Yerçekimsiz bir sergi
Kendi deyimi ile “modern bir göçebe” O. “Memleketim neresi?” sorusuna cevap bulamadan gezmiş hep. Bence bu soruya cevap da aramamış aslında.
Gezmeyi, göçebeliği, ulaşılan yerden çok, gidilen yolu sevmiş hep.
Elif Songür Dağ, sıra dışı bir grafik sanatçısı.
Eserlerinin ilk bakışta insanı çekip alıveren olağanüstü bir etkisi var.
Birden kendinizi onun yarattığı dünyanın içinde buluveriyorsunuz.
Bu dünyada çoğunlukla mutlu çocukluğunuza ve ayaklarınızı adeta yerden kesen umutlu düşlerinize yollanıyorsunuz.
Elif Songür Dağ ile yollarımız 15. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin afişinin seçildiği 6. Caz Afiş Yarışması’nda kesişti. O yıl yarışmaya 177 eser katılmıştı ve jüriyi zorlu bir seçim bekliyordu.
Seçici kurul her yıl değerlendirmeye önce katılan tüm afişlere tek tek bakarak başlıyor. Sıra Elif’in afişine geldiğinde kurul üyelerinin yüzlerinde aynı anda geniş birer tebessüm belirdi. İçimden, “tamam afişi seçtik galiba” diye geçirdim.
Zira yarışma öncesinde onca paketi açmış ve bu afişi görür görmez vurulmuştum. Sonuçta oy birliği ile seçilen afişle ilgili tek bir soru vardı; kırmızı zemin üzerinde trompetini üfleyen sevimli sarı karakterin çizimi sanatçıya mı aitti?
Zarfı açtık, Elif Songür Dağ ismine ve telefonuna ulaştık. Elif, “evet benim” dedi. Sonrasında özgeçmişini okuduğumuzda onun aynı zamanda çocuk kitapları resimleyen bir sanatçı olduğunu gördük. 15. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin afişi çok sevildi. Pek çok kişi afişi edinmek için vakfa geldi.
YERÇEKİMSİZ BİR DÜNYA
Elif Songür Dağ, “Yerçekimsiz” adlı ikinci kişisel sergisini 15 Eylül’de İKSEV Galeri’de açtı. Tanıtım yazısında; “Yerçekimsiz bir dünya ve boşlukta duran karakter tasarımları.
Herhangi bir kara parçasına kök salmadan, bugüne kadar olan yaşamını “memleketim neresi” sorusuna cevap bulmadan modern bir göçebe olarak yaşamış olan Elif Songür Dağ, ikinci kişisel sergisini yaşamının en uzun yıllarını geçirdiği İzmir’de açıyor.
Sergideki illüstrasyonlarında, betimlediği karakterler kendisi değilse bile kendinden bir parça taşıyor.
Hepsi eliptik bir arka planın desteğiyle mekândan bağımsız tasarlanmış. Hem dünyevi hem düşsel olan bu karakter tasarımları, değişken ruh hallerindeki anlatılar içinde.
Bazı parçalarda bir dal ya da bir öbek taş, dünyevi bir zemin sunarken çoğunda basacak bir yer bulunmuyor.
Yaşamın kendisi gibi bu sergiye katılan eserler de yolun, yolculuğun bir yansıması. Çoğu zaman da gidilen yol, varılacak noktadan önemli duruyor.”
Yrd. Doç. Dr. Elif Sorgür Dağ, halen Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi G.S.F. Grafik Tasarım Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Pek çok ulusal ve uluslararası sergiye katılan Elif Songür Dağ’ın sizi düşsel bir yolculuğa çıkaracak eserlerini 30 Eylül’e kadar İKSEV Galeri’de görebilirsiniz. Ve mutlak görmelisiniz.
