Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Düşündüm, Emre Belözoğlu’na herhangi bir sempatim olabilir mi, diye?

        İyi bilmediğim “hayırseverlik” olayı dışında, tribünden, ekrandan, birkaç kez karşıdan görmüşlükten zerre sempati üretmem imkânsız.

        O yüzden yazıyı “objektif” sayabilirsiniz.

        Ne Emre’yi savunacak halim…

        Ne ırkçılığı hoş görebilecek mecalim var!

        Belki de Emre’nin esas sorunu, yanında büyüdüğü Fatih Terim ile yanında yürüdüğü Aziz Yıldırım gibi “karizmalar”a baka baka kendince edindiği, nereden geldiğini unutturan kibir

        Sadece siyahlara değil, beyazlara karşı da!

        ***

        Fakat ikiyüzlülüklerden tiksintimiz, ırkçılığa nefretimizden az değildir.

        O yüzden, gündelik hayatta, ister açık tribünde ister protokolde, VİP’te, bipte, federasyonda; ister medyada ister devlette…

        Kafasına “Beyaz Emre, Beyaz Bere” takıverenlerin ırkçılıkla mücadele ayakları nasıl da kokuyor!

        Emre cezalandırılsın da…

        İdris Naim Şahin re olacak?

        Bir Afrikalı oyuncuya “ırkçı” hakaret cezasını bulsun da…

        Çok sayıda vatandaşına ırkı, etnisitesi, inancı, inançsızlığı, dini, mezhebi yüzünden hakaret eden devlet ricali ne olacak?

        Ne olacak, medyanın “Beyaz Emreli” kafaları?

        Ne olacak, başlıkları, taşlıkları, kışlıkları, kuşlukları aşağılamadan, nefretten ibaret olanlar?

        Kimliklerinden ötürü intihara sürüklenen veya “kaza kurşunuyla” öldürülen askerler ne olacak?

        Kimliklerinden ötürü bir kireç kuyusuna atılmış olanlar?

        ***

        “Beyaz Emre’nin yaptığı tüm futbolculara, tüm Fenerbahçe’ye mal edilemez” tabii!

        Zokora da nereden bilsin; bir insanı Ermeni diye ensesinden kahpece vurmaya yollanan gencin “beyaz beresi”nin de, şimdi “Beyaz Emre”li ırkçılığa nefret duyan Trabzonspor tribünlerine sokulabildiğini; ki bu da Trabzon’a mal edilemez.

        “Eboue”nin tahrikini ırkçlık sürçen dille cevaplayan kimi Beşiktaşlının yaptığı da bizim camiaya mal edilemez…

        Kaldı ki biz hep Pascal Nouma gibi siyahları sevmişizdir…

        Ve Nouma’nın yaptığı hareketi sürgünle cezalandıran Federasyon ve Beşiktaşlı yöneticiler; aynı şeyi yapan “Beyaz Türkler”in hiç de öyle ceza almamasını izah edemez; bu gizli ırkçı önyargı camialara mal edilemez.

        ***

        İdris Naim Beyefendi’nin insanların kökenlerini, kimliklerini aşağılayabilen; ırkçı pankartlı mitinglerde kendinden geçen hallerini de hükümete, devlete, hatta kendisine bile mal edemeyiz.

        Milliyetçi, ulusalcı, cumhuriyetçi, muhafazakâr, demokrat… geniş bir nüfusun, başka halkları, başka insanları ve kendi vatandaşlarını nefret diline pelesenk yapması da bütün millete mal edilemez.

        İnsanları, Türk kimliğiyle veya Kürt kimliğiyle genelleyenlerin demokratlığı da tüm demokrasiye mal edilemez.

        İnançlarının, aidiyetlerinin, kimliklerinin, kılıklarının, varlıklarının ötekileştirilmesinden en çok yakınanların; aynı zamanda, başkalarının inançlarını, milletlerini, milliyetlerini, ırklarını, kılıklarını, varlıklarını en çok nefret hedefi yapabilenler olması da…

        Esasında hiçbirine mal edilemez de…

        Zaten imal edilmiş, zaten mamul, zaten köşe bucak ön kabuldür.

        Yedek parçası da, servisi, ikmali de boldur!

        ***

        Zokora nereden bilsin bütün bu hikyeleri.

        Onun İngilizce duyduğu bir Beyaz Emre!

        Oysa dilim dilim dilimiz…

        Şiddet, linç, küfür, nefret, kıyamet…

        Tarih, destan, milli eğitim, milli ezber…

        Devlet, hükümet, ordu, cemiyet, emniyet…

        Beyaz Emre bizim kafamızda!

        Kafamızda Beyaz Emre…

        İcabında ırkçılıkla da mücadele ederiz…

        Ceza sahası içinde!

        Nasıl, elimizde balta…

        Biz gideriz ormana ormana isek!

        Not: Siyahlara karşı ırkçılık, tek ırkçılık durumu değil…

        Irkçılık ise tek nefret dili de, ceza sahasında tek kusurlu hareket değil ki Hocam!

        Bu mevzuda pek çekingen hukukumuz bile, “sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, bölge bakımından faklı kesimler… kin ve aleyhte düşmanlığa tahrik”ten bahsediyor ama…

        Nereden, kimden başlayacak ki!

        Not: Hayret verici olan şudur: Kendisi, özellikle Batı’da, aşağılamaya, handiyse dinsel-etnik ırkçılığa maruz kalan bir milletin evlatları (ki Emreler de), nasıl olur sadece kendi başına gelene tepki duyar da, aşağılamanın kendisinden tiksinemez. Bir başkasına püskürtür!

        Not: BBC’nin son araştırması: İngilizlerin yüzde 23’ü, yani beşte birinden fazlası; “başka ırktan bir komşu”ya tahammül edemezmiş! Bu da İmparatorluk kibri; Batılı Beyaz Adam’ın sömürgeci ırkçılığı ve ne yazık ki, genellikle yoksullarda yaygın!

        Diğer Yazılar