Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Armağan almak güzeldir. Hele de bu armağan hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz bir yerden gelirse. 23 Kasım Pazartesi günü İzmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı’nda (İKSEV) böyle bir sürpriz yaşadık. Manevi değeri yüksek bu armağan hepimizi sonsuz mutlu etti.

        Daha önce sözünü etmiştim. Uluslararası Keman ve Yay Yapımı Atölyesi ve Sergisi 23 Kasım’da başladı.

        Atölye çalışması için gelen keman yapımcıları Nicolas Gilles ve Wolfram Neureither ile yay yapımcıları Boris Fritsch, Josef Peter Gabriel ve M. Ufuk Güler, İstanbul, Eskişehir, Trabzon ve İzmir’den gelen öğrencileriyle İKSEV’de buluştu.

        Ufuk Güler ve Dr. Andy Lim önderliğinde yapılan etkinlik öncesi sıcak bir tanışma faslı yaşandı. Çalgı yapımı gerçekten büyük bir sevgi işi ve aynı işi aynı sevgiyle sürdüren insanlar farklı milletlerden olsalar da aynı dili konuşmasalar da kısa sürede kaynaşıveriyorlar.

        Sanıyorum aralarında biz sanatçı olmayanların pek de anlayamadığı değişik bir etkileşim var.

        İZMİR’E ÖZEL KEMAN

        Bu sıcak ortam sırasında, günümüzün değerli keman yapımcılarından, pek çok önemli virtüözün çalgılarını yapan Nicolas Gilles, İzmir’e gelmeden hemen önce bitirdiği bir kemanı göstermek istediğini söyledi.

        Keman o kadar güzel ve o kadar narin ki insan dokunmaya kıyamıyor.

        Gilles çalgıyı Danimarkalı keman sanatçısı Erling Steffensen için yaptığını ancak İKSEV’e ithaf ettiğini söyledi.

        Bu nedenle çalgının içindeki kırmızı üzerine beyaz ay yıldızlı etiketi “Exposition İKSEV- İZMİR 2015” olarak hazırladığını, kemanın bu etiketle yaşayacağını ve çalınacağını anlattı.

        Steffensen’in de onayı ile kemanı İzmir’e getirdiğini ve atölyede yapılacak diğer keman ve yaylarla birlikte sergilenmesini dilediğini de ilave etti.

        Ancak bir sanatçının düşünebileceği bu incelik ve manevi değeri çok yüksek armağan karşısında hepimiz çok duygulandık.

        Ancak sanıyorum benim üzerimdeki etkisi biraz daha farklı oldu. Kemanı içim titreyerek elime aldım. Göğsündeki f deliklerinden görünen kırmızı etikete baktım.

        Ve bu çok güzel yapılmış kemanın onlarca yıl boyunca her geçen yıl daha da güzelleşerek yaşlanacağını düşündüm.

        HEPSİNİN ÖYKÜSÜ VAR

        MÜZİKSEV’de hemen yarım yüzyılı çoktan aşmış çalgılarla uğraşıyorum. Çoğunun içinde 1900 yılların başlarına ait etiketleri var.

        Bazılarının üzerinde yapımcılarının fotoğrafları bulunan bu sararmış etiketler, içinde bulundukları çalgıya bambaşka bir anlam katıyor.

        Dün yapılmış bile olsa aslında her çalgının kendine özgü bir öyküsü var. Yapıldığı ağacın, nasıl ve kime yapıldığının öyküsü. Bir de bunun üzerine on yılların yaşanmışlığının, onu çalan sanatçının anılarının da yüklendiğini düşünün.

        Belki yanılıyorum ama her zaman çok iyi yapılmış ve iyi bakılmış çalgıların seslerinin diğerlerinden farklı olduğunu düşünürüm. Bu seslerde yaşanmışlıkların izini sürerim.

        İşte İKSEV’e ithaf edilen bu güzel keman yıllar sonra bile içindeki ay yıldızlı etiketiyle var olacak ve çok güzel bir buluşmanın anılarını yaşatacak.

        Bu nadide keman ile atölye çalışması sırasında yapılan keman ve yayları görmek isterseniz bugün saat 19.30’da MÜZİKSEV’e bekleriz.

        Diğer Yazılar