Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Vatikan’dan gelen Papa ile Saray’a yerleşen Cumhurbaşkanı henüz görüşmeden önce yazdım bu yazıyı.

        Benim beklentim tam da aşağıdaki sözlerle sohbet etmeleri, birbirlerinin yüzüne bunları söylemeleriydi.

        Böylece tam mutabakat ve “Dinler arası diyalog” sağlayacaklarını düşündüm.

        Kendilerinin o sözlerini buraya yazayım, böyle konuştuklarını varsayayım; artık gerisi onlara ve Allah’a kalmış!

        ***

        PAPA FRANSUVA: Sayın Başkan, paraya düşkünlük her şeyi tahrip ediyor. Daha fazla, daha fazla, daha fazla istemek tamahkârlıktır ve büyük günahtır. Tamah paranın kendisi değil, ona karşı davranıştır. Sizi hasta yapar. Her şeyi parayla ölçersiniz.

        BAŞKAN ERDOĞAN: Sayın Papa, her gün Kıbleye yönelip defalarca, “Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardım dileriz” diyoruz. Diliyle “yalnız sana kulluk ederiz” deyip kalbiyle putlara, güce, mal ve evlatlara tamah edenler, takdir edersiniz ki, gerçek müminler değildir.

        PAPA FRANSUVA: İsa bize, “Allah’a ve paraya aynı anda hizmet edemezsiniz” demiştir.

        BAŞKAN ERDOĞAN: Diliyle milyonlarca kez de olsa “Ancak senden yardım dileriz” diyen ama kalbiyle güçten, hırstan, dünya malından, maddi olandan yardım bekleyenler hiç şüphesiz hem aldatan hem de aldananlardır. Allah, kalplerde olanı bilendir!

        PAPA FRANSUVA: Açlık ve kötü beslenmeye karşı mücadele piyasanın öncelikleri yüzünden engelleniyor. Kâr önceliği, insanların temel gıdalarını, spekülasyona, özellikle finansal spekülasyona maruz kalmış herhangi bir mal haline getiriyor. Aç insanın beklediği hayırseverlik değil, haysiyetli bir hayattır. Tamah, arsızlık, oburluk, açgözlülük, ihtiras, para ve servet düşkünlüğü günahtır.

        BAŞKAN ERDOĞAN: Bütün müminlerin efendisi olan Peygamberimiz, dünyevi hırslar için, tamah için, iktidar ve güç arzusu için istismar edilemez.

        PAPA FRANSUVA: Kapitalizm yeni bir tiranlık haline geldi. Şiddeti ve adaletsiz gelir dağılımını körükleyen bu finansal düzen değişmeli.

        BAŞKAN ERDOĞAN: Müslüman, dilinden ve elinden insanların selamette olduğu kişidir. Mümin ise insanların canları ve malları konusunda emin oldukları kişidir.

        PAPA FRANSUVA: Kapitalizmin adaletsizliğine, yaygın yolsuzlukları ve vergi kaçırmayı da eklemeliyiz. Güç ve mülk iştahınınn sınırı yok. Bu düzen her şeyi, başta da çevreyi tahrip ediyor, piyasanın menfaati için. Bu ekonomi, öldürüyor ve ona 10 Emir’deki gibi “Öldürmeyeceksin” demeliyiz. Toplumların bu durumundan, bu yoksulluktan ciddi biçimde rahatsız olan politikacıların çıkması için duacıyız. Utanç verici servetlere karşı. Kapitalizmin aşırılıkları ve tamahkârlık yüzünden dünyanın sonunu getireceğiz. Allah affeder denir ama yeryüzü affetmez.

        BAŞKAN ERDOĞAN: Fakat ihaleleri, yatırımları engelleyen bu yargı kararları yüzünden ülkemizi nasıl uçuracağız?

        Not: Piyasa ekonomisini hep şiddetli eleştiren Papa’nın, bir zamanlar “piyasa ekonomisi” dayatmak için Arjantin’de CIA turbolu darbe yapılıp çok sayıda insan yok edilirken Cunta’yı desteklediği gibi “ ciddi bir şüphe”nin varlığını not edeyim…

        Tabii Türkiye’de de o devrin darbesi 12 Eylül’de hangi kesimlerin nasıl tavır aldığını, yüzde 90’dan fazla oyun gökten inmediğini de hatırlayarak.

        Yukarıdaki “samimi sohbet”teki sözler aynen, Papa’nın bir yıl önceki 84 sayfalık bildirgesi, Eylül ve Ekim ‘deki Vatikan konuşmaları ve son olarak bir hafta önce Roma’da Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Gıda Örgütü’nün ortak toplantısında yaptığı konuşmadan.

        Cumhurbaşkanı’nın sözleri ise, sonuncusu hariç, son Kutlu Doğum Haftası’ndaki konuşmasından.

        Sonuncusu ise sık sık söylediği bir şey zaten!

        Diğer Yazılar