Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAZEN öyle bir şeyle karşılaşırsınız ki, hayatı anlamlandırmak için kullandığınız kavramlar aniden gözünüze bambaşka görünmeye başlar. Kelimeler havada uçuşur, anlamsızlaşır...

        Salı sabahı Afrin’den gelen şehit haberinin arkasından o şehidin vasiyeti ortaya çıkınca tam da böyle hissettim. Ölmeye gözü kapalı giden, hatta koşa koşa giden, ardında bıraktığı karısı, çocuğu, annesi ve babasına, “Şehit olursam devletin vereceği parayı Telafer’de okul yaptırmak için harcayın” diye yazan bir yürek... Bu, dünyada çok nadir bulunabilir bir şey. Musa Özalkan hepimize “vazgeçmek”, “feda etmek” gibi kavramların ne demek olduğunu öğreterek gitti...

        Ve yıllardır Güneydoğu’da PKK ile savaşan, 15 Temmuz gecesi bu ülkenin binlerce sokağında darbecilerin tankları ve silahlarının karşısında duran binlerin kimler olduğunu hatırlattı. Onlara borcumuzu ödeyemeyiz...

        ***********

        ŞEHİDİN BAHSETTİĞİ DERNEK

        ŞEHİT Musa Özalkan sosyal medya mesajlarıyla paylaştığı vasiyetinde Telafer’de yapılmasını istediği okul için Kurt-Ar Derneği’nin aracı olmasını istemiş. Bu derneği merak ettim ve biraz araştırdım.

        Ülkücülerin 2011’de kurduğu, 2016 yılında resmi statüye kavuşan bir uluslararası yardım derneği Kurt-Ar. Özellikle Irak ve Suriye’de evlerini terk etmek zorunda kalan Türkmenlere yardım götürmek için kurulmuş. 150 bin kişiye maddi yardım desteğinde bulunmuş. Gördüğüm kadarıyla herhangi bir isme atıf yapmaktan kaçınıyor, yardımların anonim kalmasını istiyorlar. Derneğin MHP ile bir bağlantısının olup olmadığını da soruşturdum. Yokmuş.

        Devlet Bahçeli çok anlamlı bir jest yaparak şehidin vasiyetini üstlendiğini açıkladı. Telafer’deki okulu kendi imkânlarıyla yaptıracak, Musa Özalkan’ın ismini verecek...

        ***********

        AMAN DİKKAT, O BOŞLUĞU İRAN DOLDURMASIN!

        MALUM, Barzani’nin referandum ısrarı nedeniyle Türkiye, Erbil’le ilişkilerini askıya aldı. Uçuşlar iptal edildi, görüşmeler kesildi... Bağdat’ın da hamleleriyle Irak’ın Kürdistan Federe Bölgesi adeta kurudu. Bölgede referandum pişmanlığı büyük. Halk, Türkiye’nin onayı olmadan adım attığı için Mesud Barzani’ye tepkili. Bölgesel yönetimin başbakanı Neçirvan Barzani aylardır Ankara’dan randevu almaya çalışıyor ama henüz bir netice yok.

        Öte yandan İran, Erbil’de Türkiye’nin yokluğuyla ortaya çıkan boşluğu doldurmak için adımlar atıyor. Pazar günü Neçirvan Barzani, Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü. Bunun öncesinde yine İran’ın kontrolündeki Bağdat yönetiminin kapısını çaldı ve Başbakan İbadi ile bir araya geldi.

        Bu hamlelere dikkat etmek gerek. Irak’ın Kürt bölgesi adeta Türkiye’nin hinterlandı. Buradan giden işgücü ve yatırımcılar sayesinde kalkındı, gelişti. Bu potansiyeli şimdi İran ele almaya niyetleniyor. Türkiye, Barzani’nin referandum kararına kızsa da bence oradaki inisiyatifin İran’ın eline geçmesine müsaade etmemeli...

        ***********

        ANAYASA MAHKEMESİ O İFADELERİ KALDIRDI

        PAZARTESİ günü Anayasa Mahkemesi’nin resmi sitesinde hâlâ 27 Mayıs askeri darbesini öven ifadelerin yer aldığını yazdım. Hukukçu kimliği ve yargıç saygınlığıyla zerre ilgisi olmayan Salim Başol ve Nahit Saçlıoğlu gibi Yassıada cellatlarının isimlerinin dahi AYM sitesinde bulunmasının yanlış olduğunu ifade ettim.

