Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        New York’ta İkiz Kuleler’e yapılan ve global dünyanın kaderini değiştiren büyük saldırı, terminolojiye olayın yaşandığı tarihi anlatan “9/11” olarak geçmiştir.

        O saldırı sonrasında hem Ortadoğu’daki hem de dünyadaki dengeler sarsıldı ve hâlâ süren bir çalkantıya itildik. Şimdi ise aynı türde, yani global düzeyde etkileri olacak yeni bir saldırı bekleniyor. Ama bu saldırının siber bir saldırı olması düşünülüyor.

        Tüm istihbarat örgütlerinde ve iç güvenlikleri sağlamakla görevli “homeland security” kuruluşlarında büyük bir siber 9/11 beklentisi var.

        Hacker’lar gittikçe daha yetenekli ve sofistike olmaya başladılar.

        Devletler, haydut muamelesi yapılan bu hacker’ları bir aşamada istihbarat kuruluşunun bünyesine alarak onlara işler de yaptırıyorlar. Deklare edilmeyen savaşlar yaşanıyor her gün.

        Global düzeyde bugüne kadar yapılan tehdit değerlendirmelerinde büyük saldırının ya elektrik dağıtım şebekelerine, doğalgaza, barajlara ya da nükleer tesislere yapılacağı düşünülüyor ve ona göre tedbir alınıyordu.

        Başta Amerika olmak üzere birçok gelişmiş ülke, bu tehdide karşı düzenlemeler yaptı, sistemi koruyan son derece sofistike “firewall”lar, yani “güvenlik duvarları” oluşturdular. En becerikli hacker’ın bile delmekte zorlanacağı güvenlik duvarları bunlar.

        Çok güçlüler; çünkü bunlar saldırı düzenleyebilecek olanların arkadaşları tarafından hükümetler için oluşturuldu. Devletin yanında olanlar da, saldırı düzenleyecekler de birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Herkes herkesin nasıl düşündüğünü çok iyi biliyor, bu yüzden siber dünyada hâkimiyet savaşı kıran kırana geçiyor.

        MİLENYAL TERÖRİST

        Yapılan global değerlendirmeler sonucunda yeni “siber 9/11” hedefini biraz sonra yazacağım, ama onu daha iyi anlayabilmemiz için yeni teröristin bir de profilini çıkarmam gerekiyor

        Çağımızda teröristin tanımı da çok hızlı ve radikal biçimde değişiyor. Terörist gerçek yaşamda da olsa siber âlemde de aynı özellikleri gösteriyor.

        Bunlar 20’nci yüzyıl terörist tanımına uygun özelliklere sahip değiller. Kendilerini teröre yöneltebilecek büyük idealleri, büyük inançları yok. Şimdiki teröristler, daha çok modern yaşamın ve yaşının getirdiği sınıntılardan bunalmış, varoluşsal krizler yaşayan gençlerden oluşuyor.

        Bu nedenle 20’nci yüzyılın teröristleri kamplarda yetişirken bugünün teröristleri ev içindeki odalarında bilgisayarlarının başında oluşuyorlar. Çoğu varoluşsal bunalımından çıkmak için bir eylem yapmaya karar veriyor, daha sonra kendisine kılıf oluşturacak ideolojiyi eylemine ekliyor.

        Bunu da internet ortamındaki sitelerden buluyor. IŞİD’in yeni eleman bulmada bu kadar başarılı olmasının nedeni budur; çünkü onlar internet âleminde çok iyiler. İşte bu nedenle terör eylemlerini önceden tespit edip önlemek neredeyse imkânsız.

        SİBER TERÖRİSTİN AMACI

        Bu yeni terörist kültürü ortamında yetişen siber teröristlerin amaçlarını da iyi anlamamız gerekiyor. Bu insanlar dediğim gibi hayattan sıkılan, mutsuz, varoluşsal kriz içindeki gençler. Teröre mutlu olmak için başvuruyorlar.

        Siber terörist eğer kindar bir devletin kontrolünde değilse, amacı çok sayıda insanı öldürmek değil. Dolayısıyla nükleer tesisler, kimyasal ve biyolojik silahlar gibi hedeflerle fazla alakaları yok.

        Onlar hem kendilerini sıkıntıdan kurtaracak hem de sonuçlarını seyrettiklerinde eğlenebilecekleri yeni hedefler arıyorlar.

        Gelmeye başlayan yeni istihbaratlardan ve yaşanan birkaç küçük deneme amaçlı olaydan anlaşıldığı üzere bu yeni hedef de bulunmuş durumda.

        YENİ HEDEFLERİ

        Siber 9/11’in yeni hedefinin “sürücüsüz arabalar” olacağı düşünülüyor. Bunlara büyük bir saldırı olması durumunda büyük şehirlerde nasıl davranılacağına, hayatın nasıl sürdürüleceğine dair simülasyonlar, tatbikatlar çoktan başlatıldı bile.

        Bir hacker için sürücüsüz arabanın komutasını uzaktan ele geçirmek çocuk oyunu kadar kolay. Birkaç deneme de yaptılar ve ıssız ortamlarda arabaların kazasına yol açtılar. En zararsızı, deneme şoförüyle gitmekte olan bir aracın ön cam suyu fışkırtma sistemini devralıp camı önü görmeye izin vermeyecek kadar ıslattılar, şoför de çaresizlikten durmak zorunda kaldı.

        Şimdi yeni siber 9 /11 senaryosuna göre teröristler, New York veya İstanbul’daki sürücüsüz arabalara bir anda toplu saldırı gerçekleştirip şehri felç etmeyi planlıyorlar. Şehrin bütün ana yollarının ve ana damarının kontrolden çıkmış arabalar tarafından istila edildiğini düşünün.

        Bu durum, saldırıyı düzenleyip sonradan trafik kameralarından seyreden terörist için eğlenceli olabilir, ama şehirde yaşayan insanlar açısından bunun büyük bir kâbus olacağını söylemeliyim.

        Şimdi her ülkedeki istihbarat örgütleri, sürücüsüz araba üreten şirketlerle ortak çalışıp mekanizmalara yeni “firewall” korumaları getirmek için zamanla yarışıyorlar.

        TATE MODERN’DE ATLI POLİS

        Tate Modern binası, Londra’nın en güzel ve görkemli yapılarından biridir. Büyük alanları ve sergilere elverişli yapıları da meşhurdur. Bu büyük alanlar, özellikle performans sanatçıları için devrimci fikirlerini sergileme açısından fırsatlar yaratır.

        Tania Bruguera, bu alanda atlı polisin, gösteri düzenleyenlere müdahalesi üzerine kurduğu bir performans sanatı sergiliyor. “Occupy Wall Street” ve bizde de “Gezi” türü protestoların fenomen olduğu dünyamıza uyan modern bir çalışma ve çok orijinal bir fikir bu.

        Bu performansı izledikten sonra veya benim gibi fotoğraflarına baktıktan sonra Zizek’in “Occupy Wall Street” üzerine yaptığı çalışmaları biraz okumak da iyi geliyor.

        Diğer Yazılar