Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hükümetin İsrail’e “sert tavrı” gurur okşayıcı!

        Vatandaşının kanının hesabını soran, özür isteyen, uluslararası kayırmaya karşı haysiyetini koruyan bir devlet, elbette harika!

        Çünkü, sözlerinin ve taleplerinin arkasında duruyor…

        Diplomatik riskleri göze alıyor.

        One minute” sürüyor!

        ***

        Fakat zamanda bir gariplik, zamanlamada bir tuhaflık da yok değil.

        Elbette “Mavi Marmara” sürüp giden bir davadır…

        Elbette Gazze bitmeyen bir kuşatma, Filistin derin bir yaradır.

        Fakat, “İsrail’e tavır”…

        Suriye’ye değişen, ters tavır”da Batı ile aynı safa geldiğimiz sırada.

        Libya’ya bombardıman”da bir NATO neferi halinde seferber olduğumuz sırada.

        Bir yandan isyancı bir haysiyet…

        Bir yandan çok gerçekçi, araziye uyan bir niyet.

        ***

        Dipsiz Kuyu’yu evvelden bilenler, “İsrail’e tavır” meselesinin, halkların halklara düşmanlığını körükleyenlerin dilinden epey farklı biçimde, bu sütunda ısrarlı bir konu olduğunu da hatırlar.

        Flitsin İsrail tanklarıyla ezilirken, İsrail devletine verilen tank ihalesinde de…

        Mavi Marmara baskıncısı komandoları da finanse eden Ofer ailesinin şirketlerine Kuşadası, Galata limanları ile Tüpraş hisseleri elden sunulduğunda da.

        Bu hükümetin yerinde çıkışlarına destek vererek…

        Elden sermaye peşkeşlerine karşı çıktığımızda, aynı eski bir Genelkurmay Başkanı’nın “Yahudi düşmanı” diyebilmesi gibi, Başbakan’dan da “sermaye ırkçısı” lafını işiterek.

        ***

        İlke şu ise, başımız üstüne:

        İnsanımızı, başka insanları aşağılayan, ezen, katledenlere hep aynı tavır; tamam!

        Yok, tek tek basaraktan, bade süzerekten, başka toprakların bombalanmasına eşlik edip bir yandan da kan davası sürdürürken, kendi ülkende 50 bin ölünün artmasını önleyecek politikaları çöpe atarken ise, natamam!

        ***

        Aklım büyük diplomasiye ermez.

        Ama madem ki zaman tavır zamanı…

        Acizane, Kuşadası’nı işaret edeyim.

        Bu güzel beldenin güzel sahilinde, iktidarın elden teslim ettiği bir Kuşadası limanı var.

        Esas babanın yakınlarda ölü bulunduğu Ofer Ailesi ile yerli ortaklarına armağan.

        Başta Danıştay, yargı orada çok önemli kararlar aldı ve şirketin işgalci pozisyonu tescil edildi.

        Oysa, belediyeye de rağmen “İdare” sürekli idare edip topu taca atıyor.

        Bence, kurtarıverin Kuşadası’nı işgalden…

        Ardından, “ne oldu şu bizim tanklar”; o ihalede kimler nasıl nemalandı diye bir sorun.

        İnanın, Mavi Marmara’da katledilenlerin ruhu da somut bir huzura kavuşur.

        Sonrası siz büyüklerin bileceği iş…

        Libya’yı bombalayanlarla yan yana iken İsrail’e tavır alıyorsanız…

        Çuvalcı diye isyan ettiğiniz adamdan şimdi CIA Başkanı olarak tüyo alıyorsanız…

        Vardır bir bildiğiniz!

        Biz o kadarına eremeyiz!

        Yoksa, mevzubahis olan “İsrail’e tavır” ise, bazen gerisi teferruattır…

        Halkına değil, devletine ( gecikmiş) posta ise, bizden de tam destek!

        Diğer Yazılar