Kılıçdaroğlu: Anayasa şart
MECLİS yeni yıl mesaisine bugün başlayacak.
Önündeki en önemli konu ise Cumhurbaşkanlığı seçimi...
En geç gelecek hafta Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu, komisyonun önüne gelecek.
Hazırlıkları yürütenlerden biri de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ...
Grup Başkanvekilliği'nden bu yana hazırlanan birçok kanunda emeği var.
Hükümetin "kanun hafızası" gibi...
Bozdağ dünkü sohbetimize, Cumhurbaşkanı'nın görev süresini kanunla belirlemekte kararlı olduklarını söyleyerek başladı.
Bunun bazı sakıncalar yaratabileceğine yönelik kaygıları sıralayınca tavrını net koydu:
"Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilmiştir, görevi uzatılamaz ve geri çekilemez..."
Seçimle işbaşına gelmiş kişilerin görevleriyle ilgili düzenlemeye yönelik Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarını sıraladı.
TOBB Başkanı'nın 3 yıldan fazla seçilmesine yönelik düzenlemenin de CHP'nin itirazı sonucu Anayasa Mahkemesi'nden geri döndüğünü anımsatıp ekledi:
"İdarenin işleyişiyle ilgili kamu yararı ayrı bir olay. Cumhurbaşkanı'nın belli bir süreyle seçimi de idari bir olay değildir."
Anayasa'nın bir yıl kala iki seçim birlikte yapılır hükmünün de 2014'te Cumhurbaşkanlığı ile mahalli seçimi kapsamayacağı konusunda da ısrarlı.
CHP LİDERİ'NİN İTİRAZI
Bozdağ'ın hemen ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile telefon sohbetine başladık.
Bozdağ'ın sözlerini anımsatıp yasayla düzenleme yapılması halinde tavırlarının ne olacağını sordum.
CHP Lideri'nin yanıtı şöyle oldu:
"Cumhurbaşkanı'nın süresinin bir yasa maddesi olarak düzenlenmesi Anayasa'ya aykırı. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın seçim süresini belirleyen düzenleme Anayasa'da yer alıyor; 5 yıldır diyor. 5 yıldan farklı bir süre öngörülmek isteniyorsa Anayasa'ya geçici madde konulması lazım."
Anayasa'da "Cumhurbaşkanı'nın nasıl seçileceği yasayla düzenlenir" denildiğini, bunun da süreyi değil, adaylık ve seçimin yöntemini kapsadığını anımsatıp devam etti:
"Cumhurbaşkanı'nın seçim süresini yasayla düzenlememiz mümkün değil... "
'ANAYASA'YA EYVALLAH'
Bu durumda ne yapacakları sorusuna da CHP Lideri'nin yanıtı şöyle oldu:
"Böyle bir düzenlemeyi hukukçulara sorsunlar; getireceklerini sanmıyorum. Hukuka ayrı bir şey bu... Akıl var, mantık var. Düzenlemeler çok açık. Siz Anayasa'da bir düzenleme getirirseniz ve kabul edilirse eyvallah, ona bir şey demiyoruz. Ama 'Anayasa'da bir düzenleme olmadan ben yasayla yapacağım' demek, hukuku zorlamaktır. Cumhurbaşkanlığı makamını gereksiz tartışmaların içine çekmek demektir."
Sözlerini bu noktada da bırakmayıp şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı makamı bir siyasal partinin çıkarı için tartışma konusu yapılan bir alan olmaktan çıkarılmalıdır."
Çözüm önerisini de kendisi getirdi: "Anayasa'ya geçici madde konulması oturulur tartışılır. Anayasa parlamentodan geçer mi geçmez mi, bu da tartışılır. Parlamento kendi özgür iradesiyle bunu tartışır. Bunda bir sorunumuz yok... "
İktidar ve anamuhalefetin konuya yaklaşımına bakılırsa tartışma bir noktada durmayacak.
Görünen o ki Anayasa Mahkemesi'ne kadar da taşınacak.
