Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Eğer devletler büyük mahallelere dönüşürse muhtemelen mahalleler de küçük devletlere dönüşecektir...”

        ABD’li siyasal kuramcı Prof. Dr. Michael Walzer’in 30 yıl önceki öngörüsü gerçekleşti.

        Bugün sayısı 10’a yaklaşan şehir büyüklüğündeki mahalle devletlere yenileri ekleniyor.

        Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) de bu kervana katılanlardan; 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gideceğini açıkladı.

        Hatta Bağdat ile arasında tartışma konusu olan, Kerkük’ü de sürece dahil etme kararı aldı.

        Buna Bağdat yönetimi başta olmak üzere Türkiye, İran ve AB’den sert tepki geldi...

        Konuya, “Irak’ın iç sorunu” olarak yaklaşan ABD ise “Kürtlerin meşru isteklerini takdir ettiklerini” belirtirken, Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduğuna da vurgu yaptı.

        Rusya’nın tavrı da ABD’den bir ton daha sert olmakla birlikte benzer.

        Görünen o ki IKBY de bu noktadan güç alıyor.

        Ancak çevresini kuşatan Türkiye, İran ve Bağdat istemediği sürece referanduma gitmiş de olsa bağımsız devlet kurabilmesi zor.

        Bununla birlikte mevcut durumunu da sürdürmesi imkânsız.

        Neden de Musul operasyonuyla birlikte IKBY bölgesinde hâkimiyetini artıran, Suriye sınırına kadar dayanan İran kontrolündeki Haşdi Şabi güçlerinin ürettiği kaygı...

        İran’ın Suriye’deki hâkimiyetiyle birlikte “Şii Hilali”ni Lübnan’a kadar uzatacağından endişe duyanlar, Sünni Kürt oluşumunun bu genişlemeyi durduracağına inanıyor.

        EZBER BOZUYOR

        Bu düşünceye sahip olanlardan biri de IKBY’nin referandum kararına hükümetinin sert tepki gösterdiği AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu...

        Ensarioğlu, dünkü telefon sohbetimizde “IKBY’nin referandum kararına herkesin saygı duyması gerektiği” görüşünü yineledi.

        “Ortada bir yasadışılık yok; kaptıkaçtı yok” deyip ekledi:

        “IKBY, nalıncı (fincancı) katırlarını ürkütüp ezber bozuyor; Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesinin tanıdığı hakkı kullanıyor.”

        Kerkük konusunun maddeye göre ayrı olması gerektiğini anımsattım, “Kerkük için de yapılır” dedi, devam etti:

        “Hemen gaza gelip sorunu çözebilecek değiliz. Erbil, Türkiye’ye yakınlaştığı için Bağdat’tan ağır baskı görüyor, bunu aşmak için referandum kozunu kullanıyor. Madem Bağdat’ın nedeni Türkiye, o zaman Türkiye de bu durum karşısında Erbil’in elini rahatlatıcı adımlar atmalı.”

        KADERİNİ TAYİN HAKKI

        Ensarioğlu, “Bağdat yönetimini etkisinde tutan İran ile Türkiye’nin rakip olduklarını” anımsattı, “Şii Tahran, Nusayri Şam ve Lübnan buluşmasını, Suud ile İran arasını ancak bir Sünni Kürdistan böler” dedi.

        IKBY ile PYD’nin bir araya gelmesinin olanaksız olduğunu da kayda geçirdi.

        Milletvekilliğini yaptığı hükümetinin Başbakan’ı Yıldırım’ın referandum kararına sert tepkisini anımsattığımda ise şunları söyledi:

        “Referandum illaki devlet olmak için değil, Bağdat’ın üzerindeki baskısını azaltmak için de yapılıyor olabilir. Bu referandum olmalı mı; bunun yorumunu ben yapamam. Ulusların kendi kaderini tayin hakkı var; ayrıca anayasal dayanağı var...”

        Kuzey Irak konusu daha çok su kaldırır.

        Diğer Yazılar