Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2016 Şubat ayına harika bir konserle başladım. Çok güzel, mutlu, huzurlu bir gece geçirdim. Bu durum önümüzdeki 29 günün güzel geçeceğine dair bir işaret oldu. Ocak ayının başında sevgili Şeniz Duru ile TRT Kent Radyoda katıldığımız programdan dönerken, 1 Şubat gecesi için kimseye söz vermememi söyledi ve “Payam’la birlikte iki piyona konserimiz var. Gelebilirsen çok seviniriz” dedi.

        Birkaç gün sonra aynı sıcak daveti Payam’dan da aldım. Uzun yıllar sanat muhabirliği yapmanın yıllar sonra size sağladığı en güzel avantaj, günümüzün en iyi sanatçılarını öğrencilik yıllarından tanımanız oluyor. Daha o zamanlar yetenekleri ve çalışkanlıkları ile hayran olduğunuz gençleri, bugün geldikleri noktaya kadar kesintisiz izlemiş olmak bambaşka bir mutluluk yaratıyor.

        1 Şubat Pazartesi gecesi AASSM’de Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası Barok Konserinde bu duyguyu yine çok yoğun bir şekilde yaşadım. Bence günümüzün en iyi orkestra şeflerinden İbrahim Yazıcı yönetimindeki Orkestra sahneye çıktığında başta başkemancı Tolga Kulak, sevdiğim pek çok genç sanatçıyı bir arada görmek heyecanlandırdı beni. Handel’in Op 6, No 12 si minör Konçerto Grosso’sunu her bölümde bol alkışlar eşliğinde dinledik. Bu arada Tolga Kulak’ın önemli orkestralarının başkemancı koltuğuna da rahatlıkla oturabileceğini söylemeliyim.

        İKİ KADIN sahneye ÇIKTI

        Barok konser olunca Handel’i doğal olarak Bach takip etti. Bach’ın Do minör iki piyano konçertosu için sahneye birbirinden güzel iki kadın çıktı.

        DEÜ Devlet Konservatuarı Müdürü ve Piyano Anasanat Dalı Öğretim Üyesi Prof. Şeniz Duru ve Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü Öğretim Görevlisi ve Erasmus Koordinatörü Payam Gül Susanni. Ve pek çok kişi o gece, peş peşe gelen iki unutulmaz Bach yorumunun ardından bu geniş vizyonlu, aydın, kendilerini müziğe, araştırmaya ve öğrenmeye ve öğretmeye adamış iki mükemmel eğitimcinin, aynı zamanda harika birer piyano virtüözü olduklarını bir kez daha anladı.

        İki piyano ile konser vermek sanıyorum dünyadaki en zor işlerden biri. Her zaman ikiz virtüözlerin aralarında doğuştan gelen bir bağ olduğunu, kardeş piyanistlerde de ikizler kadar olmasa da birlikte aynı ortamda büyüdükleri için aralarındaki müziksel iletişimin kısmen daha kolay olduğunu düşünmüşümdür. Şeniz Duru ve Payam Gül Susanni, iki piyanolu konserin sadece ikiz ya da değil kardeş piyanistlere özgü bir başarı olmadığını kanıtladı o gece.

        İki arkadaşın, birbirlerini iyi dinleyerek, anlayarak, birlikte çalışarak mükemmel iletişimin kurabildiklerine şahit olduk.

        Barok müzikten, hele de iyi icra ediliyorsa fazlasıyla etkileniyorum. Ancak o gece iyi icra edilen müziğin yanı sıra Şef, solistler ve orkestra arısındaki olağanüstü duygu alışverişi, güven duygusu ve onlardan salona yayılan sevgi dolu pozitif enerji yalnız beni değil, AASSM Konser Salonunu dolduran herkesi derinden etkiledi.

        Dinleyicilerin bu duygularını yansıtan kesintisiz alkışlarına Payam Gül Susanni ve Şeniz Duru, kendileri için ilk öğrencilik yıllarından beri önem taşıyan Darius Milhaud’un Scaramouche Suiti’nin son bölümü Brasiliera ile teşekkür etti. Başta da söylediğim gibi Şubat ayı harika başladı.

        Diğer Yazılar