Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Özetle; kadınla erkeğin beyin yapısından kaynaklanan farklılığın, çiftler tarafından, "birbirlerine haksızlık yapılmış gibi" yanlış anlaşılmaya neden olduğunu söylüyor.

        Evet durumun özeti bu. "İki taraf da kendinden yola çıkıyor ve yanılıyor." Ve sonuç ortada.

        Fakat bana asıl "çarpıcı" gelen şu oldu: Erkek eve bütün kelimeleri tüketmiş olarak dönerken kadın onu 25 bin kelimeyle bekliyormuş.

        Siz o 25 bini 5'le, hatta 10'la çarpın!

        Kadının "gerçek kelime haznesi"ni bulmak için...

        Çünkü o 25 bin "geriye kalan"dır.

        Anasıyla telefonda...

        Arkadaşıyla kafede...

        Manikürcüsüyle kuaförde...

        Yardımcısıyla evde...

        Komşusuyla sabah kahvesinde...

        Sonra sosyal medyada... "Tükettiklerinden geriye kalandır 25 bin."

        Kısaca; kadın "problemlerdeki havuz" gibidir. "Boşaltma musluğu doldurma musluğunun hızına yetişemeyen..."

        Ne dedik biz şimdi

        PROTESTO iyidir.

        Demokrasilerin "olmazsa olmaz"ı...

        14 Şubat'ta kadınlar da "erkek şiddeti"ni protesto ettiler. Dünyanın her yerinde 1 milyar kadın sokaklarda dans etti. Göbekler atıldı, halaylar çekildi...

        Başka nasıl protesto edilebilirdi diye düşünüyorum... "Sünnetçinin vitrine saat koyması" geliyor aklıma. Dans etmeyip de ne yapılacaktı; meydanlarda "temsili düşmanı yenme törenleri çerçevesinde" erkek maketi parçalayacak halimiz yoktu!

        Fakat yine de ne demiş olduk şimdi biz?

        * "Seni k.çıma sallamıyorum, dans ediyorum."

        * Gel sen de oyna enerjini böyle boşalt!

        * "En sonunda delirttin beni, bak zil taktım oynuyorum!"

        * Aptal, bak benim ne meziyetlerim var, oynatıp seyredeceğine!...

        * "Kadın dans eden varlıktır."

        Tabii ki daha "derin" bir mesaj vermişizdir. Mutlaka.

        Elinizi korkak alıştırmayın Dilek Hanım!

        DİLEK Hanif'in THY için tasarladığı malum kılık kıyafet için şunu söyleyebilirim: Elinizi korkak alıştırmayın Dilek Hanım! Biraz daha cesaret! Az kalmış...

        Benim esas merak ettiğim; o tasarımlar kabul görüp uygulamaya konursa, ileride THY'nin kuruluşundan beri kıyafet arşivine bakıldığında, 2013 yılı nasıl gözükecek acaba?

        Arada "ayrık otu" gibi sırıtacak mı, yoksa "bir değişimin ilk adımı" olarak mı yer alacak?

        MIŞ-MUŞ

        * Milyoner olmak için ABD'de birkaç yıl yetiyorken Türkiye'de ortalama 250 yıl gerekiyormuş.

        Siz yeter ki kendinize iyi bakın, para cepte!

        * Türkiye'deki kazılarda Romalı kadınlara ait 3 bilezik bulunmuş.

        Diğer Yazılar