Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İNŞAATLA birlikte başlamıştı Bodrum Mandarin Oriental Otel hakkındaki söylentiler. Doğa katliamıydı, evlerin fiyatlarıydı, açılış davetiydi, şıklığıydı derken hiç durmadan da devam ediyor.

        Yani bir Mandarin Oriental’dir gidiyor; daha da gider emin olun.

        Geçen hafta sonu cemiyet hayatının sevilen çiftlerinden Nur-Fuat Kalgay çiftinin kızları Dilara Kalgay ile Kerem Günbulut’un düğün daveti için Mandarin Oriental’deydim.

        Davetiyesinden dekorasyonuna kadar Vakko tarafından organize edilen düğün için söylenecek bir kelime varsa o da başından sonuna bir rüya gördüğümüz olabilir.

        Trüf mantarı ile sunulan suşileri yapan şefin Dubai’den özel olarak geldiğini; dekorasyon için Cem Hakko’nun 2 gün evvelden Bodrum’a geldiğini söylersem, bu düğünün nasıl bir düğün olduğunu hayal etmenize yardımcı olurum sanırım.

        Neyse, Dilara ve Kerem’e mutluluklar diliyorum ve biraz da bu efsane Mandarin Oriental’den bahsetmek istiyorum size.

        DAHA İYİ OLMAK İÇİN

        Geçen yaz kapılarını açtığında da gitmiştim Mandarin Oriental’e. Daha ilk senesi olduğundan olası pek çok aksiliği de yaşamıştım. Bu çok normal, her binanın ve tesisin oturması için bir yılı devirmesi ve 4 mevsimi geçirmesi gerekir. Hatalar ancak böyle tespit edilir ve gereksinimlere göre telafi edilir.

        Burada da aynen böyle olmuş. Gayet iyi olmasına rağmen biraz ağır denebilecek servis dışında söylenecek hiçbir laf yok. Otel tam anlamıyla oturmuş bu sene.

        Bütün ekip her şeyin daha iyi olması için gözünü kulağını dört açmış durumda. Her şeyi gözlemliyor ve herkesi dinliyorlar. Tesisi bünyesinde bulunduran Astaş Holding’in kurucusu Vedat Aşçı bile aynı durumda.

        “Vedat Bey siz hiç oturmaz mısınız?” diye sorduğumda; “Oturuyorum ama koltukların rahat olup olmadığını test etmek için” diye cevap verecek kadar.

        Geçen sene Mandarin Oriental’de ilk kaldığımda da yazmıştım orman ve bitki örtüsünün durumunu. Zira en çok konuşulan konu kesilen ağaçlardı o günlerde. O zaman da yazmıştım “Evet kesilmiş olabilir ama kesilenlerin yerine bir o kadar da dikilmiş, hatta çatılara bile” diye.

        Bu sene bu bitkiler ve ağaçlar adeta diplerine çiçek coşturan dökülmüşçesine coşmuş. Bu konuya üzülenlere duyurulur.

        Jennifer Thompson ile iridoloji

        “İRİDOLOJİ de neyin nesi?” dediğinizi duyar gibiyim. 15 yıldır Swissotel Bosphorus İstanbul’un iletişim direktörlüğünü başarıyla yürüttükten sonra bu sene itibariyle Mandarin Oriental Bodrum’a transfer olan sevgili Yeşim Doğukan’ın tavsiyesi üzerine tanıştım Jennifer Thompson ile. Jennifer, Tel Aviv’de yaşayan çiğ beslenme ve doğal şifa konusunda dünyaca ünlü bir Amerikalı. Aynı zamanda “Green Smoothies for Dummies” isimli kitabın yazarı olan bir iridolog. İridoloji ise gözdeki iris tabakasından sağlık durumunu analiz eden ve bu aralar dünyada oldukça revaçta olan bir meslek.

        Yıllar önce aynı anda ayağı kırılmış bir baykuş ile bir insanın gözünde aynı lekenin belirmesi, kırıklarının iyileşmesi üzerine ise bu lekelerin kaybolduğunun gözlenmesi üzerine ortaya çıkmış. Gözlerdeki her benek ve leke vücuttaki bir organ ile bağlantılıymış yani vücudunuzun haritası aslında gözlerimizde. Jennifer bir büyüteç ve fenerle göz bebeklerinize bakıyor. Genetik olarak riski altında olduğunuz hastalıklardan korunma yollarını, nasıl beslenmeniz gerektiğini, kullanmanız gereken vitaminleri hatta metabolizmanızla ilgili bilmeniz gereken pek çok şeyi size söylüyor. Bunları anlatırken size beslenme, spor ve korunma adına bir reçete yazıyor. Bununla da kalmıyor. E-posta adresinizi alıyor ve seans boyunca anlattıklarının ses kaydını size yolluyor. Tansiyonumdan boğaz bölgemdeki hassasiyete kadar bana dair her türlü rahatsızlığı saptayan Jennifer ilaçlara karşı değil, ama doğal sebze ve meyve karışımlarına daha yakın elbette.

        Diğer Yazılar