Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TBMM, 1990'ların başından itibaren süregelen uygulamayı dün tam da olmasa yıkmaya başladı.

        Buna da "Bir musibet bir nasihatten iyidir..." atasözünü doğrularcasına, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı aracılık etti.

        Tam çözüldüğü söylenmese de dünkü görüntüler geleceğe ümit vaat etti.

        Henüz çözülememesinin gerekçesi de geçen hafta lideri saldırıya maruz kalmış CHP grup yönetiminin henüz hazır hale gelememiş olmasıydı.

        LİSTEYE KEFİL...

        Nedenini anlatabilmem için dün sabah saatlerinden itibaren gözlemimi aktarmam gerekir.

        Şöyle ki...

        TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in makam odasında yeşil çay yudumlarken, Meclis'te geçen hafta CHP Lideri'ne yapılan saldırı ve sonrasında alınan tedbirleri anlatıyordu.

        "Burada yaşanan güvenlik değil, zihniyet zafiyeti" demişti ki kapı çalındı ve Meclis üst düzey görevlilerinden biri içeri girdi:

        "Sayın Başkanım, CHP Grup Başkanvekili Sayın Engin Altay aradı. Dışarıda 100 kadar CHP'li seçmen varmış; henüz teşkilatlarına kuralları iletememişler, bu haftalık onları içeri almak istiyorlar... "

        Çiçek, "Peki, içeri alınacak kişilerin isim listesi var mı?" diye sordu...

        Olmadığını öğrenince Altay ile bizzat telefon görüşmesi istedi.

        Konuşma samimiydi.

        Çiçek, Kılıçdaroğlu'na saldıran kişinin de kartla girdiğini ancak kimin aracılığıyla geldiğinin tespit edilememesi dolayısıyla tartışmanın yaşandığını anımsattı.

        "Eğer milletvekilleriniz, gelen kişilerin isim listesine kefilse içeri girebilirler... "

        KORSAN BİLDİRİ

        Sonunda uzlaşı sağlandı.

        Ziyaretçilerin bir bölümünün içeri alınması karara bağlandı.

        Kulise geldiğimde 1990'lı yılların başından bu yana salı günleri karşılaşmadığım bir tablo hâkimdi.

        On yıllar sonra ilk kez grup toplantıları alışkın olmadığımız tabloda gerçekleşiyordu.

        AK Parti Grubu'nda balkona konuşlu davetlilerin de sloganı olmasa sıradan bir günün ötesine geçmeyecek bir salı gününe tanıklık edildi.

        Sadece kulisler değil, CHP il başkanları olmasa, her salı önünde kuyruklar oluşan restoran da en sakin gününü yaşayacaktı.

        O sakinlik içinde CHP Grubu'nu izlemek için muhalefet kulisine doğru yürürken bir koşuşturma başladı.

        CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yumruk atılan yerde 81 il başkanı toplanmış, kınama bildirisi okumak için Meclis polisiyle tartışma içindeydi.

        Meclis polis amirleri kuliste bildiri okunamayacağını, bunun ileride başkaları için de emsal teşkil edeceğini belirtip sürekli "ricalar" ederken dinleyeni yoktu.

        1970'li yılların gençlik hareketine benzer bir yöntem ve tonda bildiri okuması gerçekleştirildi.

        Bir siyasi parti liderine ilk kez yumruk atıldığı yerde, bir başka ilk gerçekleşerek korsan bildiri okundu...

        Eylemin bitmesiyle Meclis yeniden sakin ve dingin havasına büründü.

        Şunun altını bir daha çizmeliyim ki, Meclis dün grup liderlerinin konuşma üslupları dahil bağıran, buna karşı coşup salonları inleterek slogan atanların; kulislerde dalgalanarak kitle halinde dolaşanların olmadığı sakin bir gün yaşadı.

        En azından böyle de olabileceği anımsandı.

        Darısı gelecek salıların başına...

        Diğer Yazılar