Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Daha 1 hafta önce sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız. Konuyla ilgili atılacak adımlar neyse, ne tedbir gerekiyorsa yerine getirilecek. Bu konuda öncelikli olarak belediyeler, barınaklar inşa ederek sahipsiz, başıboş sokak hayvanları toplamalı. Mesela bizim Konya Büyükşehir Belediyemizin gerçekten çok örnek bir çalışması var. Yani hem teşhis hem tedavi ve ondan sonra da hayvanları garipsemeyecekleri alanlara salıverme gibi bir çalışmayı şu anda Konya Büyükşehir Belediyemiz yapıyor” diyerek örnek göstermişti.

        1 yıl 1 ay değil…

        1 hafta önce!

        Ama Erdoğan’ın model olarak işaret ettiği o barınaktan dün gece yarısı korkunç bir görüntü düştü sosyal medyaya…

        Köpeklerin olduğu bir alanda çalışan işçilerden biri kürekle bir köpeğe korkunç bir şekilde vuruyordu ve etraftaki diğer çalışanlar da bu korkunçluğu öylece seyrediyorlardı.

        İnsanım diyen, azıcık vicdanı olan hiçbir bireyin vicdanının kabul edemeyeceği bu görüntüler haklı olarak adeta infial yarattı.

        REKLAM

        Tabii sokakta başıboş köpek olmaması gerektiğini savunan ve bu konuda gerek yazılarımda gerekse sosyal medyada mücadele veren bendeniz de sanki bu olayın müsebbibi, sorumlusuymuşum gibi yine hedefe oturtuldum.

        Bir ton hakaret, küfür, beddualar ve iftiralar eşliğinde linç edildim.

        Gece olduğu için bir şey yapamadım ama uyanır uyanmaz da derhal Konya Büyükşehir Belediyesi'ne ulaşıp olayın aslını, astarını, perde arkasını detaylıca öğrenmeye çalıştım.

        Görüştüğüm yetkililerin hepsi şoktaydı görüntüler karşısında.

        Bu arada kürekle köpeğe vuran ile ona yardımcı olan çalışanın gece yarısı gözaltına alındıkları ve ben yazıyı yazdığım dakikalarda da tutuklama istemi ile savcılığa sevk edildiklerini öğrendim.

        Tutuklanacaklar.

        Ama tabii bu tutuklamalar kamuoyunun tepkisini dindirmeye yetmez!

        Çünkü o görüntüler gerçekten vicdanları kanatan görüntülerdi.

        Ve bu nedenle de başta o köpeğe kürekle vuran alçak adam ve onun o korkunç eylemini öylece seyreden diğer çalışanlar bunu neden, nasıl, hangi saikle yaptıklarının hesabını vermek zorundalar.

        Savcılık soruşturmayı derinlemesine yürütüyormuş.

        Ve bu eylemin arka planında söz konusu barınağı, karalama, kötüleme amacına hizmet eden bir kurgu, bir düzenek olabileceği yönünde de şüpheleri varmış.

        Öyle mi değil mi bilmiyorum.

        Soruşturma bitince ortaya çıkacaktır ancak ne olursa olsun sonuçta o barınak Konya Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğundadır ve bir tane dahi olsa bir köpeğe çalışanları tarafından yapılan o korkunç muameleden bihaber olmaları da izahata muhtaç bir durum teşkil ediyor.

        REKLAM

        Bu arada sokakta başıboş köpek olmaz dediğim ve bu konuda mücadele verdiğim için şahsımı habire hayvan düşmanı, hayvan katili diyerek kamuoyuna hedef gösterenlere, adice, alçakça saldıranlara şunu diyeceğim…

        Siz istediğiniz kadar carlayın hayvan düşmanı, hayvan katili diye!

        Umurumda değil çünkü öyle değilim.

        Hayvan dostuyum aksine!

        Bunu beni yakından tanıyan herkes de iyi bilir.

        Ayrıca köpeklerin aç, sefil, susuz, yağmurda, çamurda, çöplerin içinde sefil bir halde gezmesine gönlü razı gelenlerin bana hayvan sevgisinden bahsetmesi de epeyce ironik tabii..

        Dostuyum ama bu dostluğum insanların yaşadığı kentlerde, kasabalarda, köylerde saldırgan köpeklerle bir arada yaşamaya zorlama ilkelliğini de görmeyeceğim anlamına gelmez!

        Toplumun büyük bir kısmı sokaktaki başıboş köpekler nedeniyle sorun yaşıyor ve bu sorunun ortadan kaldırılmasını talep ediyor.

        Mesleğimin bana yüklediği sorumluluk, toplumun sesine, isyanına kulak vermek ve meselenin çözüme kavuşmasına öncülük etmektir.

        Ve bugün sayıları 10 milyonu geçtiği iddia edilen başıboş, sahipsiz köpeklerle bir arada yaşama zorunluluğunun getirdiği sorunları görüyor olmam ve bu sorunların ortadan kalkması için gazeteciliğin sorumluluğunu yerine getirmem beni hayvan düşmanı yapmaz!

        Eğer hayvan sevmek, hayvan dostu olmak onlarla her koşulda bir arada yaşamayı kabul etmek anlamına geliyorsa… O halde dünyanın yarısından çok daha fazlası hayvan düşmanı!

        En başta da en modern, en demokratik ve en çağdaş ülkeler olarak bilinen Amerika, Kanada ve tüm Avrupa ülkeleri!

        Sadece oralarda değil…

        Medeni olan ya da olma yönünde irade gösteren toplumların hiçbirinde başıboş köpeklerle yaşama zorunluluğu kabul görmüyor.

        REKLAM

        Aksine sokakta sahipsiz, başıboş hayvanların olamayacağı çok keskin ve net kurallar, kanunlar, yönetmeliklerle baskı altına alınıyor.

        İyi de yapılıyor.

        Çünkü sokakta başıboş köpek OLMAZ!

        Bugün dünyada bu kültürle yaşayan ülkelerin başını Hindistan çekiyor.

        Onun ardından Pakistan, Afganistan geliyor.

        Sonrasında da Irak, Suriye gibi Ortadoğu ülkeleri ile Türkiye geliyor!

        Ben, sokaklarda sahipsiz, başıboş köpeklerle yaşama zorunluluğunu dayatanların büyük kısmı yeri geldiğinde batıdan uzaklaştığımızı, modern kültürden, yaşam biçiminden kopup doğuya yöneldiğimizi söyleyip ortalığı ayağa kaldıranların...

        Mesele sokaktaki başıboş köpeklere gelince bir anda Hintleşmesini, Afganlaşmasını, Araplaşmasını gerçekten anlayamıyorum.

        Son sözüm...

        Konya'daki görüntüler tam da ifrat ve tefrit kavramlarının ne manaya geldiğinin bariz ispatıdır.

        Asla kabul edilemez!

        Gereği derhal yapılmalı ama buna mukabil sokaklarda başıboş köpek olmayacağını da herkes artık kabul etmeli ve bu kabulden hareketle modern, donanımlı ve gerçekten insani ölçülerle inşa edilmiş barınakların yapımı için el vermeli.

        Diğer Yazılar