Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yirmi dokuz yıl aralıksız uluslararası bir festival düzenlemek ve her yıl çıtayı biraz daha yükseltmek.

        Çok sevdiğim bir halk deyişi ile söylersek, her babayiğidin harcı değil doğrusu. İKSEV, işte tam da bunu yapıyor. 2 Mayıs 2013 gecesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nden çıkarken bir dinleyici yanıma yaklaşmış, “Eh, New York Filarmoni’yi de getirdiniz. Seneye ne yapacaksınız bakalım” demişti. Günün yorgunluğunun da etkisiyle gülümsemekle yetinmiştim. Kuşkusuz New York Filarmoni gelinebilecek son nokta değildi.

        28. Uluslararası İzmir Festivali’nde antik Efes’in muhteşem tiyatrosunda 20. yüzyıl müziğine yön veren, çağımızın en büyük bestecilerinden Krzysztof Penderecki, müzikal yetkinlikte benzerlerinden hiç de geri kalmayan Varşova Senfoni Orkestrası’nı yönetiyordu.

        MÜZİK TARİHİNE GEÇTİ

        Piyanist Hüseyin Sermet’in Beethoven’in 5. Piyano Konçertosu yorumu ise bir daha kaybolmamak üzere belleklere yerleşmişti.

        Alanının en iyisi oda orkestraları, seçkin solistleri, dansın efsanesi Martha Graham Dans Topluluğu, gençlere uluslararası sahneye çıkma fırsatı veren eğitim etkinlikleriyle 28. Uluslararası İzmir Festivali, geride bıraktığı yılları boş geçirmediğini, hem daha yükseklere uzandığını kanıtlıyordu.

        26 Mayıs-2 Temmuz 2015 tarihleri arasında yapılacak 29. Uluslararası İzmir Festivali, programı açıklandığı gün bence kentin müzik tarihine geçti. Çünkü Festival programı, sanat etkinliklerini dolu dolu yaşadığımız Mayıs ayını, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi şeflerinden biri olan Riccardo Muti ve klasik müziğin “süper star”ı Ithzak Perlman’ı dinleyerek kapatmak fırsatını sunuyordu. Festival programını gönderdiğim yakın bir dostum, “Sirel, doğru mu görüyorum. Programda hem Muti, hem Perlman mı var?” diye sordu.

        Doğru gördüğünü, otuzuncu yılına hazırlanan Festival’in İzmirliler’e böyle bir sürpriz yaptığını söyledim.

        SÜPER STAR

        Muti, sadece ülkesi İtalya’nın değil, İngiltere, Rusya, Almanya, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkenin en büyük devlet nişanlarıyla taltif edilmiş bir şef.

        İngiltere Kraliçesi’nin La Scala’daki odasında ziyaret ettiği, konser sonrasında tebrik etmek için ayağına gittiği bir isim Muti. İtalyan, özellikle Verdi’nin müziğine göz kamaştırıcı katkıları var. Bu büyük şefi, bildiği her şeyi öğrettiği genç orkestrasıyla izlemek kaç müziksevere nasip olur?

        Klasik müzikte süper starlık unvanını taşıyan tek isim Ithzak Perlman. Aslında başka bir yazının konusu. Onun engelleri yok eden inancı, müzik ve insan sevgisi başlı başına bir yaşam dersi gibi. İzmir’e yakın dostu, piyanist Rohan De Silva ile geliyor. 30 Mayıs akşamı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde olacak.

        Kısacası 26 ve 30 Mayıs gecelerinizi müziğin en iyilerine ayırın. İnanıyorum ki İzmirli müzikseverlerin ilgisi bu iki dünya devinin de kalplerini çalacak. Bizler müziğin en iyisiyle beslenirken, İzmir’in adı Muti ve Perlman’ın parlak kariyerlerinin unutulmaz kentleri arasında yer alacak.

        Diğer Yazılar