Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk dağcılık tarihinde en çok rota ve en çok ilk tırmanışlara sahip dağcılmız Tunç Fındık'la yakında gideceği yeryüzündeki en yüksek 14. dağ olan tibet-Shishapangm (8013 m) tırmanışı öncesi buluştuk

        Yeryüzünde 8000 metre yüksekliğini aşan 14 dağ var. Ve dünyada tümüne tırmanmış sadece 32 kişi bulunuyor. Tunç Fındık, yakında bunu yapan ilk Türk olacak. Yolu yarılayan ve dünyadaki en yüksek 7 dağa çıkıp ilk 44 dağcı arasına giren Fındık'la konuştuk.

        Dağcılık zor ve sabır gerektiren bir spor. Neden tırmanıyorsun oralara?

        Doğaya ve arazide olmaya küçüklüğümden beri meraklıydım. Dağcılıkla Bilkent Üniversitesi'nde öğrenciyken tanıştım ve aradığımın bu olduğunu gördüm. Fiziki ve ruhi olarak insana sınırlarını anlatan, kendi zihniyle mücadele etmesini sağlayan, gerçek özgürlüğü tattıran, sabırlı olmayı öğreten ve hayatın, dünyanın gerçekliğini tanıtan bir spordur dağcılık. Dağlar zorlu ama dilinden anlayınca keyif alınır. Bu dürüstlük en sevdiğim şey. Dağcılıkta zorun daha da zoru vardır, ta ki siz sınırınızı buluncaya dek. Sınırını bilmeyi, kendisinin ve evrenin farkında olmayı dağlar öğretir insana.

        Bugüne kadar kaç tırmanış yaptın? Nerelerde?

        Binlerce tırmanış yaptım. 8 adet 8000 metrelik zirve ve 10'dan çok 7000 metrelik dağ, düzinelerce 5000 ve 6000 metrelik dağın yanısıra ülkemiz ve yurtdışında 700'den çok zirve, 300'den çok ilk kış çıkışı, ilk çıkış ve yeni rota, kayada yüzlerce kısa tırmanış rotası... Yeni favorim Erzurum ve İran'da donmuş şelale tırmanışı. Yurtdışı favorilerim arasında Himalayalar, Karakurum ve And Dağları var.

        Dağcılık dışında Tunç Fındık'ın gündelik yaşamında neler var?

        Dağcılık ve tırmanış haricinde çok zamanım yok, olsun da istemiyorum aslında! Zaten seyahat, antrenman, organizasyon ve sponsorluk işleri tüm vakitleri dolduruyor. Ayrıca yazı yazmak, yazacağım kitapları planlamak gibi detaylarla uğraşıyorum. Arkadaşlarımla buluşup çay içmek, gezip tozmak, sohbet etmek de güzel oluyor.

        Özel hazırlıklar dışında formunu korumak için ne tür sporlar yapıyorsun? Günlük antrenman programın nedir?

        Tırmanış ve dağcılığın en iyi hazırlığı yine tırmanış ve dağcılıktır. Ancak hep dağda olmak mümkün olmuyor. Dolayısıyla yakın kayalarda, haftada birkaç kez yapay duvarda kısa tırmanışlar, mukavemet ve güce yönelik ağırlık çalışmak gibi şehir antrenmanları da yapmak şart.

        'BAZEN GERİ DÖNMEYE KARAR VERMEK GEREKİR'

        20 yıldır tırmanıyorsun. En zor kısmı neydi?

        En zoru Türkiye'de dağcılık yapmaya çalışmaktı. Ülkemiz ne yazık ki dağcılık ve tırmanış kültürü olmayan bir ülke. Her şey sıfırdan başladı benim için. Partner bulmak, malzeme edinmek, seyahat etmek, bilgiye ve tecrübeye ulaşmak, hele ki destek bulmak imkânsıza uzanan boyutlarda zordu.

