Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ARADAN 1 yıl geçtikten sonra, o gün devletin çeşitli birimlerinde çalışan kaynaklarıma, “Darbe girişimi günü Türkiye’yle ilgili neler yaşandı?” sorusunu sordum.

        Aramızdaki saat farkı nedeniyle o cuma akşamüstünden gece yarısına kadar Washington’da neler olduğunun bir tablosunu çıkarmaya çalıştım.

        Bir kaynak şunu söyledi:

        “O cuma sabahı işe geldiğimizde Türkiye’yle ilgili yönetimdeki hiçbir birimde Türkiye hakkında en ufak kuşku yoktu. Her birim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sistem üzerindeki hâkimiyetinin net ve kesin olduğunu düşünüyordu.

        Bu nedenle Türkiye’de, bölgedeki diğer ülkeler gibi bir karışıklık beklentisi yoktu. Akşamüstü işten çıkma saatlerimiz yaklaşırken gelmeye başlayan haberler bizlerde şaşkınlık yarattı diyebilirim. Diğer birimlerde de durum aynıydı.”

        TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR?

        Aynı soruyu Washington’da saat 19.00 civarında ulusal güvenlik danışmanından bilgi aldıktan sonra Başkan Obama da sormaya başlamış ve tüm birimlerden neler olduğuyla ilgili acil bilgi talep etmiş.

        Dışişleri Bakanı John Kerry ile acilen görüşmek istemiş.

        Kerry o anda Rusya’da devlete ait bir villada Suriye hakkında görüşmeler yapmaktaymış.

        Obama, Kerry ile telefonda konuşmuş.

        Türkiye’yle ilgili verdiği ilk talimat, “Demokratik olarak seçilmiş hükümete desteğimiz net ve açık olmalı” olmuş.

        Kaynaklarım, Obama’nın bu desteğini neden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bizzat söylemediği yolundaki sorularımı cevapsız bıraktılar.

        Dışişleri Bakanı Kerry’nin 16 Temmuz’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayıp Başkan Obama’nın mesajını ilettiğini de söylediler.

        DIŞİŞLERİ VE PENTAGON HAREKETE GEÇTİ

        O gece Türkiye’yle ilgili birimlerin ofis ışıkları hiç sönmüyor.

        ABD Dışişleri Bakanlığı’nın öncelikli amacı, Türkiye’deki personelinin ve Amerikan vatandaşlarının güvenliğini sağlamak olmuş.

        Bakanlık, Türkiye’de bulunan her vatandaşının iletişim hatlarını sürekli açık tutmasını ve durumları hakkında sıkça bilgilendirme yapmalarını istemiş.

        Pentagon’da ise öncelikli konu İncirlik Üssü’nde yaşananlarmış o gece.

        O günlerde İncirlik, Suriye operasyonlarında öncelikli yer aldığından bu operasyonların kesilmesi olasılığının bulunması, bazı planların yeniden düzenlenmesi ihtiyacını çıkarmış Pentagon’da.

        ŞİMDİKİ YÖNETİMDEN DESTEKLEYENLER

        Kaynaklarım, bunların yaşanmasından çok sonra kurulmaya başlanan Trump yönetiminde yer alan bazı isimlerin, darbe girişimini açıkça desteklediği duyumlarının kendilerine geldiğini belirtti.

        Daha sonra Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığını kısa süreliğine yapan Michael Flynn, darbe girişimine desteğini açıkça söylemiş.

        Şu anda CIA Başkanı olan Mike Pompeo’nun tavrı da böyle.

        Beyaz Saray’da şimdi danışman olan İslamofobik Sebastian Gorka ile başstratejist Steve Bannon da darbe girişimine desteklerini ifade etmişler.

        Bunların hepsi darbe girişiminin niteliğini yanlış anladıkları ve bunun eski darbeler gibi laik askerler tarafından yapıldığını sandıkları için destek verdikleri de söyleniyor.

        Daha sonra darbe girişiminin gerçek niteliği ortaya çıktığında, yani bunun FETÖ’nün işi olduğu anlaşılınca fikirlerini değiştirdikleri belirtiliyor.

        Michael Flynn bunu açıkça yaptı ve Fethullah Gülen’in Türkiye’ye gönderilmesini isteyen bir yazı da yazdı.

        BİR KOMPLO VAR MI?

        Bu darbe girişiminin Amerika’nın bir komplosu olup olmadığı soruma “Bu konuda bizim bir bilgimiz yok” cevabını aldım.

        Tabii onların bir bilgisinin olmaması, bir komplonun olmadığını da göstermez.

        Bunu öğrenmek için bilgilerin kamuoyuna resmen açılmasını beklememiz gerekecek galiba.

        Ulusal güvenlik konusunda yazan Amerikalı gazeteci arkadaşlarımdan da bir bilgi alamadım.

        Diğer Yazılar