Mardin'in lezzetleri İstanbul'da
ZORLU Center’ın en iddialı projelerinden biri olarak açmıştı kapılarını ünlü İtalyan yeme-içme ve market zinciri Eataly. Ancak ne yazık ki İstanbullulardan beklenen ilgiyi görmemiş ve kısa sürede kan kaybetmeye başlamıştı.
“Ne yiyorsak onu satıyoruz” mottosuyla ünlü mekânın bu kör topal gidişatı neyse ki çok uzun sürmedi.
Yöneticiler aldıkları stratejik kararlarla mekânın o ulaşılmaz ve snob imajını kırmaya başladılar. Herkese dokunuyor olmanın meyvelerini de hemen topladılar. Ve Eataly’yi şehrin en revaçta dükkânlarından biri haline getirdiler.
AMAZON KRALİÇELERİ
Geçen hafta Nutella Cafe açılışı için gittiğim Eataly’ye bu hafta da Mardin’in meşhur restoranı Cercis Murat Konağı’nın ön ayak olduğu Amazon Kraliçeleri adlı sosyal sorumluluk projesine destek vermek için gittim.
Amazon Kraliçeleri henüz yeni bir proje ve bölgede açılacak bir gastronomi okulunun hayata geçmesini amaçlıyor. BM Kalkınma Programı’nda da yer alan bu okul projesi, Mardin Cercis Murat Konağı’nın şefi Ebru Baybara’nın koordinatörlüğünde yürütülüyor. Bölgenin mutfak envanterinin çıkarılmasın ve yöresel yemeklerin literatüre geçmesi hedefleniyor.
Proje adını Halepli Bahçe’de yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan Amazon Kraliçeleri mozaiğinden alıyor. Erkek egemenliğine karşı başkaldıran kadın savaşçıların ruhlarından ilham alan proje, kadınlara hem ruhsal hem de ekonomik destek sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’nin en otantik üç restoranından biri olan Mardin Cercis Murat Konağı’nın yerel lezzetleri, el yapımı seramikleri ve keçe tasarımlarının satışından elde edilen gelir Amazon Kraliçeleri fonuna aktarılıyor. Harran Kaymakamlığı’nın da destek verdiği proje aralık sonuna kadar Eataly İstanbul’da!
Hem çok iyi bir Mardin mutfağı deneyimi yaşamak hem de projeye destek vermek için yolunuzu Eataly’ye düşürün derim.
Akılda Kalanlar…
90’LARDA başladığı çalışma hayatına pek çok oteli sığdıran başarılı şef Savaş Aydemir, meslek hayatının zirvesine ulaştı ve Four Seasons Hotel Bosphorus İstanbul gibi dünyaca ünlü bir otelin baş aşçısı olmayı başardı.
AVUKAT Başak Kuytuoğlu Dizdar, nam-ı diğer Geziograf, ikinci gezi kitabı ‘Avrupa’yı geçen hafta çıkardı. 876 sayfa olan ve Avrupa’nın şehir, kasaba ve köyleri hakkında derin bilgiler içeren kitabını bu kez annesine ithafen kaleme almış Dizdar.
BEYOĞLU ve Taksim civarında kapanan onlarca mekânın boşluğunun yerini Beşiktaş doldurmaya başladı. Çarşı’da hizmet veren Joker 19 adlı mekân bu aralar çok popüler. Geniş bir arka bahçesi de olan mekân İstanbul’un en çok içecek satan dükkânı unvanını almış bile.
ÜNLÜ şef Wolfgang Puck’ın ‘çiftlikten masaya’ felsefesini İstanbul’da yaşatan restoranı Spago, chef’s table konseptli akşam yemekleri düzenlemeye başladı. Maçka’daki St. Regis Hotel’in terasındaki özel bir salonda ilkine katıldığım yemeklerin kılıçla şişe açma ritüeliyle başladığını belirteyim. ANADOLU Hisarı’ndaki Big Chef’s bu aralar benim diyen şefe şapka çıkartacak kadar lezzetli domates ve patatesli köftesi ile Boğaz hattının çekim merkezi haline geldi. Şeftalili künefesinin de hakkını yememek lazım bence!
TÜRKİYE’NİN en sevilen şeflerinden biri olan Arda Türkmen’in ilk yemek kitabı çok yakında mutfak tutkunlarıyla buluşacak. Bu aralar kitabın dizini için vaktinin çoğunu ajansta geçiren Arda’nın kitabının powerpoint halini görmem bile etkilenmeme yetti.
ALİ ve Murat Başman her sene düzenledikleri ‘grand tasting’ buluşmalarını bu kez yeme-içme sektörünün önde gelenleri; Mehmet Gürs, Handan Özbek, Didem Şenol, Okan Görür, Emre Ergani, Omar Baban ve Begüm-Özcan Karamahmutoğlu gibi isimlerin katılımıyla gerçekleştirdiler.