        Yüksek konsantrasyon gerektiren bir iş yapıyorsun. Tırmanış sırasında konsantre olmakta zorlandığın anlarda neler yaparsın?

        Dağcılık büyük oranda meditasyon ve odaklanmadır. Kafayı toplayıp konsantre olmam hiçbir zaman zor olmadı. Çok stresli, zorlayıcı, tehlikeli ve yorgunluktan öldüğün anlar oluyor tırmanış ve dağcılıkta. Kendiniz ve ekip arkadaşlarınızın hayatı mevzubahis. Sakin, soğukkanlı ve duygusallıktan uzak gerçekçi kararlar almak, amaca odaklanmak ve gereksiz düşüncelerden kurtulmak lazım. Azimli olmak gerekiyor; bunu da size teknik tırmanış yapmak, kayada ve buzda, yüksek dağlarda tırmanışlar kazandırır.

        Dağ şartlarında risk almak ve hızlı karar vermek durumunda kalıyorsun. Bir tırmanışta stratejiniz ne oluyor?

        Risk ve tehlike dağcılığın ayrılmaz parçasıdır. Dağlarda objektif tehlikeler (taş düşmesi, fırtına, soğuk, çığ vb.) her zaman mevcuttur fakat bunun dozuna karar veren dağcının kendisidir. Dağlarda tırmanırken kontrollü, yönetilebilir riskler alır dağcılar; riski değerlendirmek de deneyimden ve dağ bilgisinden, görgüden geçer. Bazen riskin boyutuna göre yola devam etmeye veya geri dönmeye karar vermek gerekir. Tırmanışta planlama, uygulama ve risk değerlendirmesi çok önemlidir. Şehirden ayrılıp şehre dönene, tırmanış bitene dek bu yapılır. Özellikle hava ve şartların çok değişken olduğu 8000 metrelik dağlarda bu daha da önem kazanır.

        14x8000 adlı bir projen var, başarıyla devam ediyorsun...

        Yeryüzünde 8000 metre yüksekliğini aşan 14 adet dağ var. Hepsi de Asya'nın Himalaya ve Karakurum sıradağlarında, Tibet (Çin), Nepal ve Pakistan'da... Bu dağların tümünün zirvesine tırmanış, dağcılıkta bir tür dünya rekorudur; daha doğrusu "Dağcılık maratonu" diyebiliriz. Olimpiyat madalyası kazanmakla karşılaştırılamayacak denli zor ve çok çok tehlikelidir. Bu dağlar yükseklik sırasıyla: Everest, K2, Kanchenjunga, Lhotse, Makalu, Cho Oyu, Dhaulagiri, Manaslu, Nanga Parbat, Annapurna, Gasherbrum 1, Broad Peak, Gasherbrum 2 ve Shishapangma. 2001'de yeryüzündeki en yüksek dağ olan Everest'in 8850 metrelik zirvesine çıktığımda 14x8000 projesi aklımda yoktu. Ancak iki 8000 metrelik dağdan sonra 2006'da 8516 metrelik Lhotse'nin doruğuna tek başına ulaşınca kararımı verdim. Çünkü yüksekte beden ve ruh olarak iyi çalışıyorum. Yüksek dağcılık bana çok uygundu. Şimdi iki Everest ve yeryüzündeki en zor tırmanış olan K2 dahil olmak üzere 8 adet 8000 metrelik dağ ile Türkiye'de en çok 8000 metrelik zirveye çıkan dağcı durumundayım.

        'Daha yaygın olmalıydı'

        Türkiye'de başarılı dağcılar var. Ancak dünya genelinde Türkiye dağcıları ve Türkiye dağcılığı ne aşamada?

