Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MİLLETVEKİLLİĞİ bittikten sonra uzun yıllar Ankara’ya uğramamış.

        Meclis kulisinde karşılaştığımızda, “Partimin kurultayı için geldim, arkadaşları da göreyim istedim” diye söze girdi.

        Partisi MHP’nin ve genel siyasetin taşradan nasıl göründüğünü sorduğumuzda, “1980’de hapse atıldığında Başbuğ (Alparslan Türkeş) ‘Fikrimiz iktidarda, biz içerideyiz’ demişti” hatırlatmasını yaptı.

        “Bugün hem fikrimiz hem de kadrolarımız iktidarda” dedi...

        İddiasını güçlendirmek için örnekler sıraladı.

        Geçmişte söylediklerinin bugün iktidar yöneticileri tarafından tekrar edilmesinin memnuniyeti içinde olduklarını belirtti.

        “Biz söyleyince ağır eleştiri alan sloganı Afrin yolunda komutanlar haykırıyor” deyip uzaklaştı.

        ‘KÜLLÜK’TEN BUGÜNE

        12. olağan kurultayına giderken MHP’nin geldiği noktaya eski milletvekilinin zaviyesinden bakılırsa haksız değil.

        Çünkü yakın geçmişte MHP Liderliği’nin birçok politik söylemi bugün iktidar tarafından tekrarlanıyor.

        Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her miting veya toplantıda “tek dil” hariç “Rabia’mız...” diye sıraladığı ilkeleri, 2009 kurultayını açış konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli dile getirdi:

        “Bizim dayandığımız ilkeler; tek vatan, tek bayrak, tek millet, dek devlet, tek dil ülküsüdür...”

        Aslında MHP bu ilkeleri kuruluşundan bu yana sıralıyor.

        Dündar Taşer ve Erol Güngör’ün Küllük Kahvesi’ndeki sohbetlerinden bu yana milliyetçiliği etnik somut bakıştan soyuta revize ederken de özüne, yani rafine milliyetçi bakışa hep sadık kaldı.

        Bu kapsamda bir önceki değişimi de 1997’de genel başkan seçilen Bahçeli, 2000 kurultayında gerçekleştirdi.

        MHP’nin milenyuma girilen yılda politikasını, özü koruyarak yeniledi.

        “Küreselleşmenin yaşandığı çağda Ziya Gökalp’in o günün şartlarında koyduğu milliyetçilik anlayışıyla gidemeyiz; çağa uymalıyız” diye özetlenebilecek adımla başlattı değişimi...

        Merkeze yöneldi, “milletin varlığını devlete dayandıran” bakıştan çıkıp “devletin varlığının millete dayalı olduğu” politikasını benimsedi.

        “Önce devlet” bakışını, “Önce birey” anlayışına çevirdi.

        Parti kadrolarını sokaktan salona çekerken, “Bizim entelektüellerimiz olmalı” düşüncesini de enjekte etti.

        GÜÇLÜ LİDER

        Sonrasındaki 2003 ve 2006 kurultaylarındaki liderlik yarışı değişimi etkiledi.

        Dünyada yeni milliyetçilik üzerine fikirler üretilirken, 1983’te Hakk’a yürüyen Erol Güngör’den bu yana milliyetçilik alanında yeni bir arayışa girilmedi.

        MHP, Doğan Avcıoğlu ile İdris Küçükömer arasında, ötekilerin tanımladığı ve ideolojisini ürettiği milliyetçilik anlayışıyla yol aldı.

        MHP’de 2006 ve 2009 kurultayları da liderliğin daha önem kazandığı süreci pekiştirdi; diğer genel başkan adayları salona sokulmadı.

        2012 ve 2015 kurultayları da Koray Aydın’a karşı Bahçeli’nin ezici galibiyetiyle sonuçlandı.

        Sonrasında da olağanüstü kurultay arayışı ve kopma süreci geldi.

        MHP bugün sorunsuz bir kurultaya tanıklık edecek.

        Bahçeli, 2000’de iktidardayken girdiği ayrı tutulursa, 2015’ten sonra ikinci kez rakipsiz kurultay gerçekleştirecek.

        İttifakın resmileştirilmesiyle ortaya çıkan yeni aritmetiğin gerekçesini izah edecek.

        MHP, 18 yıl aradan sonra gelinen noktada yeni siyasetinin yeni yol haritasını ortaya koyacak.

        Diğer Yazılar