Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sistem değişikliği, iktidar kadar muhalefet yöntemlerini de yeniden yapılandırıyor.

        Dolayısıyla muhalefet açısından yeni sistemin getirdikleri ne kadar alışılmadık durum içeriyorsa, iktidar açısından da öngöremediği, hiç rastlamadığı muhalefet tarzını ortaya çıkarıyor.

        Eski sistem biterken ve yenisi de henüz kurulmamışken ortaya çıkan yeni durum yalnız Türkiye’de değil, dünyada da alışılmadık sonuçlara yol açıyor.

        Macaristan, Hindistan, Polonya, hatta Fransa ve İngiltere’de yaşanan muhalefet hareketleri buna örnek.

        Nitekim CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci haftasını dolduran “Adalet Yürüyüşü” de iktidar açısından daha önce hiç karşılaşmadığı bir durum.

        CHP’nin kaygılı başladığı yürüyüş, birinci haftasında hem kendi hem de öteki toplumsal tabanda yer tuttu.

        Dolayısıyla CHP açısından bugün için bir kazanç...

        Çünkü muhalefet algısını CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun kimliğinde odakladı.

        “Adalet Yürüyüşü” odağında muhalefeti tanımlanır hale geldi.

        Öteki partilerin toplumsal tabanlarından gelen desteğin gün geçtikçe artması da bunun göstergesi.

        Dolayısıyla yürüyüşün bugün için hem siyasal hem de duygusal yoğunluğu oldukça yüksek.

        Hafta sonu başlayacak bayramla birlikte artması da muhtemel.

        DUYGU KONTROLÜ

        Ancak duygusal yoğunluğu bu denli artıran siyasal eylemlerin, bugünü kadar nasıl bittiği de önemli.

        Eğer siyasal planlama yapılmamış ise sonuç elde edilsin veya edilmesin eylem tamamlandığında, “Yürüdük de ne oldu?” veya “Ne kazandık?” soruları hızla ürer.

        İktidarın karizmatik sözcülerinin negatif söylemleri de üzerine bindiğinde elde edilen faydadan fazlasını alır götürür.

        Memnuniyetsiz seçmen kitlesini artırır; lideri tüketir; 2019’u da riskli hale getirir.

        Bunun en iyi örneği, geçmişte yapılan Cumhuriyet ve Demokrasi mitingleri...

        Kılıçdaroğlu ile yürüyen Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’la dün konuşurken gördüm ki CHP de “sonraki gün” hesabı yapıyor.

        Tezcan, başlangıçta 7 Temmuz’da varmayı planladıkları Maltepe’ye bayramlaşma dolayısıyla 8 veya 9 Temmuz günü ulaşacaklarını bildirdi.

        “Yürüyüş adalet istemini karşılarsa bizde moral yükselir, 2019’daki köklü dönüşümün de önünü açar” dedi ve ekledi:

        “Eğer istem karşılanmaz ise bu kez adalet talebine kayıtsız kalındığı için iktidara karşı 20 Temmuz darbesi söylemi güçlenir. Yeni eylem biçimleri gelişir, mücadeleyi söndürmez, daha da artırır.”

        YENİ DALGA

        Buna ilişkin verilerin de gelmeye başladığını, sivil toplumdan, aynı gün aynı bölgede tek tip elbiseyle dolaşma, bir yerde hareketsiz bekleme gibi eylem önerilerinin geldiğini açıklayıp devam etti:

        “Demokrasi ve adalet temeline dayalı yeni bir mücadele zemini ve yapısı oluştu; önüne geçilmez bir dalgaya dönüşüyor. AK Parti de yeni, alışmadığı bir muhalefet tarzıyla ilk kez karşılaştı. Biz de bilmediğimiz, denedikçe geliştirdiğimiz bir mücadeleyi kuruyoruz. Eğer hükümet bu süreçten hasar görmeden çıkmak istiyorsa önüne geçilmez bu yeni dalganın talebini karşılar.”

        Şurası unutulmamalı ki eskisi yıkılırken, yenisi henüz kurulamamış sistemler her duruma açıktır...

        Öngörülmedik durumlar ve sonuçlar üretir.

        Diğer Yazılar