        Geriden geliyor çünkü eldeki imkânlar ve dağcılığımızın kısa geçmişi belli. Türkiye'de dağcılık ve tırmanış camiası küçük. Ülkemiz dağlık ve tırmanışa uygun bir coğrafya olmasına karşın, dağcılık tanınmış ve yaygın bir spor değil. Sadece Avrupa Alpleri'nde bile her yıl ülkemizin nüfusu kadar insan rekreasyonel dağcılık ve doğa sporları için dağlara seyahat ediyor. Bunun getirdiği pazar ve istihdam zaten çok büyük. Ülkemiz henüz bundan uzakta ve devletin de dağcılık ve tırmanış sporlarına gerekli desteği vermesini bekliyorum. Tabii ki ülkemizin doğa sporları turizmi için müthiş bir potansiyeli olduğunu söylemem gerek.

        'Her 3 kişiden biri can verdi'

        Biraz da kitaplarından bahsedelim.

        Kitap projem daima var ama basacak yer ve finans sorunlarım da var. En son kitabım, "İrtifa 8000- Yüksek Macera"yı sponsorum The North Face'in de desteğiyle kendim bastım. Şimdi "K2-Dağların Dağı" adında yeni bir kitap projem var. 7 kitabım bulunuyor.

        Dünyanın en zor ve tehlikeli dağı K2'ye geçen yıl çıktın. Neler hissediyorsun, bu dağa nasıl hazırlandın?

        8611 metrelik K2 yeryüzündeki en tehlikeli ve zor dağ. Yeryüzündeki bu ikinci en yüksek dağın zirvesine ulaşan 320 kişiye karşın 80 kişi ölmüş. Çığ ve tırmanış zorluğu, kötü iklim şartları gibi o kadar çok kombine risk içeriyor ki bu dağ, tarihinde zirveye çıkan her üç kişiden biri istatistiki olarak can vermiş. Tabanından itibaren teknik bir kaya- kar- buz karışık tırmanış gerektiren iklimi çok kötü. Bir dağcının hayatındaki dönüm noktası olarak tanımlanabilecek bu çıkış için çok heyecan ve coşku duydum. Dünyanın en zorlu tırmanışlarından birini gerçekleştirmiş olmak muhteşem bir his! Öncesinde fizik ve ruh olarak K2'ye son derece hazırdım, fazladan özel bir hazırlığa gerek yoktu. K2'ye gitmeden baharda 8000 metrelik Annapurna denemesi dahil birçok tırmanış yapmıştım ve çok uzun süredir bu çıkışı düşlüyordum. Zihin olarak, başka 8000 metrelik zirvelerde deneyim kazanmış olmak ve kendini tanımak K2 gibi zorlu bir dağ için şarttır. İyi bir ekip çalışması, kendimi devamlı motive etmek, kendime inanmak... İşte bunlar beni zirveye çıkarttı.

        'Herkes yapabilir'

        Dağcılık ve doğa sporları tutkunlarına önerileriniz nelerdir? Kimler bu sporu yapmamalı sence?

        Dağcılığı ve doğa sporlarını istisnasız her yaştan, her fiziki durumdan insanlar kendi imkânları dahilinde ve istediği gibi yapabilir. Yapanların ruhi ve fiziki kazanımları hayatlarına artı değer ve yaşam tadı olarak dönecektir. İlle çok zor bir şey başarmak zorunluluğu yoktur, doğa oyun alanınınız olunca onun üzerinde kendinize göre bir şeyler yapıp zevk almak önemlidir. Dağlarda ve doğada herkese uygun bir tat vardır.

        '2009'da denedim, olmadı'

        K2'den sonraki 2013 yılı projeleriniz nelerdir? Şimdi Tibet'e, yeryüzündeki en yüksek 14'üncü dağ olan Shishapangma'ya (8013 m) tırmanışa gidiyorsunuz...

        Evet, 2009'da iki kişi alpin tarz denediğimiz ve 7800 metrede çığ riski nedeniyle zirvesine çıkamadığım bu dağa tekrar bu ilkbaharda gidiyorum. Yazın Peru'da çeşitli tırmanışlar ve sonbaharda ise yine Nepal'de 7000 ve 8000 metrelik zirveler var...

        Diğer Yazılar