı söyleme geçti; AK Parti ve MHP tabanına ulaşacak dile yöneldi.

        Bir de umudunu MHP’nin muhaliflerine bağladı.

        Kampanya dönemleri bu hafta sonu başlayacağı için önümüzdeki süreçte bunun nasıl yürüyeceğini kestirmek kolay değil.

        Ancak aktardıklarına göre CHP pozitif bir kampanya yürütecek.

        Mevcut sistemin eksiklikleri olmakla birlikte, AK Parti’nin iktidara gelmesi, başörtüsü sorununu çözmesi dahil birçok sorunun çözüme çare olduğu üzerinde duracak.

        Böylece AK Parti ve MHP’de var olan kafası karışık gri alanı genişletip kendisine çekmeyi deneyecek.

        AK Parti de bunu görmüş olacak ki kendi tabanını tahkim eden propagandaya yöneldi.

        Ancak AK Parti’nin politika oluşturucuları arasında bu konuda iki farklı görüş var.

        Bir görüş, “Zaten AK Parti ve MHP’nin toplam oyu % 63, bundan 12 puan fire verilse bile yine % 51’le sonuçlanır, biz tabanımızı sağlam tutmaya bakalım” diyor.

        Diğer görüş ise gündemin bu kadar sert dönüşümler yaşadığı süreçte “Evet” cephesinin tabanında görülen gri alanın genişliğine dikkat çekiyor.

        Anketlerin bu süreçte toplam oy oranı olan % 63’e ulaşamadığını anımsatıyor.

        MHP’de “Evet”e uzak duran seçmen yerine kendisine geçmişte oy vermiş tabana yönelmenin daha sağlıklı olacağına inanıyor.

        Özetle kendisine oy vermiş ancak bugün uzak kalmış, büyük şehirlerde de etkisi görülen Kürt seçmene yönelmenin uygun olacağını vurguluyor.

        Aristo’dan bu yana önemi hep fark edilen “retorik” yani söylem, son yıllarda belki de ilk kez bu kadar önem kazanıyor.

        NOT: Dünkü yazımda, kaynağımın yanlış aktarımından kaynaklı olarak kamuoyu araştırmasını yapan kuruluşun adı IRI yerine, sehven NDI yazıldı. Düzeltir, kaynağımın NDI’a olan özrünü paylaşırım.

        Diğer Yazılar