Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tüm dünyanın yakından izlediği gibi, ABD’deki başkan adaylığı kampanyaları partilerin seçkinlerinin dipten gelen protesto dalgasını göğüslemekte çok zorlandıkları bir şekilde geçiyor. Cumhuriyetçi Parti’nin liderliği, nefret ettiği Donald Trump’un aday olmasını engellemek için olmadık yollara başvuruyor. Hatta Trump aday olmasın diye, en az onun kadar nefret ettikleri ve aslında da nefret edilesi bir siyasetçi olan Ted Cruz’u bile destekleyebiliyorlar.

        Parti tabanında birikmiş bir öfkeyi fışkırtan Trump’un, kurultay zamanı en az bin 237 delegeyi arkasına alması gerekiyor. Eğer bu rakama erişemezse birinci turda seçilemez, o zaman da parti kuralları delegelerin bağlı oldukları adaya oy verme zorunluluğunu kaldırıyor. Parti seçkinleri de bu durumda, Trump’un önünü kesmek için planlarını hazırlıyor. Her halükârda salı günkü New York Eyaleti önseçimini yüzde 60’lık destekle kazanan Trump, Cumhuriyetçi Parti’yi ve Amerikan siyasetini temellerinden sarsmayı becerdi.

        Cumhuriyetçilerin kurultaya kesinleşmemiş bir güç dengesiyle gitmeleri beklenirken, New York’tan sonra Demokrat Parti’nin başkan adayı hemen hemen belli oldu. Hillary Clinton, New York doğumlu olan Bernie Sanders’i, yüzde 58’e 42 gibi bir farkla yenilgiye uğrattı. Bu şekilde kasım ayında yapılacak seçimlerde, partisinin önderliğini üstlenmeyi neredeyse garantiledi. Kimsenin tahmin etmediği ölçüde başarılı bir kampanya sürdüren ve haziran ayındaki California önseçimine kadar mücadeleyi bırakmayacağını söyleyen Sanders, aslında tarihsel misyonunu yerine getirmiş sayılabilir.

        Bu misyon, Demokratik Parti’yi finans çevrelerinin ya da genelde zenginlerin etkisinden kurtararak kendi asli tabanına daha fazla kulak veren bir örgüt haline getirmekti. Kısacası partinin daha sol/sosyal demokrat bir siyasete kaymasını sağlamaktı. Sanders kampanyasının hemen hiç büyük bağış almadan, demokrat tabanın ortalama 27 dolarlık bağışlarıyla, zenginlerden güçlü destek alan Clinton’a yakın miktarlarda para toplayabilmesi de mesajın tabanda yankı bulduğunun işaretiydi. Genelde kampanyada pek akis bulmayan dış politika konularında da Yahudi kökenli Sanders, bir tabuyu yıkarak ABD’nin İsrail’i koruduğu kadar Filistinlilerin haklarına ve meşru taleplerine de saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

        Sanders, kampanyanın merkezine yerleştirdiği eşitsizlik ve yüzde 1’in Amerika’nın geri kalanını sömürdüğü temasıyla genç nesli siyasetle buluşturdu. Bu hareketliliğin yarattığı siyasi baskı, Wall Street çevrelerine çok yakın olduğu için eleştirilen Hillary Clinton’un daha sola açık bir çizgiye gelmesini sağladı. Öyle ki, JP Morgan Chase adlı finans kuruluşunun başındaki Jamie Dimon “önümüzdeki 10 yıl içinde hiçbir bankerin Washington’da yönetimde yer alamayacağını” düşünüyor.

        Sanders’in sürüklediği genç, solcu ve eşitlik talepleri güçlü kitlenin mesajlarını, Demokrat Parti seçkinlerinin adayı Clinton dikkate aldı. Asgari ücretin 15 dolara çıkarılmasına destek verdi. Kendi bakanlığı sırasında desteklediği, Asya ülkeleriyle yapılan Trans Pasifik ticaret anlaşmasını desteklemeyeceğini söyledi. Bunun gibi Sanders’in gündeme getirdiği pek çok konuda Clinton kendi yerleşik fikirlerini ve tavırlarını değiştirmek zorunda kaldı. Bu bağlamda Sanders ve destekçileri, Obama’yı iktidara taşıyan toplumsal koalisyonun daha sol bir platform etrafında birleşmesini sağladı.

        Toplumun genelinde sevmeyenleri neredeyse sevenlerine eşit olan Clinton, yıllardır yaptığı siyasi yatırımın meyvelerini topladı. Sanders’in kitlesi genelde beyazlarla sınırlıyken Clinton, Amerikan toplumundaki demografik/etnik çeşitliliğe hitap edebildi. New York kentinin en zengin mahallerinden olduğu kadar siyahilerin oturduğu en fakir mahallelerinden de oy almayı becerdi. Ve nihayet kadınların da çoğunluğunun desteğini kazandı. 2016 seçimlerinin toplumsal dinamikleri yeni bir Amerikan siyasetinin şekillenmekte olduğuna dair işaretlerle dolu.

        Musevi okurların Pesah Bayramı’nı kutlarım.

        Diğer Yazılar