Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe taraftarı Aziz Bey’i ve onun yönetim anlayışını terk etti. O ve temsil ettiği yönetim zihniyeti gidene ya da radikal bir biçimde değişene kadar tribünlere gitmeyecekler. Bu sene hemen her yazardan okuyacağımız; “Fenerbahçe taraftarı da tribünleri doldurmuyor” lafına şimdiden alışın. Bu yıl geleneksel olarak hep üstün olunan ev sahibi avantajı eskisi kadar olmayacak.

        Aslında ‘geliyorum’ diyen tehlike son 3 sene önceden başladı. Alex-Aykut krizinin (Krizi başlatan iki isim de affedilmez hata yaptılar. Başkanın cezaevinden çıktığı sene yemeyip içmeyip eski kinlerini ortaya döktüler çünkü) çözülememesi, o kriz nedeniyle taraftara atılan fırçalar, dilenmeyen özürler, ‘höt-zöt’ler; Ersun Yanal dönemi ile yaşanan barış ve huzur havasının ‘ben yaptım oldu’lar ile bozulması; İsmail Kartal kararı kabul görmemişti. Çünkü 3 Temmuz yaşanmış ve taraftar gücünü fark etmişti. O eski “Başkanın bir bildiği vardır” teslimiyetçiliği yoktu artık. O sene taraftar tribünü terk etmeye başlamıştı zaten. İlk senesi olan Passolig’e bağladı yönetim. Oysa Beşiktaş ve G.Saray maçlarında dolmuştu stat. Yani alan Passolig’ini almıştı da gelmek istemiyorlardı. Bu faciayı biraz olsun anlamış olmalılar ki Kartal’a el sallanması, ‘Bıyıklı’ sistemi ve transfer yüklenmesi ile 40 bin kombine yine geçildi. Ama tribünde en temel hak olan takımın protesto edilmesine karşı uygulanan faşizme, eleştiren, takım iyi değil diyen, yuuh çeken herkesin ama herkesin ‘hain’; ‘paralı asker’ ilan edilip asıl yönetimin paralı askerleri olan grubun sürekli desteklenmesine ‘yeter’ denildi. Millet zannediyor ki bu sene doğru dürüst yıldız transferi yapılmadığı için; takım ümit vermediği için; şampiyonluk zor gözüktüğü için taraftar tribünleri bıraktı. Aziz Bey diyor ki “Zaten mutsuz günler geçiriyoruz. Sinemalar, tiyatrolar da dolmuyor ki statlar dolsun..” Muhakkak toplumsal etkenler vardır ama aynı Aziz Bey, basket salonunun neden kombine rekoru kırdığını açıklayamıyor. Demek ki Fenerli renginden vazgeçmiş değil. Fenerbahçe’sinin peşinde.. Azizbahçe haline gelmiş futbol takımını terk etmiş. Hayır efendim.. Bir tek Van Hooijdonk’un alındığı, ekibin gerisinin gençlerle doldurulduğu sezon 50 bin taraftara oynadı bu takım. Mesele takım makım değil. Transfer hiç değil. Mesele zihniyet meselesi. Mesele ‘her şeyi ben bilirim’ kibrine engel çabası. Mesele “Takımdan memnun değilim ve protesto ediyorum. Beni şu’cu-bu’cu gibi gösteremezsin” faşizmine verilen tepki. Yani Aziz Bey bırakıp gitmeden, ya da çoook radikal zihniyet değişimi yapmadan o tribünler dolmayacak. Denemesi bedava! Aziz Bey yönetimi Messi’yi alsın, stat o zaman doluyor mu dolmuyor mu görürüz!

        YAKINDA AZİZ BEY FETÖ’CÜ OLUR, G.SARAY VATAN KURTARAN ASLAN

        Fatih Altaylı’nın gazetemizde yayınlanan yazısını gördünüz değil mi? Altaylı, manşetten aynen şunu diyor: “FETÖ’nün asıl mağduru G.Saray.” İşte son 3 yıldır tam olarak bunu söylüyorum. Türkiye’de ‘Fenerli Medya’ diye bir yalan üzerine inşa edilmiş ETKİN G.SARAY MEDYASI var. Ve Türk medyasına, sadece spor medyasına değil, tüm medyanın en kritik bölümlerine bu ETKİN G.SARAY MEDYASI hakim. Bunların en önemli temsilcilerinden Altaylı da şahane bir manşet vermiş hakikaten: FETÖ asıl zararı G.Saray’a vermiş.. Yani Fener başkanı ve yöneticisi 1 yıl hapis yatmamış. Kulüp en az 200 milyon Euro’luk gelirinden olmamış. Tüm camia korkunç bir travma atlatmamış. Futbol takımını komple yok etmeye niyetli suikast girişimi olmamış. Yani Fener’e çok bir şey olmamış ama asıl zararı G.Saray görmüş. Bu kadarına ‘pes’ diyorum. Vallahi bravo. Yakında Aziz Yıldırım FETÖ’cü olur; G.Saray ise vatan kurtaran aslan.

        Diğer Yazılar