Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SEÇİM ikliminin ilk cemresi düşerken, siyasetin önündeki bilinmezler olduğu yerde duruyor.

        Buna neden de Anayasa değişikliği 6 ay içinde gerçekleştirilmesini zorunlu kılmakla birlikte, henüz çıkarılmayan uyum yasaları.

        Başında da yeni Anayasa ile getirilen Cumhurbaşkanlığı’na aday olma şartı var.

        Anayasa, 20 milletvekili veya son yapılan genel seçimde tek başına ya da birlikte toplam oyların en az % 5’ini almış siyasi partiler ile en az 100 bin seçmenin Cumhurbaşkanı adayı gösterebileceğine hükmediyor.

        Son genel seçimde Meclis’e giren 4 parti haricindeki tüm partilerin bırakın 1-2’sinin, hepsinin toplam oyu % 5’e ulaşmıyor.

        Meclis’te temsil edilen partilerden herhangi biri aday göstermezse, diğer partilere 100 bin seçmen imzası bulma dışında yol yok.

        Çünkü Anayasa buna ilişkin kuralı ortaya koymakla yetindi, imzaların hangi yöntemle toplanacağını şarta bağlamadı; sadece AK Parti yönetiminden bunun noter aracılığıyla olabileceğine ilişkin görüş dile getirildi.

        ADAYLIK AĞIRLIĞI

        Eğer noter şartı getirilirse, toplam 14 milyon TL; “toplu irade beyanı” ile 15-20 kişilik gruplarla gidilmesi halinde dahi en az 5 milyona iniyor.

        Bu kadar yüklü meblağın ödemesini organize etmek de kolay değil çünkü her partinin teşkilatına paranın aktarılması, noterdeki imzaların tek tek toplanması gerekiyor.

        Bundan dolayı Meclis dışı partiler, noter zorunluluğu getirilmesi halinde “seçmenin özgür iradesinin zorunlu ödemeyle önünün kesilmesi” gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak ücreti devletin ödemesi gerektiğini ileri sürüyor.

        PARTİLERİN ZORLUĞU

        Meclis’te temsil edilen siyasi partiler açısından da açmazlar var.

        Bunun başında da siyasi parti liderinin, aday olması ve seçilememesi halinde genel seçime giremeyeceği için milletvekili olamama kaybını da göze alması lazım.

        Milletvekili olmadığı için TBMM’de grup başkanlığı yapamayacağından, liderin salı konuşmaları gibi kendisini ifade edecek platformu da azalacak.

        Ayrıca geçmiş seçimde taban tepkisiyle karşılaştığı için CHP’nin, MHP gibi kendinden olmayan başka adayı gösterme kolaylığı da tükendi.

        HDP’de de aday açısından zorluk var; HDP tarafından aday gösterilmesi halinde Batı’daki oyları toplama şansı azalıyor.

        BİRLİKTE BELİRLEYECEK

        Dolayısıyla gelecekte adaylıkların ve ittifakların nasıl şekilleneceğini uyum yasaları belirleyecek.

        Bunun için de MHP Lideri Bahçeli’nin, AK Parti Lideri olarak dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede dile getirdiği beklentilerin de şekillenmesi gerekiyor.

        Çünkü AK Parti’nin uyum yasaları için kurduğu 5 komisyon, 1 yıl önceden yerel seçime ilişkin düzenlemelerin çıkarılması zorunluluğu olduğu için ağırlığı bu yöne verdi.

        Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili düzenlemeleri ise “Baraj ve ittifak konularındaki düzenlemeler için 2019’un haziranına kadar vaktimiz var” yaklaşımıyla öteledi.

        MHP Lideri ise uyumun zorunlu kılmadığı baraj ve ittifakla ilgili eğer düzenleme yapılacaksa torba yasa mantığı içinde birlikte yapılması kanaatini dün de Erdoğan’a iletti.

        Görüşmede “ilke mutabakatı” sağlandı ve uyum yasalarının yazım aşamasında MHP de yer alacak.

        Öyle görünüyor ki uyum yasaları çıkarılana kadar bu tartışma sürecek.

        Diğer Yazılar