Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seçmen çoğunluğunun oyunu almadan seçilen bir başkan olarak Donald Trump güçlü bir elle iktidarına başlayacak. Gücü pek çok unsurdan kaynaklanıyor. Öncelikle kendisini iktidara taşıyan “beyazların öfkesini” örgütlemeyi beceren, Cumhuriyetçi Parti içinde etkili bir grup oluşturan aşırı sağcı partililerin desteği önemli.

        Henüz bir görev vermediği Newt Gingrich giderek sağa kayan, faşizan yöntemler uygulamaktan kaçınmayan Cumhuriyetçi Parti’nin bugünkü konumuna gelmesinin baş mimarlarındandı. Ellerinde tuttukları zaferi zayıf bir aday seçerek, toplumun acılarını, dertlerini anlamayarak, yanlış ve küstah bir seçim stratejisi uygulayarak kaçıran Demokrat Parti’nin dağınıklığı Trump’ın gücünün kolay dengelenemeyeceğini gösteriyor.

        Zaten Kongre tümüyle Cumhuriyetçi Parti’nin elinde. Buna, yakın dönemde yargının da yapılacak ideolojik atamalarla sağcı Cumhuriyetçilerin hâkimiyetine geçeceğini ekleyince ideolojik kalıpları iyice belirginleşmiş bir Amerikan siyaseti tablosu ortaya çıkıyor.Bu kafadaki Cumhuriyetçilerin en önde gelen hedefi ekonomik ve sosyal politikalarda son 70 yıla, kültürel politikalarda ise son 50 yıla damgasını vurmuş gelişmeleri geri çevirmek.

        Cumhuriyetçi sağ 1930’lardan beri şekillenen Amerikan sosyal devletini zayıflatmayı ve giderek yok etmeyi uzun zamandır istiyor. Trump’ın izleyeceği anlaşılan politikalar orta vadede bu hedefe varılmasını kolaylaştıracak. Yeni Başkan’a oy veren seçmenler açısından işin trajik tarafı uygulanacak ekonomi politikalarının kendilerini orta vadede korumayacak olması.

        Trump’ın seçilmesinde okumuşu-okumamışıyla, ezileni-iyi hallisiyle beyaz seçmenin payının çok yüksek olduğu istatistiklerde ortaya çıktı. Bu tablo, önümüzdeki dönemde ABD’nin toplumsal yapısını şekillendirecek demografik gelişmeler karşısında değişmeye mahkûm. Zira beyazların nüfus içindeki payı giderek azalacak. Bu gerçek Trump ve ona destek verenlerin izleyeceği toplumsal siyasetlerin vahametini artırıyor.

        Trump’ın seçilmesi “beyaz” Amerika’nın isyanı olduğu ölçüde son on yıllara damgasını vuran pek çok kazanım da tehlikeye giriyor. Çokkültürlülüğün toplumu birleştiren değil ayrıştıran bir ideoloji halini alması bugünkü sonuçlarda bir rol oynadı. Trump ve şürekâsı geçmiş dönemde azınlıkların kazandığı hakların en azından bir kısmının kısılması gerektiğini düşünüyor. Kültür savaşlarında muhafazakâr kesimin değerlerinin öne çıkmasını savunuyor. Bu bağlamda muhafazakâr değerler otoriteye itiraz edilmemesi, özgürlüklerin alanlarının kısıtlanabilmesi, liberal sistemdeki hukuk normlarının göz ardı edilmesi anlamına geliyor. Yani geleceği kurmak için geri gelmeyecek bir geçmiş özlemiyle hareket ediyorlar.

        Bu bakımdan Trump’ın ilk atamaları gerek kendi ülkesine gerekse dünyaya net bir mesaj veriyor: Liberal toplum anlayışı kadar liberal dünyanın âlicenap lideri konumlarından da hazzetmeyen bir iktidarı var artık ABD’nin. Adalet Bakanlığı’na getirilen Sessions’ın 1980’lerde ırkçı görüşlere sahip olduğu için federal yargıç olarak atanmasına Senato’nun onay vermediği biliniyor.

        Sonradan Alabama Eyaleti’nden senatör seçilen Sessions, Bush döneminin hukuk dışı uygulamalarına, işkenceye destek verdiği gibi kadınlara eş ücret gibi uygulamalara da karşı. En önemlisi göç konusunda çok şahin görüşleri var. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli general Flynn ile CIA Başkanı Pompeo da Obama döneminin ve öncesinin uygulamalarına temelden karşı kişiler. Her ikisi de göçmenlere, özellikle de Müslümanlara karşı.

        İktidar çevrelerinin, seçimin ertesi günü yayınlanan ve Türkiye’yi öven, Gülen’in iadesini savunan bir yazısı nedeniyle sevinçle karşıladıkları Flynn ise tam anlamıyla bir İslamofobik. “İslamcı aşırıcılığın dünyayı şiddet ve kan akıtarak fethetmeye azmettiğine” inanıyor. CIA Başkanı ile birlikte, cihatçılığı ve IŞİD’i asıl düşman olarak görecek ve güvenlik siyasetini de buna göre şekillendireceklerdir. Trump dış politikasının Türkiye’yi ilgilendiren fasılları da burada başlıyor zaten.

        Diğer Yazılar