Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ESKİ Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun çıkıp Abdullah Gül ile buluşmaları üzerinden yapılan spekülasyonlara yönelik çok net bir açıklama yapması, son günlerin puslu havasında takdire şayan bir davranış. Sayın Davutoğlu’nu tebrik ediyorum.

        Esasen Davutoğlu her daim açık ve samimi bir siyasetçi oldu. Bence hiçbir zaman sinsi planların ve projelerin içinde yer almadı. Zaman zaman ben de Başbakanlığı esnasında kendisini eleştirdim ama hiçbir zaman Erdoğan’a karşı bir komplonun içinde olduğuna inanmadım. Davutoğlu son açıklamasıyla Recep Tayyip Erdoğan ve partisine olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Başka arayışlar içinde olmadığını ve kendini sevenlerin Erdoğan’ı desteklemesi gerektiğini belirtti.

        Bu anlamda hükümete yakın medyanın bir kısmı, Davutoğlu’na çok büyük haksızlık etti. Birçok gerçek dışı ithamın hedefi haline getirdi Ahmet Bey’i. Bu konuda bence bir özeleştiri verilmesi gerekir. Ama yine de kin tutmadı, intikamcı olmadı Davutoğlu. Ben bu erdemli tavrının tarihe not düşülmesi gerektiğine inanıyorum.

        *********

        Müzelerdeki müthiş değişim

        GEÇEN sene 26 Haziran’da bu köşede şunları yazmıştım:

        “Türkiye’deki müze mağazaları hakikaten 1977 Türkiye’si seviyesinde. Bakın daha cuma günü Eminönü’ndeki en büyük mağazada kredi kartı bile çalışmıyordu. Tadilat bahanesiyle vitrinler bomboş bırakılmış, mağaza virane ve kirli. Tam bürokratik hantal devlet işletmesi örneği. Türk kültürüne yakışmayan bir manzara. Turizm açısından da utanç verici. Sayın Bakan Nabi Avcı ve yardımcısı Hüseyin Yayman’a sesleniyorum: Ya şu mağazaları toptan özelleştirin ya da kapatın. Devlet memurlarına perakendecilik yaptırırsanız sonuç böyle berbat oluyor. Memurlar mesaiyi doldurup gitmek istiyor, ne kültür ne turizm umurlarında oluyor.”

        Geçen sene şikâyet ettiğim bu manzara bugün tamamen değişmiş. Yazıda hedef olarak ifade ettiğim gibi tüm müze ve bakanlık mağazaları özelleştirilmiş ve 1 yılda inanılmaz bir değişim yaşanmış. Liberalleşme müthiş bir dinamizm getirmiş. Avrupa’da gittiğim müzelerin “museum shop”ları ne seviyedeyse o noktaya doğru yaklaştığımızı gördüm.

        TURİZM BAKANLIĞI’NIN BAŞARISI

        İşte bakın doğru politikalar uygulanınca hemen ilerleme sağlanıyor. Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki mağazalar çok başarılı ve bu yüzden büyük talep görüyor. Tüm ürünler özenle tasarlanmış. Devletçi zihniyetin hantallığı aşılmış. Bu işi üstlenen ve layıkıyla yapan Detur-AKG’yi ve Firuz Bağlıkaya’yı tebrik ediyorum. Ama süreç burada durmamalı ve hem müze mağazaları hem müze kafeleri ve lokantaları işletmeciliğinde Paris’te ve Londra’da seviye neyse AKG de ona ulaşmalı. Türkiye’nin her Kültür Bakanlığı müzesinde çağdaş ülkelerde olduğu gibi muhakkak bir müze mağazası ve dinlenmek için müze kafesi-restoranı olmalı.

        Bütün turizm camiasının başarısı noktasında mutabık kaldığı Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Numan Kurtulmuş’un bu konuda özel sektörün önünü açacağına ve bürokrasiyi minimize edeceğine eminim...

        **********

        Beylerbeyi’nin çilesi

        İSTANBUL trafiğiyle ilgili AK Parti hükümetleri müthiş işler yaptı. Altgeçitler, köprüler, yollar... Avrasya Tüneli dünyada tek. Marmaray da öyle. Ancak bu kadar yatırım yapılan, üzerine kafa yorulan trafik konusunda kentte öyle saçma göz yummalar var ki, yapılan işlere yazık oluyor...

        Bunun başlıca örneklerinden biri Beylerbeyi sahil yolu... Yol zaten eski ve dar. O dar yolda, çarşı başlar başlamaz arabalar çift sıra park ediyor. Bir de yolun tam üzerinde 2 otobüs durağı var. Bazen çift sıra arabanın önünde bir de otobüs duruyor. Üzerine de trafik ışığı gelince her daim sıkışıklık yaşanıyor.

        İşte bu sıkışıklık Beylerbeyi’nden geriye doğru uzuyor, uzuyor ve neredeyse Kuleli’ye kadar bütün sahili tıkıyor. Günün hangi saati geçseniz trafik. Bir kaza ya da köprüden kaynaklı sıkışma zannediyorsunuz ama Beylerbeyi Polis Evi’nden itibaren bomboş. Bütün sorun arabaların yolun ortasında durup trafiği tıkamasından kaynaklanıyor.

        Halbuki oradaki araçların durma ya da duraklamasını engelleseler bütün sahil mis gibi akacak... Yazık değil mi onca emeğe? Yok mu Beylerbeyi’nde cadde üstü parka engel olacak bir kontrol mekanizması?

        ***********

        Abdullah Gül ne açıklayacak?

        11. CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül üzerinden son 1 haftadır Türkiye’de kıyamet koptu. 24 Haziran seçimlerine giderken bütün ülke onun aday olup olmayacağına kilitlendi. O ise tek bir şey söylemedi. Nihayet bugün (28 Nisan) bir açıklama yapacak...

        Ben bu tartışmanın başladığı ilk günden itibaren Abdullah Bey’in aday olmayacağından emin olduğumu dile getirdim. Bugün bu iddianın doğruluğunu Sayın Gül’ün ağzından duyacaksınız: Abdullah Gül aday olmayacağını ve belki de adaylığı hiç düşünmediğini açıklayacak.

        Peki hakikaten de adaylığı hiç düşünmedi mi? Hayır, Sayın Gül muhalefette istediği büyük uzlaşma zeminini yakalasa çıkacaktı. Ama Türk siyasetini ve sosyolojisini biraz bilmek, bunun imkânsız olduğunu görmek için yeterli...

        Diğer Yazılar