        Yazım üzerine pazartesi sabahı Anayasa Mahkemesi’nden aradılar ve bahsettiğim satırların gözden kaçtığını, 27 Mayıs darbesini öven bütün ifadelerin mahkemenin sitesinden hemen kaldırılacağını ifade ettiler. Bunu fark ettiğim için de mahkeme olarak bana teşekkürlerini ilettiler.

        Kısa süre içinde siteye girdiğimde bahsedilen değişikliklerin yapıldığını gördüm. Ben de hemen bu demokrat hassasiyeti gösteren Anayasa Mahkemesi’ne teşekkür ediyorum.

        İSİMLERİN KALKMAMA SEBEBİ...

        Öte yandan Salim Başol başta olmak üzere darbeci “hukukçu”- ların isimlerinin FETÖ’cü Alpaslan Altan ve Erdal Tercan gibi AYM tarihinden silinmesi konusunda mutabakata varamamışlar. “Onlar hakkında meslekten men kararı var ama 27 Mayısçılar ile ilgili böyle bir karar yok” denerek isimlerinin kalması yönündeki kanaat ağır basmış. Bence bu konuda yanlış yapıyorlar. 27 Mayıs’ı model alan 15 Temmuz darbe girişimi engellenebildiği için bu darbenin muhtemel Salim Başol’ları tutuklanabildi ve isimleri tarihten silindi, ama 27 Mayıs’ın ve diğer darbelerin eşkıyalıkla hükümet deviren aktörlerinin isimleri meydanlarda, okullarda ve sokaklarda 2018 koşullarında bile yaşıyor.

        BUNLAR NE ZAMAN DEĞİŞECEK?

        İzmir Karşıyaka’nın göbeğindeki caddenin ismi hâlâ Cemal Gürsel Caddesi. İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da buradan seslenmek istiyorum. O caddenin adı İsmet İnönü Caddesi ya da Bülent Ecevit Caddesi olsun, bu isimler siyasi tarihimizin önemli şahsiyetleri ama lütfen artık CHP’nin de kınadığı şu darbecilerin isimlerini caddelerden çıkarın. Aynı şekilde Buca’da “Çevik Bir Meydanı” skandalı da hâlâ duruyor. Daha buna benzer çok örnek var...

        Farklı siyasi görüşlerde de olsak artık hepimiz darbeleri ve darbecileri lanetlemekte birleşiyoruz. Lütfen millet olarak bu mutabakatı bozmayalım. Bugün bu köşede hâlâ çeşitli devlet kurumlarında isimleri anılan “Yüksek Cinayet Divanı” üyelerinin tam listesini vermek istiyorum. Türkiye, darbeciler istiyor diye oybirliğiyle cinayet kararı veren bu isimleri unutmasın...

        ***********

        YÜKSEK CİNAYET DİVANI

        DİVANI BAŞKANI: Salim Başol.

        ASIL ÜYELER: Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Ferruh Adalı, Yargıtay Üyesi Selman Yörük, Yargıtay Üyesi Abdullah Üner, Danıştay Üyesi Hıfzı Tüz, Danıştay Üyesi Cahit Özden, Askeri Yargıtay Başsavcısı yargıç general Rıza Tunç, Askeri Yargıtay Üyesi yargıç yarbay Hasan Gürsel, Askeri Yargıtay Üyesi yargıç yarbay Nahit Saçlıoğlu.

        YÜKSEK ADALET DİVANI BAŞSAVCISI: Y.Soruşturma Kurulu Üyesi Altay Ömer Egesel.

        BAŞSAVCI YARDIMCILARI: Salim Ertem, Fahrettin Öztürk, Avni Yurtsever, Faruk Siret Değermen, Orhan Erdoğan, Niyazi Kırdar, Ahmet Bayrak, Süleyman Taşar, Necdet Darıcıoğlu, Servet Tüzün, Turgut Lüleci,

        YÜKSEK SORUŞTURMA KURULU BAŞKANI: Celalettin Kurelman, Yargıtay 6. Ceza D. Başkanı.

        Diğer Yazılar