Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yara sadece benim değildi. Tüm İzmir’in. Sadece tesadüfler beni birey olarak konunun içine çekti. Sonuçta, toplumun gözü-kulağı-sesi olan bir iş yapıyoruz. Gazetecilik deniyor buna. İzmirlinin sesi olurken, uzun kuşak İzmirli olarak benim de 4 Eylül tarihli köşe yazımda olduğu gibi yollar kesişebiliyor sonuçta.

        DEVAMINI GETİRDİM

        “Benim Adım Gültepe” idi yazının başlığı. Okumak isteyen, internet araması ile Habertürk Egeli sayfasından ulaşabilir. Geri dönüşü çok olunca, hem gazete ekinin okunma oranının yüksekliği belgelenmiş, hem de yazının devamını getirmek kaçınılmaz oldu.

        Bina kaçak ve tapu başkasının olunca, Yeşildere’den, Altındağ’dan, hatta Karabağlar’dan bile ses getirdi. Vatandaş devletin ya da şahsın malına sorgu-sualsiz binayı çıkmış, 4 kat ve kaçak. Zemin kat kahvehane, kirada. Üstteki 3 kat kirada. Kendi Karşıyaka’da yalıda mal sahibi. Devletin resmi belgesi olan tapu denilen evraka sahip vatandaş ise kirada oturuyor. Mahalli devlet kurumu ise sosyal etkinlikler düzenleyerek maçı idare ediyor. Son 50 yılda 11 imar affı geçmiş İzmir’in üzerinden. Kaçağa yol-su-elektrik-kapı numarası-posta adresi- otobüs hizmeti gelmiş, davalı ile davacı birbirine karışmış. Tapu sahiplerine kamulaştırma hissedarı olmuş belediyenin arsalarında bile zamanında yapılmış gecekondular apartmanlaşmış durumda şu anda. ‘’Çalın-ödüllendirelim-kesmez ise anıtınızı dikelim’’ durumu yani.

        LAFIM BAŞKASINA

        Lafım oradaki garibana değil. Lafım onlara bu yolu açanlara. Adama ‘’Hoşgeldin, evini şuraya yap’’ dedikten sonra, onunla tapu sahibini karşı karşıya bırakan sistem yöneticilerine. Suça teşvik edildiğini bilmeyen vatandaş ile mülkiyet hakkı peşkeş çekilenin kör dövüşünü izleyenlere. Sorunu yaratıp sonrasında arkasını dönüp milleti karşı karşıya bırakıp, iş vergi tahsilatına gelince, ‘’ver parayı’’ deyip yine kulağının üzerine yatanlara.

        Yasal mülk sahibi çözümcü olmuş, suça teşvik mağduru çözüme yanaşmış, devlet kurumu hala ‘’orada bir köy var uzakta’’ takılıyor. Gültepe ve benzerleri daha çok yıllar ‘’sorun üretim fabrikası’’ olarak kalır İzmir’in başına bu vitrin sosyal devletçiliği elbiseleri ile.

        Diğer Yazılar