Komşu

- Niye herkese (komşu) diyorsun?

-Alışkanlık sanırım babamdan kalma ve bir şekilde insanları rahatlatıyor.

-Peki niye arkadaşım demiyorsun?

-Hiç düşünmedim!.

Kitaptaki diyalog böyle. Yani; anlam-ağırlık itibarı ile komşuluk, arkadaşlıktan öte. Hatırlayalım;

Ortak bir kenarı paylaşan iki varlığa ‘‘komşu’’ deniyor. Hayati önemi olan insanlar topluluğudur kendileri. Dışarıdan olmalarına karşın, hayatınızı güllük gülistanlık hale getirebilmekteki başarıları şaşırtıcıdır. Varlıkları ile güven veren, ‘‘en yakin bakkal’’ olma özelliği de olandır. Başınız sıkıştığında kapısını çalabileceğinizdir. Anneniz evde, anahtarınız sizde yokken yanına gidebileceğinizdir. Evinde pişen her değişik şeyden size de bir tabak yollayandır. Size gelmiş tabağı doldurarak geri yolladığınız kişidir. Zevkle tabak getir-götür ilişkisi kurduğunuz kişidir. Sıcak havalarda ‘‘essin-cereyan olsun’’ diye, iki evin dış kapısını açık tutarak evleri birleştirdiğinizdir. ‘’Bir de asansör önüne halı atsak tam olacak’’ diyebileceğinizdir. Muhabbetini özleyip, elinizde kahve fincanları-çikolata kapısını çalabildiğinizdir. Eksiğinizi ‘’siz de var mı’’ diye sorabileceğiniz kişidir. Ardınızı kollatmayandır. Ar’ınızı emanetten kaçınmadığınızdır. iyisine rastlayınca sahiden de ev aldırmayan, kiracılığa kazık kakmaya sebep olan insanlardır. Tadından yenmez bir şeydir komşu-komşuluk.

KIYMETİ YOK

Artık eskisi kadar kıymeti yok ne yazık ki. Anılarda-kitaplarda kaldı artık. Düşünelim isterseniz yeniden bu değeri şimdi, günümüze göz atıp.

Birbirlerinin sesini duyacak kadar birbirlerine yakin ikamet eden kimsedir. Kimi zaman sadece yürüme eylemi ile çıkarmayı başardıkları seslerden dolayı, ‘‘birer fil olmalarından’’ şüphelendiğimiz üst kat sakinlerimizdir.

Senelerdir aynı apartmanda oturup konuşmadıklarımızdır. Asansörde yan yana gelsek; bakmadıklarımızdır. Dağarcığında selamlaşma kavramı olmayanlardır. Üst komşu bir şey silkeleyene kadar tanışamadıklarımızdır. O silkeleme eylemiyle sadece kendisiyle değil, anası-avradı-sülalesiyle tanış olduklarımızdır.

İZİNSİZ POSTER

Siz babanızın evinin duvarına izinsiz poster bile asamazken, sürekli çekiçle-matkapla bir şeyler çakandır. Tepenizde müthiş yaratıcı ses kombinasyonları yaratandır. Parkelerinin üzerinde özenli kübist eserler yaratma azminde olandır.

Gelelim esin yazının esin kaynağına. Başbakanlık için İzmir’de çalışma ofisi açıldı. İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yürüme mesafesinde. ‘‘Komşu olduk’’ dediler yürütme makamındakiler. Dolayısı ile kıssadan hisse doğdu her birimize, her birimimize. ‘‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’’ demek bu durumda benim de üzerime düşen vazife!