İstanbul'da bayram önerileri II

Pazartesi günü bayramı İstanbul’da yani şehrin bu en güzel halinde geçirecekler için önerilerde bulunmuştum. Ramazandan gayet terbiyeli çıkan nefsimizi biraz şımartsak bir şey olmaz dedim. Ve bugün de size telaşsız ve trafiksiz İstanbul’da gidilecek birkaç lezzet durağı yazdım.

ANY

Arnavutköy’ün en yenilerinden. Acayip sıcak ve samimi bir ortamı var. Tam bir mahalle kafesi ve barı da denebilir. Yurtdışındaymışsınız hissi yaratıyor insanda. Any’de gayet iyi müzik ve ses tesisatı var. Arşivi de başarılı. Günün her saati gidilebilir. Keçi peynirli ve mantarlı özel hamburger denenmeli. Ben kokteyl sevmem, dolayısıyla denemedim ama kokteylleriyle de son derece iddialı olduklarını söylüyorlar.

LA BOOM

Yeme-içme sektöründen gelen bir ailenin çocuğu mekân açarsa işin ne denli başarılı gideceğinin bir örneği La Boom. Set Kebap’ın patronu Kemal Evirgen’in oğlu Umut’un Emirgan’daki dükkânına bir uğrayın. Terasının boğaz manzarası bir harikadır. Yemeği de fiyatı da ortamı da gayet iyidir. Ben makarnalarını çok başarılı bulurum ama siz artık klasikleşen lezzetlerinden çıtır mantıyı ve ördek roll’u da deneyin.

ROBIN’S

İstanbul’un en özel değerlerinden Galata’daki “Robin’s”e uğrarsanız çok şey sipariş etmeyin. Dev gibi ve çok lezzetli porsiyonları var. Bir peynir ya da şarküteri tabağıyla iki kişi doyarsınız. Özellikle akşamları gitmenizi tavsiye ederim, çünkü terasındaki Galata Kulesi manzarası bir harika. Fransız pişirme teknikleriyle hazırlanan somon balığını mutlaka tatmanızı öneririm.

FUMÉE

Kuruçeşme’deki eski El Beso’nun yerine açıldı. Manzaralı üst katını gurme, bahçe katını ise daha basit lezzetlere ayıran mekânın tatlarına diyecek yok. Ancak fiyatların ve sunumların gözden geçirilmesi lazım. Beklenti yükselten fiyatlar, az emek verilmiş tabaklar var. Fumée’de, Batı Akdeniz mutfağının ördek confit ve levrek ceviche gibi örneklerini deneyebilirsiniz.

BIG CHEFS

Diyarbakır’da açtığı devasa şubesiyle bu aralar çok gündemde olan Big Chefs’in Anadoluhisarı’ndaki dükkânı şüphesiz zincirin en manzaralı olanı. Boğaza sıfır konumuyla günün her saati gidilebilir. İster kafesine, ister restoranına gidebilirsiniz. Ancak bence en keyifli bölümü barı. Göksu Deresi’nin Boğaz’a karıştığı bu noktada akşamlar çok keyifli. Eğer yolunuz düşerse Antakya’nın en meşhur tatlılarından çilekli, sakızlı, dondurmalı ve gül yaprakları ile süslü bıcı bıcı tatlısını deneyin derim.

ÇENGELKÖY İSKELE

İstanbul’un en klasik balıkçılarından. Ne lezzeti değişir, ne sunumu ne de personeli. Hep kaliteli hep muhabbetli. Çengelköy İskelesi’ne bitişik balıkçının müdavimleri yüzünden rezervasyon yapmadan gitmemenizi tavsiye ederim yoksa yer bulamazsınız. Hele bir de misafirperver patron Şaban Çolak oradaysa ortamın tadına doyum olmaz.

RUMELİHİSARI NEZİH KEBAP

Kebabı ve yuvalamasıyla zaten son derece ünlü olan Nezih artık kahvaltı mekânları arasında da adından sıkça söz ettirir oldu. Buraya da rezervasyonsuz sakın gitmeyin. Hazır İstanbul boşalmışken fırsat bu fırsat deyip, yaptırın rezervasyonunuzu, tutun Nezih’in yolunu ve çıkarın Boğaz’a nazır serpme kahvaltının tadını.