Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇATI adayı çıkaran CHP ile MHP, paylaşım alanlarını da oluşturmaya başlamış.

        Örneğin, bina kiralama işini CHP üstlenmiş; Filistin Caddesi’nde Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu için çalışma ofisi tutmuş.

        Bunu yaparken de oluşturdukları komisyonda görev alan MHP milletvekillerine bina hakkında bilgi aktarmış.

        İhsanoğlu’nun bütün propaganda sürecini üstlenecek üç kamuoyu oluşturma şirketiyle de görüşmelere başlanmış.

        Her üç kamuoyu oluşturma şirketi propaganda modellerini, slogan sunumlarını yakında yapacaklarmış.

        Bundan sonraki süreç de üst kurulda Prof. Dr. İhsanoğlu ile birlikte CHP-MHP’li komisyon üyesi milletvekili ve kamuoyu oluşturma şirketinin denetimi altında yürütülecekmiş.

        Yani her önüne gelenin bir yere çektiği, planlanan propaganda yöntemleri ve söylemlerinin dışına taşan bir yapıya sokulmayacakmış.

        Bunun için de partilerin sürece doğrudan müdahalesi yerine sadece lojistik destek veren konumda kalmaları kararlaştırılmış.

        ARİTMETİK TOPLAM

        Amaçları ise “partinin değil, halkın cumhurbaşkanı adayı” algısını oturtmak ve iki parti tabanının da oy verdiğinde pişman olmayacağını hissettiği zemini oluşturmak.

        Bunu 2015 Haziran seçimlerine de plase etmek.

        Eğer başarırlarsa bugüne kadar üzerlerinde hep hissettikleri siyasi aritmetik baskısından da kurtulmuş olacaklar.

        Çünkü AK Parti ve Başbakan Erdoğan, uzun yıllardır oylarını % 45 civarında tutarak seçime hep önde, “kazanmışlık rahatlığı” ile giriyordu.

        “Nasıl olsa yine Erdoğan kazanacak” beklentisindeki seçmen, “Ben de sendenim” tavrına yöneliyordu.

        Ancak, çatı aday ilk kez farklı bir algı yönetimini ortaya çıkardı.

        Erozyona uğrama olasılığı göz önüne alınsa bile, iki partinin uzlaşısı ilk kez % 40 blok yarattı.

        Geçmiş seçimlerde var olan % 30’u aşamayan CHP ile % 20’yi aşamayan MHP’nin, AK Parti’ye hiç rakip olamayacağı algısı ilk kez kırıldı.

        Bugüne kadar rakipsiz algısını taşıyan Erdoğan’a rakibinin de kendisi kadar oy alma ihtimalinin bulunduğu gösterildi.

        Hatta yaşanacak tüm erozyonlara rağmen, Kürt oylarının bir kısmının bile ikna edilmesi halinde rakibinin kendisini geçebileceği ihtimali de kenarda duruyor.

        Oy potansiyelleri aritmetik olarak birbirine yakın adayların yarışı, seçimi daha demokratikleştiriyor.

        ELLERİ RAHATLADI

        Çatı adayın sağladığı bir diğer getiri ise CHP ile MHP liderlerinin ötekine oy kaptırma derdinin bulunmaması.

        Yani, “Ben bunu söylersem diğer partiye oy kayar mı?” kaygısı ve baskısından kurtulmuş olması.

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün Diyarbakır konuşmasındaki samimiyeti ve rahatlığına, her şeyi bütün açıklığıyla ifade edebilmesine de bu çerçevede bakmak lazım.

        Diyarbakır’daki toplantıya katılanların dün, “Kılıçdaroğlu uzun yıllar sonra bölgedeki CHP algısını kırmayı başardı” söylemi de bunu teyit ediyor.

        Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine Kürt siyasetinin önemli isimlerinden yakında destek geleceğinden dahi söz ediliyor.

        Şu bir gerçektir ki, rakiplerin güçleri birbirine ne kadar yakınsa seçim o kadar demokratik olur.

        Söylem de eylem de özgürleşir...

        Diğer Yazılar