Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hayırdır..

        CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ı ağırlıyor..

        Delican da Fuar İzmir konusunda tebrik ve beğenilerini belirtiyor..

        Biz böyle centilmence ve zarif davranışlara alışkın değiliz..

        Birbirlerine sallamadan aynı kentin iki ayrı siyasi görüşünün bir araya gelmesi bize ‘Temmuz’da kar yağması’ gibi gelir..

        Kimyamız bozulur..

        Feleğimiz şaşar..

        Kavgasız alışverişi sevmeyiz biz..

        Kafa göz yarmadan iki ayrı siyasi görüş nasıl olup da bir kentin içindeki olumlu bir konuda bile olsa; birleşebilir..

        Ortalığın toz duman olduğu, siyasi hareketlenmenin ateşinin tavan yaptığı günde, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Bülent Delican parti yönetimiyle birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaretin gündemi ise 7 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimleri idi..

        Büyükşehir Belediyesi’nin olanaklarının seçime giren bütün siyasi partilere eşit şekilde açık olduğunu belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “Türkiye genelinde bütün adaylar belli oldu. Tüm siyasilere, tüm partilere seçim sürecinin hayırlı olmasını diliyorum. Her zaman olduğu gibi yine centilmence, hoşgörü içerisinde, tatlı rekabetle, zaman zaman esprilerle seçim sürecini İzmir’e yakışır bir şekilde taçlandıracağımıza inanıyorum. Türkiye genelinde özellikle İzmir’de sıkıntısız bir seçim sürecinin yaşanması dileğim. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi koltuğunda biz oturuyoruz ama belediyenin salonları, her türlü olanağı seçime giren bütün siyasi partilerimizin kullanımına açıktır.

        O nedenle; hep birlikte ahenk içerisinde, kırmadan dökmeden başarılı bir seçim sürecini geçirelim” diye konuştu.

        Çıldırdı gibi geldi bana Sayın Başkan..

        Ülke genelinin ritüellerine aykırı bir davranıştı bu..

        ZARİF BİR HAMLE

        Fuar İzmir’i kente kazandırdığı için Başkan Aziz Kocaoğlu’na teşekkür eden Delican ise şunları söyledi:

        Sayın başkanımızla 2004-2009 yılları arasında çalışmalarımız oldu. O dönemde de eleştirilerimiz oldu. Ama hiçbir zaman kişiye, kendisine eleştiri yapmadık. Konular üzerine eleştirilerimiz oldu. Aziz Bey de bunları her zaman olgunlukla karşıladı. İzmir’de yine bu sürecin devam etmesini istiyoruz. İzmir, hoşgörü dili her zaman hakim bir şehirdir. Bu hoşgörü dilini bozmadan, ılıman bir iklimde bu seçimi hep birlikte yaşamak istiyoruz. Bundan önce de Sayın Binali Yıldırım ile yapılan o seçimde, Sayın Aziz Kocaoğlu o iklimi korumayı başardılar. İnşallah bu devam edecektir. İzmir’de kendi öz dinamiklerine uygun, güzel bir seçim olur temennisindeyiz. Özellikle bu ziyaretimiz, bize yapılan hayırlı olsun ziyaretinin bir karşılığıdır. Çok teşekkür ediyoruz. İzmir’e yapılan her şeyde sayın başkanımızın yanında olacağımızı defalarca belirttik. Ayrıca o güzel fuarın açılışında da oradaydık. Kendisine İzmir adına çok teşekkür ediyorum. İzmir için önemli bir yatırım yapıldı. Mutluyuz..”

        Aman dostlar..

        Biz ‘lütfen dedik lan’ seviyesinden daha fazla incelemeyiz..

        Biz bunlara alışkın değiliz..

        Bu kadar medeniyet fazla bize..

        Bir laforizma..

        Kendi kendime soruyorum.

        100 sene sonra mı yaşamak istersin yoksa 100 sene önce mi?” diye..

        100 sene sonra etrafıma bakıp bugün için; “100 sene önce bu şekilde nasıl oluyor da yaşayabiliyorlarmış?” diye soracağımı adım gibi biliyorum..

        Tıpkı bugün; “100 sene önce nasıl olup da yaşayabiliyorlarmış?” diye sorduğum gibi..

        100 sene öncesine gitsem, onunda bir 100 sene öncesi var..

        Her şey göreceli..

        En kötüsü bugün; bugünü yaşamak gibi geliyor bana..

        O yüzden bayılıyorum ‘zaman makinesi yapıp zamanda yolculuk yapılabilen” filmlere ve kitaplara..

        Küçük ve büyük farkı..

        Küçük bir beden, çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş. Ufak balıklar daha lezzetli olurmuş. Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi söndürebilirmiş. Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş. Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görülebilirmiş. Küçük bir saman çöpü, rüzgarın yönünü gösterebilirmiş. Bütün bir hasat, bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş. Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş. Büyük makineleri küçük çarklar çalıştırırmış. Bazen büyük bir aşkı başlatan, küçük bir gülümseme imiş. Büyük yazıları yazmak için küçük noktalar, virgüller gerekirmiş. Büyük olaylar kolay unutulsa bile, sevdiğinle geçen küçük anlar unutulmazmış. Simite lezzetini veren küçük bir susam tanesi imiş. Ulu bir çınarın veremediği kokuyu, küçük bir papatya verebilirmiş. Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu, küçük bir bakış sağlayabilirmiş. Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış..!

        Düz mantık

        -Eskiden misafirliğe gidildiğinde hal hatır sorulurdu..

        Şimdi daha oturmadan “Wifi şifreniz neydi” diye soruluyor..

        Sahi; neyi yitirdik biz..

        -Bir ülkede sanattan, spordan ve edebiyattan çok siyaset ve terör konuşuluyorsa, o ülke çoktan bitmiş demektir; desem doğru mu demiş olurum..

        Diğer Yazılar