Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bilgisayarların Türkiye’de sınıf ortamına girmesi 90’ların başıdır. O zamanlar siyah ekran üzerine yeşil karakterle çalışan DOS ortamı, bir oyuncak sıcaklığıyla kendini sevdiriyordu. Sonrasında Windows işletim sisteminin belirmesi ve pencerelerle iletişim kuran ara yüzle birlikte, kişisel bilgisayarlar gündelik yaşamın merkezine oturdu. Herkesin bir mail adresi edinmesi, web sitesi kurması ve tüm eğitim kurumlarında yer alan bilgisayar laboratuvarları, bilgisayarı eğitimin bir konusu haline getirdi. Cep telefonlarından önce sınıfa kişisel olarak giren ilk ürünler Atariler’dir. Bu açıdan oyunlaştırma (gamification), sınıf ortamında önemli bir yere sahiptir.

        TAŞINAN CİHAZLAR

        REKLAM

        Kimi kanılara göre, sınıf ortamı öğrencinin katılımı için birçok çeldirici içermektedir. Bir de ceplerde titreyen, sesler çıkartan ve öğrenciyi kendisiyle yalnız bırakmaya yönelten elektronik ürünler zararlıdır. Liseye kadar olan kuşağın bilgisayarlarını ve özellikle cep bilgisayarlarını nasıl kullanacağı belirsiz bir konu… Çünkü sınıftaki bağlanma ortamına karşılık, bu özel ve hızlı iletişim araçları, onları tüm insanlığa bağlama sözü vermektedir. Bu yüzden bazı aktivistler, akıllı telefon üreticisi şirketlere başvurarak özellikle gençlerin ve çocukların telefon kullanımını azaltmak için önerilerde bulunmaktadırlar.

        ÖĞRETMENLERİN DENEYİMİ

        Amerika’da ulusal bir araştırmaya göre, lise ve alt kuşağa öğretmenlik yapanların üçte ikisi öğrencilerin dijital teknolojilerden kötü etkilendiğini belirtmiştir. Ayrıca öğretmenlerin %75’i, elektronik ürünlerin öğrencilerin eğitim görevlerine odaklanma becerilerini önemli ölçüde azalttığını belirtmiştir. Geçtiğimiz yıl Michigan Üniversitesi'nde verilen Genel Psikoloji dersinde, öğrencilerin üçte ikisinin, bilgisayar kullanımlarının izlendiğini bildikleri halde, internette sörf yaptıkları tespit edilmiş.

        GÖRÜŞLER

        Santa Clara Üniversitesi’nde Allia Griffin, ders sırasında tüm cihazların ortada olmaması gerektiğini belirtiyor. Çünkü bu cihazlar sesli ya da diğer tür bildirimlerle öğrencinin sınıf tartışmalarına, ilgisine ve yüz yüze iletişimine açık biçimde zarar vermekte. Birbirlerinden çok farklı akranların iletişim kurma yeteneğini geliştirecek en eşsiz mekânı; mesajlaşma ve Instagram faaliyetleriyle değerlendirmek, okulu işlevsizleştirmektedir. Lise öğretmeni Katherine Welzenbach, öğrencilerin sadece katılımsızlığa değil, siber zorbalık, nefret söylemi, uygunsuz paylaşımlar ve deneyimlere de sürüklendiğini belirtiyor.

        REKLAM

        ÖĞRENCİNİN GÖRÜŞÜ

        Çocuklar açısından baktığımızdaysa, dijital oyunlaştırmanın içine doğmuş olmalarını anlamayan ‘bağlantısız’ otoritelere hesap vermek zordur. Belki de elektronik cihazları yasaklamak bir denetim biçimi değildir ya da öğrencilerin dikkati öğretmenlerin kontrol edebileceği ya da kontrol etmesi gereken bir şey olmayabilir. Öğrencilerle otorite olarak zıtlaşmak yerine, onlarla dikkat hakkında konuşabilir ve kendileri için dikkatin nasıl işlediğini anlatmaları özendirilebilir. Öğrenmek bilişsel bir olgudur. Ayrıca engelli ya da özel öğrencilerin, kendi handikaplarını aşmak için bilgisayar kullanımlarını desteklemek kaçınılmazdır. Eğitim engellerini kaldırmak için sınıfları daha kapsayıcı hale getirmek ve teknolojiyi katılımın bir parçası haline getirmek çıkar yol gibi görünüyor. Bu konuda Kahoot (öğrenme oyunu) benzeri bazı cep uygulamaları mevcut.

        REKLAM

        ZİHNİ SAĞLIK

        Öğrencilerin dikkatleri dağılıyorsa da, öğretmenlerin ya da öğrenme ortamının daha konsantre hale getirilmesi tartışılabilir. Vanderbilt Üniversitesi'nden Derek Bruff, elle not almak bilgisayara yazarak not almaktan daha iyi hatırlamaya yol açıyorsa, o halde öğrencileri elektroniğin içinde araştırmaya itmek de faydalı olabilir diyor. Sonuçta öğrenciler arasında bir rekabet ortamı yaratmak ve onları küçük gruplar halinde işbirliği yaparak cihazlar üzerinden araştırmaya itmek bir tür uzlaşma sayılabilir. Bu konuda Google’lamak teriminin yeni bir rakibi var, Google jockey. Öğrencilerin internette yönsüz ve boş gezinmelerini, belirli bir hedefe yöneltmek mümkün. Bu açıdan öğrenmek, bulmaya dayalı bir araştırma faaliyetini de içerebilir.

        The London School of Economics, öğrencilerin akıllı telefonlarını yasaklamanın test skorlarını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini açıkladı. Bu kadar katı olunca, cihazların kullanılmıyorken bile ortada olmamasını sağlamak gerekir. Belki de internet ve beslenme arasında bağ kurmak yararlıdır. İnterneti yasaklamak, yemeyi yasaklamak gibidir. Yememek mümkün olmadığı gibi, internetsiz bir yaşam da pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden sağlıklı beslenmek gibi, sağlıklı bir internetin kazanılması da mümkün olabilir. Sınırsız şeker ve çikolata, yapay gıdalar ne kadar zararlıysa, internette de kimi aktiviteler zararlı zihin gıdaları olarak görülebilir. Ve yemeden de olmaz.

        Diğer Yazılar