Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Türkiye’de Çocuk Haklarıyla Çocuk Oyuncu Olmak” paneli, TOÇEV ve Oyuncular Sendikası işbirliğiyle 28 Nisan’da yapıldı. Oyuncu Hakan Bilgin’in moderatörlüğünde, 1. oturumda Türkiye’de ilk çocuk oyuncu olan Parla Şenol, çocuk oyuncu annesi Hande Öneren ve psikolog Nesteren Gazioğlu, setler ve çocuklar üzerine konuşmalar yaptılar. Açılış konuşmasında TOÇEV Başkanı Ebru Uygun; “Çocuk Hakları Koalisyonu”ndan, bugünlere nasıl gelindiğini anlattı. Panele oyuncular, eski çocuk oyuncular, oyuncu koçları ve Sultangazi’den gelen kimi aileler katıldı.

        REKLAM

        SET ve ÇOCUK

        Bir çocuk için dünyanın kendisi bir oyun sahnesidir. Setlerde yer alıp, kendisinden büyük insanlarla sanat üretmeye başlamak onu dünyaya yabancılaştırabilir. Hem gelişimselliklerinde hem de iç dünyalarında taşkınlıklar yaşayabilirler. Bu konuda etkili örneklerden biri; bir adaya düşen bir grup gencin klanlaşmasını ve “medeniyeti”, yeniden icat etmesini anlatan Sineklerin Tanrısı filmidir. Öykünün sadece çocuklar değil, yetişkinler için de dehşetli bir akışı vardır. Günümüzde problemli setlerde oyuncular ölebiliyor, yaralanabiliyor ya da psikolojik sorunlar yaşayabiliyorlar. Çocuklarsa, değişik mekânlarda ve kendisi için yabancı insanlarla çalıştığında, her tür yaklaşım bir dengesizlik doğurabilir.

        SANATSAL GÜÇLÜKLER

        Çocuğun varoluşunu etkileyenlerin başında yaşı gelir. Bu yüzden farklı yaş kategorileri kullanılabilir (0-1, 2-3, 4-5, 6-9, 9-12, 12-15 ve 15-18 gibi). Çocuklara senaryo anlatırken yaşlarına dikkat etmeli. 12 yaşından önce soyut kavramların yerleşmesi zaman alır. Panelist Hande Öneren; kendi çocuğunun ajansa kayıtlı olmadığını ve başlarda çekingen olup sahne alamadığını belirtmiştir. Ancak bir kere sahne aldıktan sonra da şımardığını ve davranışlarının değiştiğini eklemiştir. Çünkü artık “Instagram’da 40.000” takipçisi vardır. Çocuk oyuncuların psikolojisi sadece dikkat çekmekle değişmez. Kendi rolüne alışmış bir çocuk, metinsel gerekçeyle bir rolden alındığında yetersizlik hissine kapılabilir. Durumu ona açıklamak çok zordur. Başka çocuğun varlığını istemeyebilir ya da kendisinin artık oynayamadığını düşünebilir. Sonrasında kitleyle buluşması travmatik olabilir. Bu nedenle çocuğa yapacakları ve süreç anlatılırken pedagogun gözlemleri önemlidir. Çocuğa da en sonunda sorulmalıdır: “Sen de istiyor musun?” Çocuk sevmediği işi yapmamalıdır.

        REKLAM

        ESKİ SETLER

        Çocukların sete düzenli gelmesi, stressiz kalması, metinlerini çalışması ve kendini ifadesi önemlidir. 1961’den beri oyunculuk yapan Parla Şenol, bu konudaki deneyimlerini şöyle aktarmıştır: “Eskiden sadece sinema ve tiyatro vardı. Filmler 14-30 günde çekilirdi. Çocuklara 1-2 gün önceden iş davetiyesi gelirdi ve şimdiki gibi AKM önünden değil, evden alınırlardı. Gece/gündüz sahneleri vaktinde çekildiğinden, çocuklar sabah 05 ya da akşam 20 gibi bile evlerinden alınabilirdi. 2 gün üst üste set konulmaz, okul günlerine dikkat edilirdi.” Eski çocuklar, şimdikinden farklı olarak, dekorcu ya da ışıkçılarla oyun oynayıp işin bir parçası olduğunu daha çok fark edebilme şansına sahipti. Yapımcı kuruluşlar az olduğu için sağlık ve beslenme konusunda da korunmuş bir özen vardı. Ancak şimdi dizilerle birlikte işler zorlaştı ve çocuklar sıradan birer oyuncu haline geldiler.

        REKLAM

        MOTİVASYON

        Set, çocuklar için zararlı olabilir. Ekiplerin küçük çocuklara pedagog ayarlamaları bazı şartlarda imkânsızdır. Bir hobi olarak, ün ve statü için onları kullanmak, gerçekten meslek sahibi kılmayı engelleyebilir. Kimi aileler çocuklarını işe koşmak ve malzeme etmek için çaba sarf etmektedir. Çocuk ailenin bir kaşesi değildir. Bu durumda ebeveynler de eğitilmelidir. Panelde sete gelen bir ailenin, çocuğu için; “Bugün Bahçıvan’la kavga ediyoruz!” dediği aktarılmıştır. Oysa aile sette rol sahibi değildir ve bu tutum, çocuk üzerine korumacılığı yıkar. Panelin 2. kısmında çocuk haklarına yönelik yapılmış tartışmalar konusundaki gözlemlerimi sonraki yazıya sakladım.

        Diğer Yazılar