Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Barış ödülünü kim alırsa alsın ya da alamazsa alamasın…

        Dinamit Ödülü’ne tek aday Prens Bandar bin Sultan!

        Daha önce de andım ama aklımı alamıyorum kendisinden.

        Artık “Lawrence”a ihtiyaç yok; Bandar Prensim “Osmanlı”yı tek başına yiyip bitirdi!

        Suudi hakimiyeti ve güvenliği için rakip istemiyor çünkü: Ne İran, ne Mısır, ne Türkiye!

        Bir taşla en az üç kuş:

        Türkiye ile Suriye, İran ve Irak’ın arası facia.

        Türkiye’nin Mısır üzerindeki ağabeylik, hamilik hayali bitti.

        Türkiye’nin Ortadoğu ve Batı’daki itibarı göçtü.

        Tamam, o taş…

        Ama sen kuş musun!

        ***

        ABD’den çok ABD, CIA’den çok CIA olabilen, Kraldan çok Kral gibi yetkili Suudi Prens’in “Şii kuşatması”nda Şah sanırken kendini, piyon oldu kimileri.

        Asıl hedef İran’a karşı, Suriye ve Hizbullah üzerine yürüdü Prensimin Bizans oyunları.

        Lübnan ve Irak:

        Her gün bomba, her gün katliam:

        25 Ağustos 76 ölü, 26’sı 14, 27’si 25, 28’i 99, 29 Ağustos 40 ölü…

        Bu diktatörü öldürülmüş, halkı kurtarılmış, demokrasiye geçilmiş Irak.

        ABD-Suudi tezgâhının İran’a, hem de kimyasal silahla saldırttığı diktatör hani!

        ***

        Öyle ince yürütüyor ki Cin Prens, seni alıyor, Suriye iç savaşının parçası, cephesi yapıyor.

        Washington’u parmağında oynatıyor.

        Sonra bakıyor; sen ve Sevgili Katar’ın “Müslüman Kardeşler”e yatırım yapmışsın.

        Yok öyle aşırı inisiyatif Osmanoğlu!

        Paran var mı? Var sanıyorsun.

        Petrolün var mı? Bol sanıyorsun.

        Tasarrufun var mı? Ele güne bakıyorsun.

        Prens’im, Suriye sahnesini “Müslüman Kardeşler” eliyle doldurmak isteyen Türkiye, Mısır (ve Katar’a da) karşı, “Suriye iş savaşı”nı rahatlatmak için “Mısır darbesi”ni kotarıyor.

        Sen darbeye darbe diyorsun ama Bandar’a “Hadi oradan, yallah” diyemeyecek durumdasın.

        Oraya buraya sallanan sözlerin bir gıdımı Riyad’a postalanamıyor.

        Çünkü Stratejik Derinlik’te kaybolmuşsun.

        Derinlik sarhoşluğu içindesin.

        Bandar vurgunu yemişsin.

        ***

        Mısır darbesiyle, yüzlerce insanı katledip sözde Suriye’de katliam durduracaklar ve sen orada da darbe yiyorsun şurada da.

        Senden bahsediyorum yalnız ama güzel ülkem. Ya da güzel ama yalnız ülkem!

        Şimdi elinde Mısır darbesi, belinde Körfez parasının tehditkâr kesesi; aklındaki liderliği üç puanlı sistemde Bandar kapıp gitmiş.

        Koalisyon ortağı olurum diye atlıyorsun ama koalisyon bile yok ortada.

        Başrolde Bandar ile CIA, figüran beyaz adam Obama!

        İngiltere, o ihtiyar emperyalist bile parlamentosuna pek kanıt sunamayınca geri adım atıyor. Fransa kıvırıyor.

        Çünkü daha önce, Irak’ta yalandan ağzı yananlar; halk, medya ve partiler soru soruyor.

        Herkes iliştirilmiş propaganda medyası değil ya; soruyor, sorguluyor.

        Oysa ne güzeldi,“Demokrat” Obama’nın “Cumhuriyetçi” mikser parlamenterleri McCain ve Graham ile Suudi Güvenlik-İstihbarat Şefi, Kral’ın yeğeni, tahtta gözü olan Bandar’ın İstanbul buluşması.

        Ne güzeldi, “Sünni Blok”lar dikmek; Osmanlı biçmek; Suriye’de kendini kilit sanmak.

        Ne yaptı Bandar?

        Silah ve para dağıtımında merkez üssünü Ürdün’e taşıdı.

        Daha önce neredeydi, kim bilir?

        Bandar diyormuş ki, “İstersen Arap de. Para bende, petrol bende.” Wall Street Journal’daki yeni makalede, “CIA’nın dağıtımını yapamadıklarını dağıtır: Uçak dolusu para ve silah. Bir de wasta!” diye yazıyor.

        Vasta, vasıtadan, vasattan geliyor.

        Nüfuz ile rüşvet ortalaması bir mana.

        Kudret ile servetten bir kimya.

        Arsızlık, hırsızlık ve densizlikten bir harman.

        Her şey mubah ile ulan hepsi günah arasında bir vasıta.

        Vasat dış politika allamelerini susuz getiren bir Wasta usta!

        ***

        Yeni doğmuş Küçük Prens’ten söz etmiyoruz.

        İtalyan neo-faşizmi ve Gladio’sunu Vatikan’a para yığarak finanse etmiş bir Usta.

        Sovyet işgaline karşı CIA adına mücahitleri silahlandırıp finanse etmiş, arada El Kaide de yetiştirmiş bir Vasıta.

        Nikaragua’da seçim kazanmış solcu Sandinistalar’ı (ki eski gerilladır) devirmek için “Kontrgerilla”dan nam almış “Kontralar”ı silahla besleyen; finansmanı için baş düşmanları İran’a CIA onayıyla gizlice silah satarak herkesi cebinden çıkarmış bir Bandar!

        Seni de harcar, onu da harcar!

        Geriye binlerce, on binlerce “Müslüman kardeşin” kanı kalır!

        Esad’a giderken fesada gelmek diye buna denir işte!

        NOT:

        Fetih Camii ile Fatih Camii Beyaz atlı Prens Wall Street Journal’da Prens Bandar

        Diğer Yazılar