Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Peş peşe dizildi yine tabutlar.

        Birer ikişerden şimdi üç “bayraklı tabut”a.

        30 yılda 40 bin ölümüz” derken bunun dörtte üçü olan “ölü ve etkisiz teröristler”in son sayısını bilmiyoruz!

        İktidar (ve temaslarla en azından ateşkese çektiği örgüt) sıvasız hanelere barış umudu vermişken, evlatlara yeniden cehennemi sundular.

        Tamam, “teröriste terörist” diyelim ama bir milleti durmadan soğuk sudan sıcak suya, tekrar soğuk suya sokan, 13 yıldır devleti yüklenmiş ve tam tek başına iktidar değilken en tek başınaymış gibi davranan iktidara ne diyelim?

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Hocaefendi’ye selamlarımı iletin. Bir emri var mı, sorun. Türk okulları muhteşem. Her şeyin arkasında Cemaat arayanlar paranoyak! Ne istediler de vermedik.

        İktidarın 2 yüzü: Bunlar Haşhaşi, paralel, hain, casus, terör örgütü, kumpasçı!

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Sayın Esad bizim kardeşimiz. Sınırı açtık. Suriye Türkiye halkları birdir. Geçmişte kötü ilişkiler iki ülkeye de kaybettirdi. Orası bizim evimiz. Burası sizin eviniz.

        İktidarın 2 yüzü: Bunlar cani. Bu rejim insanlarını katlediyor. Esed’in yılları değil, ayları değil, haftaları değil, günleri sayılı.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Hepsi bizim evladımız, Analar ağlamasın. Çözüm sürecine karşı çıkanlar hain. Kandan besleniyorlar. Türkiye çatışmayla çok şey kaybetti. Türkiye bir daha o günlere dönmeyecek. Barışa büyük adım. Tarihi adım. Müthiş adım. Adım adım. Asla bu süreçten taviz vermeyeceğiz. Muhalefet eski günleri özlüyor.

        İktidarın 2 yüzü: Bunlar hain. Çözüm süreci bitti.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: İmralı ile devlet görüşüyor. Devlet kan bitsin diye herkesle görüşür.

        İktidarın 2 yüzü: Bunlar terör örgütünden talimat alıyor.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Barış Türkiye’nin önünü açıyor.

        İktidarın 2 yüzü: Barış marış yok.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Dağdan inin düz ovada siyaset yapın.

        İktidarın 2 yüzü: Neden barajı geçtiniz ha!

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Siz Ergenekon’un avukatıysanız ben de savcısıyım. Bundan sonra darbeciler ayağını denk alacak.

        İktidarın 2 yüzü: Kıymetli paşalarımıza kumpas kurulmuş.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Anayasa Mahkemesi demokrasinin önünü açıyor.

        İktidarın 2 yüzü: Anayasa Mahkemesi demokrasinin önünü tıkadı.

        ***

        İktidarın 1 yüzü: Parti kapatmak demokrasiye aykırıdır.

        İktidarın 2 yüzü: Kapatın bunları.

        ***

        Şöyle diyeyim:

        Dilerseniz bu ve başka konularda yüzlerce “alıntı, kayıt, haber” çıkarabilirsiniz.

        Anlamışsınızdır, ben pek uğraşmadım bununla.

        Mealen yazdım. Tam alıntı olsa, hem buralara sığmaz hem daha da rezillik diye.

        Zaten uğraşacaksın da ne olacak?

        İki yüzden hangisi ne anlayacak da bir diğerine ne anlatacak?

        Sorun şu ki, milyonlarca insan da bunu tutarlı, ilkeli, sağlam bir politika kabul ediyor.

        Öyledir elbette.

        Tuttuğunu kopardığına bakılırsa!

        Bakın bunlar, öyle “montaj, dublaj, kasa, kutu, insani yardımdı, yok Türkmenler’e silahtı, şu oldu, bu olmadı” gibi yalan dolan veya yalanlanan işlerle ilgili değil.

        Bunlar resmen politika.

        Bir devletin ve milletin kaderini çizen şeyler.

        Her iki biçimde de çok doğru denerek savunulan politikalar.

        ***

        İşin özeti, kıssadan hisse şöyle:

        Bu iktidar(lar), muktedir(ler) ya çok yanıldılar yahut herkesi, başta kendi seçmenlerini, çok yanılttılar.

        Vallahi her iki durumda da bir utanç, nasıl diyeyim, şöyle derin bir sıkılma, kızarma, özeleştiri, özür, kimi yerde istifa, kimi yerde kakarakikiri değil harakiri hasıl olurdu.

        Yok öyle bir şey.

        Dün de yanılmaz, şaşmazlardı…

        Bugün de yüzde 100 öyle!

        Öyle ya, 70 küsur milyonluk bir oyuncak bulmuşsun; oynat!

        Hayatlar altüst olmuş, sıvasız haneler yıkılmış, yarılmalar birbirini kovalamış, ülke oradan oraya savrulmuş; dert edip kendinizi sıkmayın.

        Zaten kahroluyoruz…

        Bi de ona üzülmeyelim!

        Diğer Yazılar